unutursun mihribanım

avni
hikayesinin özü hazin olduğu kadar mecburi bir ayrılık. şiirin birincisi olan mihriban muhatabının eline ulaşınca; "nasıl unuturum, unutmak kolay mı minvalli" diye soran bir mektup alan abdürrahim karakoç oturup bu satırları yazar. her iki şiirde notalara dökülerek türkü olup ölümsüzleşir.

Unutmak kolay mı deme
Unutursun Mihribanım
Oğlun kızın olsun hele
Unutursun Mihribanım

Hayat böyle bu gemide
Eskiler yiter yenide
Beni değil kendini de
Unutursun Mihribanım

Yıllar sineme yaslanır
Hatıraların paslanır
Bu deli gönül uslanır
Unutursun Mihribanım


Zaman erir kelep kelep
Meyve dalda durmuyor hep
Unutturur bir çok sebep
Unutursun Mihribanım

Gün geçer azalır sevgi
Değişir herşeyin rengi
Bugün değil, yarın belki
Unutursun Mihribanım

Süt emerdin gündüz gece
Unuttun ya büyüyünce
Bu işte tıpkı öylece
Unutursun Mihribanım...
bu başlıktaki tüm entryleri gör