üniversite öğrenci işleri

pasaj
öğrenci işleri için iş alımı yapılmadan önce; insanlarla nasıl iletişim kurulur, insanlara nasıl davranılır öğretilmeli. insanın ne kadar değerli ve önemli bir varlık olduğu benimsetilmeli. bilhassa öğrencilerin o üniversiteyi hayli zorlu çalışmaların ardından hak ederek kazanıp, o üniversitenin tüm imkânlarından faydalanabileceği tembih edilmeli, gerekirse kafalarına usturayla kazıtılmalı..

arkadaş böyle bir zihniyet olabilir mi? bön bön suratına bakarlar, dinlemezler bile, telefonda desen cevap vermeye üşenirler, sanki annesine sövmüşsünüz gibi size karşı bir nefret duyduklarını sezdirirler. sanki bu işi para almadan, silah zoruyla yapıyorlar. ulan siz insan mısınız? önce insan olanlar alınmalı kesinlikle. öğrenci işleri ismi geçtikçe herkesin sözleşmiş gibi hemfikir olması bir tesadüf ürünü değil.

bazen hadlerini aşarcasına saygısız davranışları olmuyor değil. bir gün işim vardı kapıyı çaldım ve içeri girdim. tabii beyefendi çıkarmış ayakkabısını, uzatmış ayağını masaya ve benim içeri girmemle bir an korktu ve hafif toplanır gibi oldu. sonra öğrenci olduğum kanısına varınca istifini bozmadan devam etti oturuşuna. ya içeri dekan yahut rektör girseydi? onu geçtim bölümün öğretim üyeleri de olabilir. bu mudur işine duyduğun saygı ve görevinin hakkını vermek. sahi ben de suç, fotoğrafını güzelce çekip derhal dekan beye gösterebilirdim. şok etkisi ve etkisiz kalma durumu diyelim.
bu başlıktaki tüm entryleri gör