sevip sevmemeyi geçiyorum ben, Taban itibariyle iktidar partisinin ülkeyi getirdiği noktadan ve tek adam rejiminden kurtulmak için seçmenin oylar bölünmesin mantığıyla alternatifsizliken CHP'ye yöneldiğini düşünüyorum. Cumhurbaşkanlığı seçimlerini hatırlarsınız Muharrem İnce %33 gibi çok iyi bir oy almıştı. Seçimi kaybetti vekilliği de gitti göze almıştı ama CHP Kılıçdaroğlu'ndan vazgeçmedi. Kaç tane seçim kaybetmiş konjonktürden uzak bir şekilde sadece iktidar partisinin zayıf muhalefeti rolünü benimseyerek oynayan CHP'nin başına Cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından sahada yakalanan sinerji devam ettirilseydi, İnce genel başkan olarak gelseydi belki bu algıyı kırabilirdi. Ama yok, illa oturacak başında partinin. Tıpkı Deniz Baykal zamanı gibi bırakmıyorlar koltukları. İnce CHP'nin başına gelsin, CHP ye oy verecek her ideolojiden seçmen çıkar bu ülkede. Ama şu haliyle, belediye başkanlığına gösterdiği adaylarla öyle bir tablo çiziyor ki, sanki sesi kısık muhalefet yani bir anlamda "gaz alma" stratejisinin bir parçası gibi hareket ediyor. iktidar partisi bir projeyse chp de bu projenin bir parçası şu haliyle.
Türkiye'de siyasetin temeli "lider siyaseti". Malesef böyle. Lider siyasetinde de bir çok seçim kaybetmiş bir liderin tekrar seçim kazanması çok istisna. Kılıçdaroğlu'nun Türkiye'den aldığı oy oranı ortada, bir çok kez tescillenmiş, siz daha neye zorluyorsunuz neyin peşindesiniz anlamıyorum ki. Yani öyle bir algı oluştu ki bende, CHP muhalefetteki konumundan memnun, bunu bir meslek edinmiş gibi davranıyor.
İnce gelsin partinin başına, sonra tekrar konuşalım bu konuyu. Solcuların chp yi desteklemesi veya sevmemesi ülkeyi tek adam rejiminden kurtarmaz, Türkiye'de kemikleşmiş sol görüşlü seçmen %30'u geçmez.
