zirtlan

aylık süreli yayımlanan kültür sanat dergisi. isminden de anlaşılacağı gibi 45lik plak dönemlerinin ruhunu taşıyan ve onun tadına bakmış insanlarca geliştirilip bize sunulan eser. şu an elimde üçüncü sayısı var. hah baştan söyleyeyim, öyle kafa biber vs gibi saçma sapan bi edebi tarzları yok. duru bir anlatım var ve içi ziyadesiyle kudretli.

bilge kösebalaban, güven erkin erkal, murat beşer aklıma ilk gelenler. içeriğinde plak koleksiyonundan tutun, anadolu pop rock tavrına, o dönemin sanatkarlarının çizgi roman ve foto romanlarından hayat hikayelerine kadar zengin bir heybe sunuyor bizlere.

bir uzun yol müzikali olarak yıllar evvel sahnelenen bkm yapımı. yılmaz erdoğan'ın kazanan takımının yer aldığı takdim. otogarda yaşanan ve dönemin türkiye'sini yine dönemin esprileriyle anlattığı için şimdi izleseniz anlamayabilirsiniz.

yine erdoğan filmlerinden de alışılageldik olan gereksiz hüzünleri de barındırır, hani bilirsiniz her komedi filminin aslında acıklı bir hikayesi ve bu hikayenin de bir sahnesi olur. duygu sömürüsü ve iğrenç bence. çünkü her filmde aynı terane.

neyse sahneleme fırsatım oldu yani oyunda yıllar sonra ben de oynadım. gülmek için bire bir gibi yahu ben pek beğenmem de neyse. eyyorlamam bu kadar.

saçma bir önerme yahut kısıtlama. bunların tamamı ki yakışıklı adamların yalnız olması da olabilirdi tercih meselesi.

bizim insanımızda birinci olarak görülen olay direkt dış görünüş, sonra kariyer yahut maddi varyasyonlar en sona da karakter kalıyor ne yazık ki. bazen şekil ve maddiyat kurtarıyor durumu. belki de kendilerine talip olan insanlarda bunları istiyorlar yahut karakteri.

ve günümüzün en büyük hastalıklarından olan trend ilişki belirleyici sosyal ağlardan derlenen hanımcı beyci gibi mide bulandıran olaylardan ötürü de katlanılmaz hale gelip yalnız kalıyor olabilirler.

Film sonunda enstrümantal bir parça girer. İsmi dünya. Blue filmi'de de Erkan Oğur bahseder: ben perdesiz gitarla notalarda dolaştım, gibisinden. Bu parçada sanılanın aksine soloları Erkan Oğur perdesiz gitarıyla çalar. Ritimleri Yavuz Çetin çalar. Ayrıca Sinan Çetin kişisinin çiçek Abbas'a birlikte en iyi yapımlarındandır, komiser Shakespeare'i de unutmayalım.

yepyeni grup albümleri de çıktı, ilgilenenlere;

sanat güneşimiz zeki müren'in seslendirdiği, selami şahin eseridir. sözler o kadar saf ve temiz anlatır ki aşkı, şarkıya aşka kadına bir kat daha aşık olur insan.

la minörün harf sembolüdür.

Şarkılara filmlere ve hayata dair her detaya tema olmuş duygu durumu. Şimdi yazsam onlarca şarkı aforizma çıkar ama ben pek bilinmeyen bir şiir yazacağım. Merhum sanatkar yaşar Kemal'in ezbere bildiğim şiiri, yalnızlık;

YALNIZLIK

Kuş uçmaz, kervan geçmez bir yerdesin
Yol olsan kimse geçmez,
Su olsan kimse içmez
El adamı ne anlar senden…
Çıkarsın bir dağ başına
Bir ağaç bulursun
Tellersin pullarsin
Gelin gelin eylersin
Bir de köpürmüş gelen o bulutları görürsün
Başka ne gelir elden…

cem karaca şarkısı. anlaşılacağı gibi oğluna.

99du yıl galiba. İlkokulun bize göre büyük ama o ufak bahçesinde aganigi naganigi diye bağıra bağıra kosardik. Aliterasyonundan sebep kulağa hoş gelip de anlamını bilmediğimiz bu ikileme yüzünden az fırça yemedik.

Biten hortlak'tan sonra yine uykusuz ekibince 3 aylık yayın süresince çıkarılıp sonra iki ay yayın süresince devam eden ve iki sayı çıkmış dergi. Hortlak'ın bir nevi devamı niteliğinde içindeki öyküler vs. Üçüncü sayıyı hala beklemekteyiz.

bugün itibariyle internet şeysiden yayınlanan beşeri albüm. demet ceceli gibilerini yok sayarsak muazzam bir çalışma olmuş.

yuutub yorumlarında her ne kadar rahmetlinin kemikleri sızlamış ana fikri olsa da ben kendi tarzlarında icra etikleri türküleri beğendim. eminin sayın mahzuni de beğenirdi. çünkü daha evvel izlediğim röportajlarında genç müzisyenlerin parçalarını yeni nesillere aktarmasından hoşnut olduğunu belirtiyordu. keyifle dinlenebilecek bir çalışma.

Geçen ay ilk sayısı çıkan rahmetli çizer galip tekin önderliğinde başlayan, vefatının ardından çalışma arkadaşları tarafından çıkarılan çizgi roman dergisi. İlk sayısı muazzam bir içerik sahibi. Aylık olarak çıkan bu derginin ikinci sayısı raflarda yerini aldı.

Yazar çizer kadrosunda cengiz üstün, kaan sezyum, hakan karataş, memo tembelçizer, güven erkin erkal, can bonomo, lamia karaali, hakan karadenz, bülent üstün ve nice koçyiğitler barındırıyor.

5 Eylül 2007den beridir yayın hayatında olan mizah dergisi. Bugüne kadar arşivini tuttuğum bir nevi mizah ve siyasetin ne derece vahim hale geldiğinin de belgesi. Penguenden ayrılan çizerlerin doğumuna sebep olduğu aşikar çünkü bu işin doğasında bu var, en azından bildiğim kadarıyla bizim ülkemizde.

Eski muhalif halı yok diyenler çok ama kim eski muhalif halı gibi kaldı ülkede. Sen nesin de bu adamları kadınları eleştiriyorsun demezler mi insana.

Yeri geldikçe yazacağım.

sabancı ortaklığıyla türkiye'de de bir dönem etkin rol almış kurumsal bakkal. bostanlı'da kocaman bir tane vardı şimdi yerinde molozlar esiyor.

the message filminin türkçe karşılık bulunmuş hali. film arap yarımadasında geçiyor.

antropolog kadın şarkı söyleyicisi. canlı kanlı dinleme fırsatı buldum ve bayıldım. alıcısına güzel müzik yapıyor.

kadın üreme organı. idrar neyin de salınır buradan. jargonda binbir türlü benzetmesi bulunabilir. türk insanın küfrünün beşiğidir.

mastar eki kullanılır efendim veciz yahut sav gibi kurallı cümle şeklinde bulunmazlar doğada tek başlarına..

Aylık olarak çıkan 16 sayı çıktıktan sonra galiba batan mizah dergisi. Swh. Memo tembelçizer editörlüğünde idi yanlış hatırlamıyorsam. Gayet güzel ilerliyordu lanet olsun artık yok. Kadro uykusuz çizer yazar ekibinden oluşmaktaydı.

Ailemizin Anadolu rahçısı zırtlan geldi. size kombo yapıyorum.

barış manço'nun yurda döndükten sonra çalışmaya başladığı ilk grup, yamulmuyorsam. grubun kadrosu mazhar ve fuat'tan da oluşan mükemmel müzisyenlerle dolu sonradan aralarına özkan da giriyor. bunu biliyor muydunuz tabii ki hayır.

(bkz:kanser)

güzel bir şeydir. özellikle mutlu ve doğru cinsel yaşamı olan insanları pozitif olarak motive de eder. bu olayı skor yapma amaçlı değil de ihtiyaçtan kaynaklı karşılıklı birbirini yaralamadan yapıyorsanız, tek gecelik olarak da, tadından yenmez.

ama anadolu insanısın her ne kadar modernim desen bile manasız sahiplenme ve kıkançlık güdüleri ınsanları yorar. ha sevgilinle falan korkmadan seviş. emin ol ki bu sizi namussuz ve ahlaksız yapmaz. bilakis ilişkinize daha da değer katabilir.

(bkz:otogargara)

sakin'in solistiydi. sözleri yine alışılagelmedik şekilde derdini anlatan şarkılar yapardı. son zamanlarda onurr ismiyle pop müzik şeysine girmiş saçma sapan sözler yazıp satıyor.

2005li yıllarda çıkış yapan rock grubu. o dönemim nice grupları gibi hafızalarda bir kaç şarkı bırakıp göçüp gittiler. nefretim kederimden parçasını severik.