bici bici vs sütlaç

biz eski bursalıların su muhallebisine verdiği isim. kapalıçarşıdan bembeyaz önlüğü ve başlığıyla uzun çarşıya geçen şeker ahmet okçular'da fazla takılmadan asıl mekanı emirhan girişine gelinceye kadar tek porsiyon kalmaz
aslı su muhallebisidir o koca kalıp buzları tasın içine koyduğu küp küp kesilmiş su muhallebisi (doğrusu pelte) üzerine rendeler. nefis kokulu kıpkırmızı şerbeti de bakır ibrikten boca eder adeta uludağ simgesi kar beyazı. bu kırmızı şerbeti şekerahmet gelincik çiçeğinden elde ettiğini söylerdi.
çocukluğumuzun nefis tadı. çocukluğumuz gibi bembeyaz.

Net bici bici dediğim versus. Şöyle bol buzlu, üstünde muz dilimleriyle. Olsa da yesek.

sakız gibi beyaz tarçınlı sütlacın alacağı versus. bici bicinin içindeki nişastadan yapılan muhallebiden daha katı o maddenin içine şeker atarlarsa üzerine hunharca pudra şekeri serpmek yerine, eminim daha yenilebilir bir şey ortaya çıkar. çünkü onca şekerin ve aromanın içinden saman gibi bir şey fırlıyor. hoş değil. ama sütlaç öyle mi? gayet net. kasenin neresine kaşık daldırsanız hep aynı süt kokusu, hep aynı yumuşamış pirinç. miss.