zihin

ontolojik sancilarimin merhemi
duvarlarının inceldiği özümsenmiş bir şeyin kalmadığı anları vardır. içindeki mavinin siyaha döndüğü zamanları. bazen de kül olup dökülür. geride bir şey bırakmaz. kuru, saman gibi anılarla sarılıp sarmalanmışsınız gibi..
pestenkerani
Varlığımızın satranç tahtası.
İki oyuncunun kim olacağı karakteristik özelliğimizin içindedir. Akıl ve kalbi iki oyuncu kılan insanların olduğu gibi, vicdan ve kalbi, yahut akıl ve vicdanı da karşı karşıya getirenler var. Varlık bilincinin had sahfası olan zihnimizde başlayan çekişmez, taşların duygusal anlamdaki çekişmesidir. Kim kazanırsa kazansın, en nihayetinde bizler, tabiatımız meşrebince yenik ve bitik bir varlığız. İnsanız ya, hep ondan ötürü.
monster degree
Kendini iyi hissettiği yerde kalmakta ısrarcı, zora gelemeyen şımarık bir çocuktur. Berrak, açık ve her daim hizmete hazır bulunmasının tek yolu onun suyuna gitmektir. Ona uğraşmak istemediği işleri yüklemek ise tam bir kıyımdır.
ihtiras limani
ergen varsa vekil de vardır. insanın zihni insanı kendisinin vekili olabilecek seviyeye gelene dek gelişmeye, dış dünyayı daha fazla anlamaya anlamlandırmaya çalışır. temel amacı başa çıkabilmektir. burada da insanın neyle başa çıkamaduğı ya da neyle mücadele edip başa çıkmak istediği sorusu geliyor. zihin de oraya doğru yelken açıyor o zaman. ta ki insanı ya da bedeni ya da hükmettiği bilinci başka vekaletlerden kurtarana dek.
hamlet
Bilinç olarak ele aldığımda bütün varlığın yegane sebebidir bana göre.

Ayrıca insanın, doğaya bile karşı koymadaki başarısının arkasındaki gücüdür. Yanlış kişilerin elinde çok tehlikeli bir silaha dönüşme kabiliyeti ise diğer her şeyden fazladır.