duygular

mickey the mouse
insanın hem başının belası, hem de olmazsa olmazı duygular.
üzülürsün, yanlış kararlar alırsın.
sinirlenirsin, yanlış kararlar alırsın.
mutlu olursun, sevincine kapılıp yine yanlış kararlar alırsın.
hiç biri olmasın desen de olmaz, yavan kalır hayat.
kararında yaşamayı değil belki ama alınacak kararları etkilemeyecek raddede tutmayı bilmeli sanırım insan duygularını.
ontolojik sancilarimin merhemi
Ruhsal devinim.


değişirler. gelgitleri olur. bazen çok şiddetli yaşanırlar bazen silik. bazen de sahneye çıkmazlar işlerine gelmemiştir belki. karışmak mümkün mü işlerine?
her zaman hissedemeyebiliriz. bunun güzel bir yanı var bence. her daim aynı şekilde hissetseydik bundan korkardık. tek düze... öyle bir durumda duyguların yerini artık bir şartlanmanın aldığını ve alışkanlıklara doğru yol aldığını düşünürdük. yani bence bu güzel bir şey. hem bu dalgalanmalar olmasa bazı anların insanı göklere çıkartacak kadar şiddetli olması beklenmezdi öyle değil mi?

hatta insanın aşkı da, sevgisi de değişkenlik gösterebilir. her daim yerindedir de grafik hep aynı şekilde gitmez. bir an gelir pik tavan yapar sonra sakin seyreder. hep sıfır noktasının çok üzerinde olsa da kendi bölgesinde dalgalanır. bu da bir yön ve güzeldir.