beni unutma

turuncu gemi
esas itibarıyla bir ümit yaşar oğuzcan şiirinin selda bağcan tarafından muhteşem yorumlanışıdır. bazı şiirler ve şarkıların hakiki anlamda zaman makinaları olmadığını kimse iddia edemez zannımca. insanı her yerinden cam kırıklarıyla paramparça eden bir zaman makinası hatta.

bir gün gelir de unuturmuş insan
en sevdiği hatıraları bile
bari sen her gece yorgun sesiyle
saat onikiyi vurduğu zaman
beni unutma

çünkü ben her gece o saatlerde
seni yaşar ve seni düşünürüm
hayal içimde perişan yürürüm
sende karanlığın sustuğu yerde
beni beni unutma

o saatlerde serpilir gülüşün
bir avuç su gibi içime ey yar
senin de başında o çılgın rüzgar
deli deli esiverirse bir gün
unutma

ben ayağımda çarık elimde asa
senin için şu yollara düşmüşüm
seneler sonra sana dönüşüm
bir mahşer gününe de rastlasa
beni beni unutma

hala duruyorsa o yeşil elbisen
onu bir gün yalnız benim için giy
saksındaki pembe karanfil geç değil
ve bahçende yorgun bir düş görürsen
beni unutma

büyük acılarla tutuştuğun gün
çok uzaklarda da olsan yine gel
bu ölürcesine sevdiğine gel
ne olur tanrıya kavuştuğum gün
beni unutma . .
avni
dokunur ya insan olana unutulmak; işbu sebep tüm ayrılıklarda içten içe dillendirilir bu tema, tüm aykırılığıyla. herkes kendi payına bir hatıra seçer pek tabi ama herkesin temennisi unutulmayanlardan olmaktır aslında.
"git şimdi" dedikten sonra bile "dur gitme yalan söyledim" demesi de bu yüzden olsa gerek insan olanın.