iş yerinde öğle arasındayken muhabbet bel ağrılarından açıldı. betül var bizim arkadaş. skolyozdan dolayı ağrı çekiyormuş.
neyse muhabbet klasik aynısı benim kaynımda var tarzı devam ediyor, tavsiye falan veriliyor. betül doktora gideceğini, fizik tedaviye başlayacağını falan söyledi. o esnada da çaycımız fatma abla çay, kahve falan getiriyor bize.
neyse aradan üç gün geçti. yine bir öğle arasında betül'le otururken fatma abla elinde kahvelerle geldi ve (skolyoz demek isterken) 'betül klitorisin nasıl oldu?' dedi.
abartısız söylüyorum ki ben hayatımda hiçbir şeye bu kadar çok gülmemiştim. bütün ekip koptu. karnımın ağrısından yemek yiyememiştim o gün.