uyumak

ontolojik sancilarimin merhemi
"wang, rüyasında bir kelebek olduğunu görmüştü. çimenlerde, çiçeklerin üzerinde oturuyordu. bir yerden başka bir yere uçup duruyordu. sonra uyandı. kendisinin, rüyasında kelebek olduğunu gören wang mı; yoksa rüyasında wang olduğunu gören bir kelebek mi olduğunu artık bilemiyordu.

Uyuyabilenlere ne mutlu

Böyleleri sırf uyumak yoluyla unutmayı tecrübe edebilirler. Uyumak unutmaktır çünkü.

Gark-olmak. Dalmak. Bilincin derinliklerine. Bilincin dahi uyuduğu derinliklere.

Kayb-olmak. Varlığın en sessiz katmanlarında. En soğuk. En yalın. En sakin. Biçimde.

Kalb-olmak. Dönüşmek yani. Rüyalarında kendisinin Wang olduğunu gören bir kelebeğe.

Olmak, biraz da uykuda olmak demektir, ve dahî uykuyla olmak.






Unut(a)mamak nedir iyi bilirim. Ömrümün büyük bir kısmını, gece kaim, gündüz nâim bir surette geçirdim çünkü.

Gönlümce okuyabileyim diye az mı uykusuzluk dilemiştim rabbimden!

Uyumayayım diye. Acıkmayayım diye. Yorulmayayım diye.

Sonuç itibariyle yıllarca uyumadım, acıkmadım, yorulmadım.

Yanlış anlaşılmasın, mecazen değil, neredeyse hakikaten.

Evet, sanki hiç yorulmadım, adeta hiç acıkmadım, neredeyse hiç uyumadım.

Bir külçe gibi yatağıma yığılıverdim her defasında. Düşlerimde de okumayı sürdürdüm. Bıraktığım yerden hem de.

Sanki, adeta, neredeyse...

Bir hikaye gibi.

Kovalıyorlardı. Ben de koşuyordum.

Kaçmıyordum, çünkü ben beni kovalayanların arkasındaydım. Onları izliyordum sadece.
İnsomnia, yani uykusuzluk ve/veya uyku düzensizliği, bugün artık bir hastalık. Hastalık (illness) bile değil, bozukluk (disorder).

Modern çağda organizma'dan mekanizma'ya dönüşen insanın trajedisi.

Bilincin bir türlü kendini bırakamaması. Denetimi sürekli kendinde tutmak istemesi. Uyumaktan, kendinden geçmekten korkması, yani anne rahmine dönmekten.

Evet, uyumak gerçekte anne rahmine dönmek demektir. Cenin haline. En güvende olduğumuz yere. Varlığın kokusunu duyduğumuz andan itibaren kendimizi bir bütün halinde hissedebildiğimiz yegâne cennete.

Uyumak niçin huzur verir zannediyorsunuz?

Akıldan, hesaptan, kitaptan azad edildiğimiz için.

Hiç değilse bazen kendimizi bir kelebek olarak görebildiğimiz için.

Hayal edebildiğimiz için, ve hayal edebildiğimiz sürece.

Aşk gibi uyku da teslimiyet ister. Hesaptan kitaptan arınabilmek için aklı terketmek gerek. Bilincin kontrolünü.

Kolay mı?

Modern insan zor bela ayakta tutmaya çalıştığı beninin kontrolünü kolayca bırakır mı? Bırakabilir mi?

Kendinden geçmek (ser-mest olmak) ilâhî bir mevhibedir.

Hiç şüphe etmeyin, şayet sarhoş olabiliyor ve aklın hakimiyetinden hiç değilse geceleri vazgeçebilecek denli gözüpek davranabiliyorsanız, Hakkın size yardım elini uzattığına inanabilirsiniz.

Ana rahmine dönebiliyorsanız talihlisiniz demektir.

Uyuyabiliyorsanız.

Unutabiliyorsanız."






bu başlıktaki tüm entryleri gör