uykusuzluk

ontolojik sancilarimin merhemi
süründürür. bir kaç senedir üzerime yapışıp kaldı bu uykusuzluk illeti. günde 1 saat uyku ile 2 km koşuyor, 3 kitap okuyor, en az 2 film, 2 dizi seyrediyorum. günün sonunda yorgunluğumu hissetsem bile bu kez de yorgunluktan uyuyamıyorum. hiçbir şey yapmadığımda ise 20 dakikalık uyku ile cin gibi olabiliyorum. bu yüzden özel durumlar olsa bile, ne arkadaşlarımda ne de akrabalarımda kalabiliyorum. kendi evim olmayınca yatağın içinde dönüp durmak, insanların uyanma saatini beklerken, yanı başımda duran sürahideki bütün suyu bitirip tuvalete sıkışmak, kimseyi rahatsız etmemek için mesanemin kapasitesini zorlayarak, içine etmek, bu yolla işkence çekmek gibi bir durum içinde buluyorum kendimi. ciddiyim, burada bir insanlık trajedisi yaşanıyor.
bu başlıktaki tüm entryleri gör