yaftalama kuramı

berlinetta
suçluların anlaşılmasına yönelik en önemli yaklaşımlardan birisi, yaftalama kuramı olarak adlandırılmaktadır. yaftalama kuramcıları sapkınlığı, bir bireyin ya da grupların özellikleri kümesi olarak değil, sapkınlar ile sapkın olmayanlar arasındaki bir etkileşim süreci olarak yorumlamaktadırlar. onlara göre, sapkınlığın gerçek yapısını anlayabilmek için neden kimi insanlara bir "sapkın" yaftası yapıştırıldığını ortaya çıkarmak zorundayız.

yaftalamanın büyük bölümünü, yasa ile bilinen güçlerini temsil eden ya da başkalarının geleneksel ahlakı üzerine tanımlamalar getirebilen insanlar gerçekleştirir.

sapkınlık kategorilerini tanımlayan yaftalar böylece, toplumdaki güç yapısını dile getirmektedir. az çok, sapkınlığın kendilerine dayanılarak tanımlandığı kurallar, varlıklılar tarafından yoksullar, erkekler tarafından kadınlar, yaşlılar tarafından gençler, etnik çoğunluklar tarafından azınlıklar için düzenlenmişlerdir.

örneğin pek çok çocuk başkalarının bahçesine girer, meyve çalar ya da okuldan kaçar. varlıklı bir semtte bunlar; anne, babalar, öğretmenler ve polis tarafından aynı biçimde, masum çocuk oyunları diye görülebilir. yoksul bölgelerde ise bunlar, çocuk yaştaki hırsızlık eğilimleri diye görülebilir. bir kez çocuğun boynuna suça eğilimli yaftası asıldı mı, ona suçlu damgası vurulur. çocuğun öğretmenleri ile ilerideki işverenleri tarafından da güvenilmez diye görülme olasılığı yüksektir. her iki durumda da yapılıp edilen aslında aynıdır, ancak bu edimlere farklı anlamlar yüklenir.