5 haziran 2019 hitler kılıklıya tepki gösterilmesi

esdemirei

zenginsozluk.com/foto

5 Haziran 2019 günü İstanbul Kadıköy'deki Bahariye Caddesi'nde Adolf Hitler kıyafetiyle 'Çocuk ve sanat projelerinde kullanılmak üzere bağış karşılığı fotoğraf çektiriyorum' yazan para kutusuyla bağış toplayan kişiye civardaki insanlar tarafından Adolf Hitler'in dünya tarihinde faşizmi sembolize ettiği ve milyonlarca kişinin ölümünden sorumlu olduğu gerçeğini hatırlattığı gerekçesiyle tepki gösterilmesi olayıdır (1).
esdemirei

zenginsozluk.com/foto
Cumhuriyet Gazetesi'nin 6 Haziran 2019 tarihinde yayınlanan “Kadıköy'de Hitler kostümüyle gezen kişiye halktan tepki” haberi için konuşan Adolf Hitler kıyafetiyle bağış toplayan 31 yaşındaki ismini vermek istemeyen tiyatrocu şu açıklamayı yaptı: "Yanlış anlaşılmaları ortadan kaldırmak amacıyla başımdan geçenleri anlatmak istiyorum. Milyonlarca insanın vahşice katledilmesine sebep olan bir figürü seçerek, aldığım sorumluluğun farkındayım. Birini eleştirmek için onun kılığına girmenin en etkili eleştiri yöntemlerinden biri olduğunu düşünüyorum. Mesleğin ustaları bunu defalarca kanıtlamıştır. (Bu cümleden de kendimi ustalarla bir tuttuğum anlaşılmasın lütfen) Bu bilinçle sokağa çıktığımda, performansımda, Hitler'i olduğu gibi, asla sempati duymayarak ve sempati uyandırmaya çalışmayarak, 'kötü' bir figür olarak oynamaya çalıştım. Yanıma, ilerideki projelerime kaynak sağlamak için fotoğraf çektirdiğimi belirten bir yazı aldım. Yazının altına da bunun sadece bir performans olduğunu ekledim. Süreyya Operası'nın önündeyken, insanlar Hitler'e olan nefretini ve eleştirilerini yüzüme karşı söylediler. Yazımı okuduktan sonra saygı gösterip yollarına devam ettiler. Performansım sırasında tanımadığım iki kişi yanıma geldi. Daha beni izlemeden, burada Nazi propagandası yapamayacağımı, Hitler'i olumlamama izin vermeyeceklerini söylediler. Kaldı ki benim de niyetim asla ve asla Hitler'i olumlamak değildi, hiçbir zaman da olamaz. Olayın büyümemesi için kendimi anlatmaya çalıştım, maalesef ikna olmadılar. Gerekirse beni takip edeceklerini, Kadıköy'de bu hâlde duramayacağımı, üzerimdekileri çıkarıp eve gitmemi söylediler. Sağduyulu davranıp, onları da anlamaya çalışarak oradan uzaklaştım. Beni Kadıköy Halk Eğitim Merkezi'ne kadar takip edip, tekrar sıkıştırdılar. Bu tatsız olayın, fiziksel müdahaleye dönmemesi ve huzursuzluk çıkmaması için o bölgeden uzaklaştım. Eve geldiğimde, binlerce kişinin beni görmesine rağmen, iki kişinin yaptığı müdahale sonrasında, tüm Kadıköylülerin bu müdahaleden sorumlu tutulmasına açıkçası üzüldüm. 14 yıldır Kadıköy'de ikamet eden biri olarak bunu kabullenmekte zorlanıyorum. Oysa ki performans yapan sokak sanatçılarına Kadıköy Belediyesi 'sanatçı kartı' veriyor. Olay sırasında bu karttan bende de mevcuttu, cebimde duruyordu. Üzüntüm ise; bu rolü hakkıyla yapmak için hatırı sayılır bir emek vermişken, emeğimin hiçe sayılması ve tamamen yanlış anlaşılmamdır. Ben amacımı belirttim, kendi ağzımdan olanları size anlatmaya çalıştım ve üzüntülerimi dile getirdim. Bu süreçte Hitler performansımı askıya alarak, başka performanslarımı yapmaya devam edeceğim, çünkü bir emekçi olarak e(k)meğimin peşinde olmaktan başka bir amaç taşımıyorum."
esdemirei

zenginsozluk.com/foto
5 Haziran 2019 günü İstanbul Kadıköy'deki Bahariye Caddesi'nde Adolf Hitler kıyafetiyle bağış toplayan ismi bilinmeyen tiyatrocuya tepki gösterenlerden Hamit Demir 6 Haziran 2019 tarihinde Facebook hesabı üzerinden attığı gönderide “Zorunlu bir açıklama. 5 Haziran 2019 günü Kadıköy'de Bahariye Caddesi'nde yürürken, Süreyya Operası önünde bir kişinin soykırımcı ve insanlık suçu işlemiş faşist Alman Nazi lideri Adolf Hitler kılığında dolaştığını fark ettim. Yanımdaki arkadaşıma buna müdahale etmemiz gerektiğini söyledim ve o kişiye yöneldim. Yanına gittiğimde ne yaptığını sordum. Para kutusunda yazan yazıyı gösterdi. '(Çocuk ve sanat projelerinde kullanılmak üzere) bağış karşılığı fotoğraf çektiriyorum' (yazısını) okudum. Demek ki ortada sanatsal bir performans yoktu. Bir ticari eylem vardı. İşte tam bu noktada, yaptığını doğru olmadığını, bunun simgesel olarak faşizmi meşrulaştırdığını, ve dâhi sempatik gösterdiğini ve buna bir son vermesi gerektiğini söyledik arkadaşımla birlikte. Ve öncelikle kolundaki gamalı haç sembolünü çıkarmasını istedik. Ve ardından konuyu dilerse kendisine uzun uzun anlatabileceğimizi de ekledik. Kendisi 'Siz böyle düşünüyor olabilirsiniz, ben de böyle düşünüyorum' dedi ve önerilerimizi reddetti. Ve o kostümle fotoğraf çektirmeye devam edeceğini söyledi. 'Çocuklara ve gençlere; dünyadaki ırkçılığın, faşizmin, soykırımın sembolü hâline gelmiş bu kişiyi ve onun simgelerini olumlu yansıtacak bir şey yapmana izin vermem' dedim. Kendisi ısrarla yapmaya devam edeceğini söyledi. Sonra uzaklaşarak başka bir yerde aynı şeyi yapmayı sürdürdü. Yine gittim, buna izin vermeyeceğimi tekrarladım. Sonra kolluğu çıkartarak arkadaşının evine gideceğini söyleyerek oradan (Kadıköy) Halk Eğitim Merkezi yönünde yürümeye başladı. Biz de peşinden yürüdük. Az sonra ileride tekrar kolluğu taktığını gördüm. Halk Eğitim Merkezi bahçesine gelince telefonla konuşurken tekrar yakaladım. Artık yaptığının ayıp olduğunu söyledim. 'Bizi kandırmaya mı çalışıyorsun. Sana meseleyi her şekliyle anlatmaya çalışıyoruz. Kafan basmıyor mu?' dedim. Tam bu esnada, çevremizin epeyce kalabalıklaştığını fark ettim. Yakınımızda bulunan insanların da ısrarları sonucunda, kolluğunu çıkartıp oradan uzaklaştı. Sonrasında sosyal medyada oluşan ve yazılan şeyleri bir süre sonra fark ettim. Birgün Gazetesi'nden bir arkadaşımız olay anında oradaydı ve haber yapmış konuyu. Öncelikle memleketin ve dâhi tüm dünyanın önemli bir meselesi olan 'ırkçı, ayrımcı' zihniyet sorununa karşı, vicdani bir rahatsızlık hissettiğim için yaptığım bu eylem sırasında, muhatap arkadaşın tedirginlik yaşamasına neden olduğum için üzgün olduğumu belirtmek isterim. İnsani olarak kendisine fiziksel bir zarar vermeyi orada bulunan hiç kimse aklından dâhi geçirmemiştir. Kendisi de şunu bilmelidir ki, şayet bir kamusal alanda bir eylem üretecekse (ki bu eylem sanatsal dahi olsa), bunun düşünsel, bilimsel, tarihsel ve politik sorumluluklarını da taşıması gerekir. Örneklediği modellerin insanlık tarihindeki yerini az çok bilmesi gerekir. Mesele, kendini tatmin etmek ve para kazanmakla sınırlı değildir. Kamusal alan özellikle gençlere ve çocuklara dair sorumluluk da gerektirir. Eğer bu nedenlerle yaptığı şeyi yine de savunacaksa, o zaman her yerde ve her zaman karşısına dikileceğimi de bilmelidir. En azından kendi vicdani sorumluluklarım gereği, ömrüm ve gücüm yettiğince böyle davrandım ve böyle davranacağım. Herhangi bir şekilde faşizmi meşrulaştırmasının, sempatikleştirmesinin, olumlamasının vicdani olarak kabullenilemeyeceğini bilmesi gerekir. Bu düşünce ve ifade özgürlüğü değildir. En basitinden, ırkçılıktır ve ırkçılık bir suçtur. Saygılarımla” ifadesini kullandı.