william blake

klm
İngiliz şair, ressam ve mistik vizyoner. tiger tiger şiiri ile the mentalist dizisine konu olmuştur.

Kaplan! Kaplan! gecenin ormanında
Işıl ışıl yanan parlak yalaza,
Hangi ölümsüz el ya da göz, hangi,
Kurabildi o korkunç simetrini?

Hangi uzak derinlerde, göklerde
Yandı senin ateşin gözlerinde?
O hangi kanatla yükselebilir?
Hangi el ateşi kavrayabilir?

Ve hangi omuz ve hangi beceri
Kalbinin kaslarını bükebildi?
Ve kalbin çarpmaya başladığında,
Hangi dehşetli el? ayaklar ya da

Neydi çekiç? ya zincir neydi?
Beynin nasıl bir fırın içindeydi?
Neydi örs? ve hangi dehşetli kabza
Ölümcül korkularını alabilir avcuna?

Yıldızlar mızraklarını aşağıya atınca,
Göğü sulayınca gözyaşlarıyla,
Güldü mü o, görünce eserini?
Kuzu'yu yaratan mı yarattı seni?

Kaplan! Kaplan! gecenin ormanında
Işıl ışıl yanan parlak yalaza,
Hangi ölümsüz el ya da göz, hangi,
Kurabilir o korkunç simetrini?
ontolojik sancilarimin merhemi
the marriage of heaven and hell'de adeta bilinçdışının manifestolarından birini ilan eden romantique.

şeytan, bu eserde, alışılagelmiş (günahlarla yüklü) görüntüsünün aksine, bizden, arzularımızdan biridir. ağzından baklayı çıkaran her düşünürde olduğu gibi, blake'te de günah keçisi kavramına yönelik örtük bir ilgi söz konusudur; köy halkının günahlarının yüklendiği keçiyi çölün ortasına kadar götürüp bırakmak, blake'in huzurlu hissetmesini sağlamayacaktır (günah keçisi imgesinin aracılığıyla bir öteki kavramına ulaşan, richard kearney'in "strangers, gods and monsters" adlı eseri de bu noktada anılmaya değer). blake, bu sıradışı evlilik eserinde tatminden vazgeçerek, çağlar boyunca tedirginlik konusu olagelen gizli benlik, bastırılmış arzular ve boşalma gibi kavramları içeren, yarı-mistik bir bilinçdışı kavramı kurgular sanki.

bu arada babası çorap imalatçısı olan bir insan eğer şanslıysa, yani babası bu işle zengin olursa bir søren kierkegaard; şanssızsa, yani babası yoksul kalırsa da william blake oluyor galiba. evet, her ikisinin de babası çorapçıymış ve søren'ın da bilinçdışına ilişkin ilginç çağrışımları yok değil.
ontolojik sancilarimin merhemi
romantik dönem ingiliz edebiyatı şairi.

''cehennemden aldığım habere göre dünyanın altı bin yılın sonunda
alevler içinde yanacağına ilişkin eski bilgi doğru.
çünkü bu nedenle kızgın kılıçlı keruba yaşam ağacının başında tuttuğu nöbeti
bırakması emredilecek: ve bunu yaptığında tüm yaratılış yanacak
ve sonsuz ve kutsal görünecek, ki şimdi sonlu ve düşkün görünüyor.
bu, duyumsal hazzın gelişmesi sonucu meydana gelecek.
ancak ilk önce insanın ruhundan ayrı bir bedeni olduğu kanısının silinmesi gerekiyor;
bunu cehennemi yöntemle, cehennem'de son derece sağlığa yaralı ve şifa verici olan,
görünen yüzeyleri eriterek saklı olan sonsuzu ortaya
çıkaran aşındırıcılarlarla baskılar yapmak yoluyla ben yapacağım.
eğer algının kapıları temizlenseydi herşey insana olduğu gibi görünürdü, sonsuz.
çünkü insan kendisini kapattı, ta ki tüm şeyleri mağarasındaki dar çatlaklardan görene dek.'"