kıskanmak

ihtiras limani
sevgili ile aramıza giren duygu. bazen yapıştırıcı işlevi görürken bazen de mesafe açar. kıskançlığın güçlü olduğu ilişkiler daha az huzurlu olsa da daha tutkuludur.
ontolojik sancilarimin merhemi
Kıskanmak ilişkilerin bir unsuru bence. kıskanmamız için bir üçüncü kişi gerekiyor. Bugünün ilişkileri iki unsurdan oluşuyor: bir çift ve ötekiler. İşte bu ötekiler kısmı yok olduğunda hastalık tavan yapıyor. asıl izolasyon bu. Ötekisi olmayan, ötekisiz kalmış bir birliktelik, ölümcül bir hastalığa tutuluyor, ama kimse ölmüyor. Bu bir olma hali bile.


Kıskançlık ne kadar şiddetli olursa olsun, hoşuma gidiyor. ben bu konuda tipik bir yamyamım sanırım. kara delikleri bilirsiniz. onların merkezlerinde uzayın tamamen delinip yırtıldığı bir kör alan vardır. oranın adı normalde singularity. filozoflar bunu alıp benliğin merkezi; arka bahçesi; gizli bölmesi gibi bir anlamda kullanmaya başlamışlar. çünkü kıskançlık bir tutku. doyuruyor insanı. faydalı bir duygudur. içi boşaltılmadığı sürece.
kurremkarmerruk
kıskanmak ilişki unsuru olmayan şeydir. kıskançlık tamamen kişiseldir. eğer ilişki unsuru olsaydı şartlar birbirine yakın olurdu. oysa ki ilişkilerde şartlar birbirinden çok uzaktır.

kıskançlık birim zamanda alınan birim kindir.
ihtiras limani
nsan psikolojisi biraz çifte standart modunda çalışır. bizimle konuşan karşı cins hep masum ve eğlencelidir, iyi niyetlidir ama sevgilimize yanaşan herkes kötüdür. daha da kötüsü bizim kurduğumuz iletişimleri alabildiğine olumlarken sevgilimizde sürekli art niyet ararız. bu çifte standart derin bir haksızlık olsa da hayatın da bir gerçeği. şuna inanıyorum ki güven duygusu güvenmesi gerekenden öte güvenmek istediğiniz insana bağlı. çık evinden 10 yıl sonra dön hala seni bekliyor olacaktır sadakatle dediğim insanlar da tanıdım, herhangi bir malumatını bilmesem de sevgilisini aldatıyor deseler mimiğim oynamayacak şaşırmayacağım insanlar da tanıdım. burada ben ölçüyü hayatınızın ne kadarını, hangi samimiyetle paylaştığınızda arıyorum. davranışların da bakışları vardır ve onlar da çok şey anlatırlar. sadece güven bana demek yetmez, bana güvenebilirsin çünkü sende bulmak seninle paylaşmak istediğim çok şey var hissini karşıda bırakmak zaten gerisini getirir. ardında kalan, sahiplenmeden kalan kimse ona dokunmasın hissi olur, kişilğinize bir şey atfedilmez. ama işte egolar çağında duruş sahibi olmak adına alınan tavırlar sürekli şüphe bulutu altına saklanmalar ilişkilerin zehri olmuş durumda.

kıskanmak iyidir, tutkuyu besler, biraz çocuksu biraz saftır. güven denizine döküldükten sonra zararsızlaşıp gider. herkesin ilişki anlayışının farklı olmasını göz ardı etmiyorum.