ayasofya

cisi gelen sanat tarihcisi
hiçbir zaman cami olarak ibadete açılmayacak müze. cami olarak ibadete açılırsa, oraya giden turistlerin çok büyük kısmı bunu yapmayı bırakacak ve parayla beslenen hükümetimiz de bunu bizden çok daha önce düşündüğü için böyle bir şeye kalkışmayacaktır.

bir zamanlar dünyanın en büyük ve en eski katedrali olma özelliğini taşıyan yapı kimlerin, hangi düşüncelerin eline geçmiş de acı çekiyor diye üzülüyorum hep.

Yazık, ulan ben beş para etmez battlefield 1 oyununda bile tarihi eserleri tankla vurmamak adına oyunu defalarca yeniden başlattığım halde, nasıl böyle bir saçmalığa girişiyor türk insanı anlayabilmiş değilim.. .


indim derelerine
İstanbul'u fetheden Fatih bile hristiyan ibadetine dokunmamışken , bugün deli gibi turist çekip , ülke tanıtımı yapılacağı yerde , dünyaya atar yapmak için kullanılan ibadethane.
pestenkerani
Osmanlı torunlarına göre bir an evvel 'câmii' olması gereken kadîm mabet. Fetih sonrası kiliseden câmiiye dönüştürmek tamamen siyasi ve üstün psikoloji savunmasına girer. Yani alt metinde, mabedinizi elinizden alır mabedim kılarım... sevgili torunlar çok kızacak ama dini bir vecibe olmamasıyla birlikte, İslâm fıkhında bu eylemin yeri yoktur. İslâm hukunda beyt-ul mal (kamu malı) diye bir kavram vardır. Hani Mekke fethinde, Ebu Süfyan'ın evi güvendedir, o eve sığınmak güvenlidir... emri gereğince hukuk bundan dolayı kendine anlam almıştır. Meselâ kudüs'ün fethinde tek bir kilise ya da havra câmiiye dönüştürülmemiştir ve buna kat'a izin verilmemiştir. Hoş güzel, sultan Mehmet güzide şehri almış, iyi kötü yaşıyoruz içinde ama bu İslâm ile milliyetçiliği aynı potaya sokmaz. Zaten fethin altyapı işlevi de hâdis atölyesinden çıkan bir hâdis ile de bilenmiştir. Daha fazla polemiğe davetiye çıkarmak istemiyorum. Ama son olarak aslına rücu edecekse kilise olmalı, ki aslı kilisedir. Ama en iyisi müze ve iki ufak mabet. Güzel güzel geçinmek gerekir. Zaten hıristiyanlara göre hepimiz tanrı'nın iyi kötü çocuklarıyız. Aynı bahçenin çit ile ayrık çocukları.
klm
İstanbul'da tarihi bir müze. Bizans İmparatoru I. Jüstinyen tarafından, 532-537 yılları arasında İstanbul'un tarihi yarımadasındaki eski şehir merkezine inşa ettirilmiş bazilika planlı bir patrik katedrali olup, 1453 yılında İstanbul'un Osmanlılar tarafından alınmasından sonra, Fatih Sultan Mehmet tarafından camiye dönüştürülmüştür.