arapça menşeili bir sözcük.
tesbih
dilimize arapçadan (ﺗﺴﺒﻴﺢ) geçmiştir ve subhan (سبحان) kökünden türemiştir. sanırım bu yüzden manevi olarak çok fazla anlam yüklenmiş.
Tespih olarak da yazım bulan dindar er yahut hanım kişinin huşulu sayısal vericisi. Arap alfabesinde p harfi olmadığı için b harfi kullanılır, lâkin galat bir kullanımdır. Kelimenin kökçesi hesap etmekten gelir. Bahse konu olan materyalin hicret haritası, Hindu rahiplerin ellerinden ve boyunlarındam emevi camiilerine uzanır. Emevi selâtin ve halifeleri, dini mübin İslâm diyarında kaid olan Müslümanların içtimai olarak din ile hemhâl olmaları, siyasi olarak karışmaması gerekliliği şekilde âlimane bir öğüttür. 33, 99 gibi rakamlar da, arapların amca çocukları olan Yahudilerden, onların da kabalacılardan aldıkları dinlerin estetik olmayan kültürel dokunuşlarından bulaştığı yazılır.
Tespih bir yana, Allah bizi zikirmatik denilen ucubeden korusun. Ve demem o ki: sevileni zikretmenin sayısal bir tarifi mi olur Muhammed Mustafa aşkına.
Editörya: tdk'ya baktım da, evet o da benim gibi düşünüyor. Yazım olarak düşünüyor, gerisi yok tabii. Doğru yazımı: tespih'tir.
Tespih bir yana, Allah bizi zikirmatik denilen ucubeden korusun. Ve demem o ki: sevileni zikretmenin sayısal bir tarifi mi olur Muhammed Mustafa aşkına.
Editörya: tdk'ya baktım da, evet o da benim gibi düşünüyor. Yazım olarak düşünüyor, gerisi yok tabii. Doğru yazımı: tespih'tir.