roma imparatorluğu'nun siyasi açıdan parçalanması, geleneksel olarak ortaçağın başlangıcı sayılan 476 yılında son batı roma imparatorunun tahttan indirilişinin doğrudan sonucu değildir.
merkezden kaçma eğilimleri imparatorluk yapısı içinde 200 yıl öncesinde de kendini göstermiştir: “üçüncü yüzyıl krizi” ve özellikle gallienus'un imparatorluğu sırasında imparatorluk birbirinden bağımsız üç bölgeye ayrılır. batıda postumus'un isyanı galya, ıber yarımadası ve britanya'dan oluşan yeni bir galya imparatorluğu'nun kuruluşuyla sonuçlanır ve bu imparatorluk postumus'un, marius'un, victorinus'un ve tetricus'un hükümranlığı altında 13 yıl sürer. doğuda ise palmyra'nın ekonomik-ticari gücü, bu kervan şehrini merkez alan gerçek bir imparatorluğun kuruluşuna götürür; bu imparatorluk önce odaenathus'un, sonra vaballathus'un ama kaynaklara göre özellikle birincisinin karısı ve ikincisinin annesi olan zenobia'nın yönetimindeydi. bu iki “ayrılıkçı” imparatorluğu bir araya getirip imparatorluğun bütünlüğünü oluşturmayı başaran tek kişi imparator aurelianus olur. merkezden kaçma eğilimleri ve giderek bütünden ve birbirlerinden kopan bölgelerdeki yerelleşme eğilimi o tarihlerden itibaren, ama özellikle 4. yüzyılda giderek daha güçlü bir şekilde kendini göstermeye başlar. belli bölgelerdeki çeşitli hak ihlalleri bu duruma işaret eder. bunların amacı genelde ayrılıkçı krallıkların oluşması ve onlara imparatorlarla eşit düzeyde yetkilerin tanınmasıydı. carausius'un isyanı buna örnektir; onun tarafından kontrol altına alınan britanya ve kuzey galya, carausius'un ölümüyle allectus'a geçse de constantius chlorus tarafından geri alınır. diğer örnekler arasında magnentius, magnus maximus ve ııı. constantinus'un isyanları vardır.
merkezden kaçma eğilimleri imparatorluk yapısı içinde 200 yıl öncesinde de kendini göstermiştir: “üçüncü yüzyıl krizi” ve özellikle gallienus'un imparatorluğu sırasında imparatorluk birbirinden bağımsız üç bölgeye ayrılır. batıda postumus'un isyanı galya, ıber yarımadası ve britanya'dan oluşan yeni bir galya imparatorluğu'nun kuruluşuyla sonuçlanır ve bu imparatorluk postumus'un, marius'un, victorinus'un ve tetricus'un hükümranlığı altında 13 yıl sürer. doğuda ise palmyra'nın ekonomik-ticari gücü, bu kervan şehrini merkez alan gerçek bir imparatorluğun kuruluşuna götürür; bu imparatorluk önce odaenathus'un, sonra vaballathus'un ama kaynaklara göre özellikle birincisinin karısı ve ikincisinin annesi olan zenobia'nın yönetimindeydi. bu iki “ayrılıkçı” imparatorluğu bir araya getirip imparatorluğun bütünlüğünü oluşturmayı başaran tek kişi imparator aurelianus olur. merkezden kaçma eğilimleri ve giderek bütünden ve birbirlerinden kopan bölgelerdeki yerelleşme eğilimi o tarihlerden itibaren, ama özellikle 4. yüzyılda giderek daha güçlü bir şekilde kendini göstermeye başlar. belli bölgelerdeki çeşitli hak ihlalleri bu duruma işaret eder. bunların amacı genelde ayrılıkçı krallıkların oluşması ve onlara imparatorlarla eşit düzeyde yetkilerin tanınmasıydı. carausius'un isyanı buna örnektir; onun tarafından kontrol altına alınan britanya ve kuzey galya, carausius'un ölümüyle allectus'a geçse de constantius chlorus tarafından geri alınır. diğer örnekler arasında magnentius, magnus maximus ve ııı. constantinus'un isyanları vardır.