Toplum, kişiyi yetiştirip kendine hazırlar. Bu yetiştiricilik işi ilk önce toplumun en küçük fertleri olan aile içinde başlar. Aile, ebeveyn sizin ağzınıza bir filtre takar, büyük harflerinizi küçültüp, küçük ise büyütür. Kişi benliğini ailesinde tanımaya çalışır, kendini bu alanda belirler ya da alan bir labirente dönüşerek aileden kendini soyutlar. Somutluğun resmini alan dışında arayan benlik, toplumun iyi kötü kendisine sunduğu şeyi/şeyleri alır, yahut reddeder. Filtre bahsine dönecek olursak; filtrenin boyutu büyüdükçe boğazda düğümler oluşur, bu düğümlerden de sosyopat, psikopat bir kişilik peyda olur. İç alanda labirente maruz kalmış kişi ya da kişiler, toplumun kendilerine sunduğu somut desenlerle şekillenir. Ailenin sebep olduğu labirent kadercilik adı altında ölüme değin sürer, gider. Aslında sürmüyor, gitmiyor da. Olan şey şu; Sürüklüyor, götürüyor. Eski mazbut evler yerlerini boşlukta sallanan duvarlara bırakmıştır.