hannibal cevdet
hayatımın , yazı yazmak , karikatür çizmek ve ygs sınavına çalışmak mottosuyla sürekli kendini devir daim ettiği bir zaman dilimindeydim . ygs sınavına çalışmak bi süre sonra sıkınca kendimi düzensiz bir şekilde yazdığım absürt ve saçma yazıların içinde bulmuştum , aslında bu yazılarım ailemi ve yakın çevremdeki insanları güldüren cinstendi . ama artık değişik bir şeyler yazmak ve ciddi manada ses getirmek istiyordum , mesela bir kitap yazıp izzet altınmeşeye ithaf edip ünlü olmak da planlarım arasındaydı ama ben daha farklı olmayı seçtim . delirdim , yok yok cidden delirmedim ama delirmiş kadar oldum , en son kendimi marmariste turist kızlara mustafa keserin türk sanatı için önemini anlatırken buldum , bi sarsıldım kendimi toparlamaya çalıştım , ulan napıyordum sahi ben , ne işim vardı burada diye düşündüm , kızlarda şaşkın şaşkın bana bakıyor , ortamda makaram sarı bağlar çalıyor diğer turistler halay çekiyor , allahım istanbuldan hangi kafayla marmarise kadar gelip böyle bir ortama düştüm lan ben diyorum kendi kendime , 1 gün sonra gerisin geri istanbula geliyorum ve her şey öyle başlıyor , benim bakırköy sinir hastalıklarında tedavi görmemi istiyor ailem , ilk başta kabul etmiyorum , hayır deli değilim ben keserist bir insanım sadece (keserist=mustafa keser sevdalası) diyorum , tabi keserizim felsefesini anlamadıklarından dolayı beni hastaneye yatırma fikrinden vazgeçiremiyorum onları , ve bir gün beni hastaneye bırakıp çekip gidiyorlar , biz seni sık sık ziyarete gelicez burada belli bir süre kalıcaksın zaten temelli burada yaşamayacaksın diyerek de motive etmeyi ihmal etmiyorlar . ama ben hayatımın en güzel günlerini bakırköy ruh ve sinir hastalıkları hastanesinde geçiriyorum , hannibal cevdet abiylede ordan tanışıyorum , cevdet abi tarihe çok ilgi duyan bi insan , cidden sorsalar hani üniversitede ki hocaları cebinden çıkarır , öyle bilgili bir insan . ilk kaldığım haftalarda şöyle bir olaya şahit oluyorum , gece yatağımda müzik dinlerken paldır küldür 4 5 kişi giriyor , en öndeki adamın elinde bir sopa , biz buna deliler birliği olarak kılıç deriz , kalk ulan kalk ülke elden gitti sen hala yatıyorsun diye bağırıyor , kalkıyorum , odadan çıkıyoruz beraber 5 kişi başımızda da komutanımız hannibal cevdet abi koşuyoruz amansız bir şekilde , karanlık koridorda koşuyoruz , cevdet abi kahrolsun roma yaşasın tam bağımsız kartaca ülkesi diye bağırıyor falan , ulan bi bakıyorum karşı koridordanda ellerinde kılıç yani sopa , 5 deli bize doğru koşuyor yaşasın roma diye bağırıyor , hafif esmer olanlarına afrikalı scipio deyip gaz vermişler , adamın gözü dönmüş , lime lime edicek bizi , yarın yokmuş gibi koşuyor , tam birbirimize yaklaştık dalıcaz , bizim komutan iki tarafa da durun diye bağırıyor , saatine bakıyor , ezan vakti savaş olunmaz diyor , biraz bekliyoruz , biraz dediğim bi 1 saat ezanın bitmesini bekliyoruz , ulan ses gelmiyorki zaten hiç bir yerden , neyse ayağa kalkıyor bizim komutan tam saldırıcaz , hop duruyoruz tekrar , melihcim bu savaşı kim kazandı yahu diye soruyor cevdet abi karşı takımın komutanına , adam yanında getirdiği kitabı açıyor 3. pön savaşına bakıyor ciddi bir araştırma halindeyiz ,biz kazanıyoruz cevdet bey diyor , tamam o zaman biz gidelim diyerek götün götün geri dönüyoruz , cevdet abinin yanına gidiyorum , yahu kartacalı hannibal savaş meydanını terk eder mi hiç diyorum , ne kartacası ne hannibalı yavrum delirdin mi sen diyerek beni tersliyor , lan unuttunuz mu hepimiz deliyiz lan , lan daha demin koridorda savaş yaptık ya romalılarla diyorum , sen onu bunu geçte real maçı üst olur mu bi kupon dolduralım da yolumuza bulalım diyor koskoca kartacalı hannibal , olur abi tabi diyorum oturuyoruz bi kupon yapıyoruz , ortada gazate ve maç yok he , o kafasından bi takım uyduruyor yandaki deli kafasından bi takım uyduruyor , ben tahminde bulunuyorum , bunlar bilek güreşi yapıyor kazananın takımı yeniyor , ortada dönen bir parada yok zaten , yani kaybedeni olmayan bir oyun oynuyoruz , böyle haftalar , aylar geçiyor , kendini balık zandedeni mi dersin , fottbol manager oyununa kendini kaptırıpta kendini morinho zandedeni mi dersin cins cins deli dolu etraf, bizim örgüt iyiydi ama kartacalı cevdet abi , kendini yazar zandeden deli olarak nitelendirdikleri kişi ben , fosil ahmet , tilki gökhan ve hiç konuşmayan bir deli . bahçede toprak üstünde çizilen planlar ve ortak düşman roma , ve hızlıca düşman üstüne koşmak , cevdet abinin ezan numarası , bu taktikle sürekli savaş kazanmamız . yine bir gün plan yapıyoruz , hastahaneden kaçıcaz ekipmanları topluyoruz , mandal ve sopalarımız hazır , mandalın niye hazır olduğunu ve nasıl ne şekilde nerden tedarik ettiğimizi ve ne için kulanacağımızı bende bilmiyorum ama ceplerimi görseniz boydan boya renk renk mandal dolu , planımızı yapıyoruz , bahçe izninde diğer delilerden biri fenalaşma numarası yapıyor , biz inceden yavaş yavaş uzuyoruz , bi taksi çeviriyoruz , atlıyoruz taksiye , tabi öne komutan cevdet abi biniyor , yanımda ki tilki gökhan taksiciye şurdan 3 öğrenci diyerek mandal uzatıyor , cevdet komutan bağırıyor, burada komutanınız varken siz mi ödeyeceksiniz lan , bu sefer de cevdet abi mandallarını çıkartıyor , taksici de dumur olmuş bir şekilde bizi izliyor tabi o sıra , bende mandaları niye yanımızda aldığımızı anlıyorum , meğer mandalllar bizim para birimimizmiş , doların türk lirasına karşı kurundan hallice bence iyi bir para birimiydi aslında mandal , taksiden inip yoldan geçen bi dolmuşa atlıyoruz , cevdet komutan yine rahat durmuyor , şuradan 3 roma diyor , söför efendim abi diyerek saf saf bize bakıyor ve bende müdehale etme gereği hissediyorum artık , cebimde sakladığım on lirayı veriyorum , biz kafamız nerde eserse orda inicez diyorum , yahu düşünsenize deli olmak ne kadar güzel bi şey , istediğimiz karakter olabiliyoruz , istediğimiz yerde minibüsten inebiliyoruz , bi yere bağlı değiliz , sorumluluklarımız yok , bizden bir şey bekleyen insanlar yok , neyse biz beğendiğimiz güzel bi yerde inme hayali kurarken minibüsün polis karakolunun önünde durduğunu fark ediyorum , ve gerisin geri bakırköy sinir hastalıklarına geri dönüyoruz , olan da benim on lirama oluyor ve böyle günler geçiyor , artık hastahanenin güvenliğini falanda artırmışlar , kaçmak imkansız , bi ara kendini vasco de gama zandeden nejdet abi vardı , adam açın kapıları bi yeri keşf etmem lazım dedi , ona bile açmadılar kapıyı yahu , ayıp değil mi koskoca vasco de gama nejdet abiye kapı açmamak , neyse günler geçiyor ve biz yine saldırı ve ezan taktiğimizle toprak feth etmeye devam ediyoruz , yine bir gruba saldırıyoruz , annemle babam da uzaktan beni izliyormuş bizim saldırdığımız o sıra , tabi cevdet komutanın bana verdği gazla arkamda hiç kimse olmamasına rağmen arkamı dönüp benimle misiniz irlandalılar diye bağırıyorum falan ,uzaktan göz göze geldik annemle , hayatımın en anlamsız bakışını orda annemden gördüm , sen ne yapıyorsun der gibi bakıyordu , sahi napıyordum ben , keserist bi insana yakışırmıydı bu yaptıklarım , annem ve babam beni çıkartmak için uğraştı o hastahaneden çıkardılar da 1 haftaya kalmadan , ordumdan kopardılar beni , halbu ki ben kartaca ordusunun birer sıra neferiydim . neyse 1 2 hafta sonra zorda olsa normal yaşantıma döndüm , sadece mandal görünce taksi anımız aklıma gelir gülümserdim bazen , aradan 2 yıl geçtikten sonra ziyaretlerine gidiyim dedim , elim boş gitmiyim bi hediye de alıyım dedim , oyunçak kılıç aldım 3 tane , hediye paketi yaptırdım hastahanenin yolunu tuttum , içeri almadılar ilk başta , sonradan aldılar , ve malesef ki cevdet komutanın öldüğü haberiyle sarsıldım , evet cevdet komutanın yaşamı boyunca örnek aldığı kişi kartacalı hannibal nasıl gebzede intihar etttiyse , bizim cevdet komutanda onu örnek alarak intihar etmişti , gözüm yaşardı , deli işte ne beklersin ki diye teskin etmeye çalışıyordum kendimi ama olmuyordu , ağladım o zamana kadar 1 yada 2 kere ağlayan ben hıçkıra hıçkıra ağladım ve hastahaneden çıktım , elimde ki kılıçlara baktım , yerde bi mandala takıldı gözüm , yahu delilik ne kadar zordu be cevdet komutan , atladım bi taksiye , zamanında paramızın olmadığından binemediğimiz taksiye binip gözlerim yaşlı bir şekilde evin yolunu tuttum ...