lev nikolayeviç tolstoy *

berlinetta
en başarılı rus yazarlardan, düşünürlerden biridir.
kitaplarının okuması gerekir.

"Bir insan acı duyarsa canlıdır. Başkasının acısını duyarsa insandır."
"Bir insanı bulunduğu mevkiyle değil, göz koyduğu mevkiyle ölçmek gerekir."
ontolojik sancilarimin merhemi
büyük rus romancı. hayranıyım.

"bu hayat bana karşı düzenlenmiş aptalca bir oyundan ibaretti. beni var eden bir varlığı kabul edemesem de, düşüncelerim şöyle gelişiyordu: birisi bana, beni dünyaya yollamakla, çok normal gözüken son derece derinliksiz, sığ bir şaka yapmıştı." diye yazmış tolstoy itiraflarında.


aynı itirafların sonunda tolstoy şu sözleri ekler; “...şimdi çok iyi anlıyorum ki; eğer kendimi öldürmediysem, bunun sebebi düşündüğüm şeylerin doğru olmadığını az çok seziyor olmamdır. beni hayatın boş ve anlamsız oluşuna götüren düşüncelerimin ve bilgilerimin yolu ne kadar inandırıcı ve tartışılmaz gözükürse gözüksün, yine de içimde görüşlerimin doğruluğuna dair hafif de olsa bir şüphe, bir tereddüt kalmıştı.”
olacak o kadar
vol2

''savaşta adam öldürdüm, düelloda karşımdakiyle dövüştüm, iskambilde kaybettim, köylünün alın teriyle ürettiği malı heba ettim, köylüyü zalimce cezalandırdım, havai kadınlarla alemler yaptım ve insanları kandırdım. yalan dolan, soygunculuk, her türlü aldatma, içki , şiddet, cinayet… işlemediğim tek bir suç olmadı.''

hizmetkârlarına ölesiye eziyet eden ve geride kalan dulları sekse zorlayan bir adamın vicdani yükünü hafifletmeye çalışmasıydı belki de güncesine yazdığı bu satırlar. bu adam besbelli hayatı hızlı yaşamasının bir sonucu olan orta yaş krizinin ortasındaydı. bu kriz sonunda kökten bir ruhsal dönüşüm yaşayarak seksi, alkolü, tütünü ve et tüketmeyi bıraktı. hizmetkârlarını özgür bıraktı ve onlara muazzam bir servet bağışladı. ancak yazarın orta yaş bunalımı yaşamasına sebep olanlar neydi?

tolstoy birlikte olduğu kadınları güncesine ayrıntılarıyla yazmaktan zevk alan bir adamdı. sevgili karısı sonya'yı düğün gecelerinde bu günceyi okumaya zorladı. bu güncede hizmetkârları ile yaşadığı cinsel ilişkiyi bile yazmıştı. ancak sonya'ya göre yazarın bu açıklık ve dürüstlüğü fazlaydı. sonya ertesi gün kendi güncesine bu yaşadığı olayın iğrenç bir durum olduğunu ve bundan dolayı büyük bir tiksinti duyduğunu yazdı.

ilk kült yazarlardan biri olan tolstoy'un yaşamının sonlarında, yazarın evinin çevresine yüz kadar insan kamp kurup tolstoy'un pelerinine dokunmaya çalıştı.

tolstoy'un son sözleri şöyle oldu: “peki ya köylüler… köylüler nasıl ölür?”