Resmi verilere güven duymayan herkesin ülkeyi yönetenlerce hain, terörist, dış güçlerin maşası vs. ilan edildiği bir ülkede ne desek boş. Ben yine de türkiye Cumhuriyeti merkez bankasının uyguladığı resmi ya da reel faiz oranlarını baz alarak yıllık enflasyon oranı hakkında kabaca fikir yürütülebileceği kanaatindeyim. Bu faiz oranı şu an % 24 - 25,5 bandında ve banka bunu hazirana kadar sürdürme eğiliminde Bu da demektir ki yıllık enflasyon hazirana kadar % 20'ler civarında seyredecek.
enflasyon
yerel seçimlerden hemen sonra 3 nisan 2019 saat 10. 10 tüik verilerine göre enflasyon rakamları :
mart ayı üfe 1.58
yıllık 26.94
aylık tüfe 1.03
yıllık tüfe 19.71 olarak hesaplanmış.
en yüksek artış halkımızın büyük kısmını ilgilendiren sağlıkta aylık 3.48 olmuş.
tuik hesaplamasında çarşı pazar, domates biber yanş halkın yaşamsal ihtiyaçları bu hesaplanmada hiç dikkate alınmamış.
mutfakta enflasyon kaç?
asıl mesele bu.
mart ayı üfe 1.58
yıllık 26.94
aylık tüfe 1.03
yıllık tüfe 19.71 olarak hesaplanmış.
en yüksek artış halkımızın büyük kısmını ilgilendiren sağlıkta aylık 3.48 olmuş.
tuik hesaplamasında çarşı pazar, domates biber yanş halkın yaşamsal ihtiyaçları bu hesaplanmada hiç dikkate alınmamış.
mutfakta enflasyon kaç?
asıl mesele bu.
nedense ülkemizde devlet kurumu tüik'in açıkladığı resmi rakamlar, piyasa koşulları ile pek bağdaşmıyor. resmi makamların düşük gösterme çabalarına rağmen yıl boyunca yıllık bazda çift haneden düşmeyeceği, hatta yüzde (%) yirmi (20) yi de aşacağı beklentisi hakim.
her ekonominin baş belası. makul olanı ya da istenilir düzeyde olanı aslında liberal ekonominin de motoru. zira talep olmazsa liberal bir ekonominin büyümesi ya da kalkınması zorlaşır. bu bağlamda toplumun israfçı oluşu ya da tam tersi tutumluluk bilinci devreye girer. tüketim çılgınlığına kendini kaptırmış bireylerin çoğunluğu oluşturduğu bir toplumun önünde sonunda uçurumun eşiğine gelmesi kaçınılmazken çoğunluğu tutumlu bireylerden oluşan bir toplumun giderek zenginleşeceği de aşikardır. her iki ülkeye de örnekler o kadar çok ki anlayan anladı.
israfta israr etmeyip tüketim çılgınlığından sıyrılabilen bireylerden oluşan ülkelerin giderek güçlendiğini gözlemlemek için kafamızı kumdan çıkarmamız gerek.
hasılı değil 7.4 74 büyüseniz de kendi her türlü kaynağınızın değerini bilerek verimli kullanmayıp israfta israr ederseniz önünde sonunda çıkmaza girer nihayetinde de batarsınız.
israfta israr etmeyip tüketim çılgınlığından sıyrılabilen bireylerden oluşan ülkelerin giderek güçlendiğini gözlemlemek için kafamızı kumdan çıkarmamız gerek.
hasılı değil 7.4 74 büyüseniz de kendi her türlü kaynağınızın değerini bilerek verimli kullanmayıp israfta israr ederseniz önünde sonunda çıkmaza girer nihayetinde de batarsınız.
Fiyatların genel düzeyinin sürekli olarak artmasıdır.
en basit tarifi; tüketimin üretimden fazla olması nedeniyle fiyatlar genel seviyesinin yükselmesi.
bu bağlamda başta gıda olmak üzere kıt kaynakların ağırlığının hissedildiği tüm sektörlerde tüm dünyanın baş belası aslında. örneğin 1970'li yıllarda dünya genelindeki gıda üretimi aynı yılın tamamında yeterliyken günümüzde ağustos ayında tükeniyor. diğer bir deyişle Dünya'da bir senede üretilebilen gıda, 1970'li yıllarda tüm yıl yetebiliyorken, bu yıl Ağustos itibarıyla tükenmiş olacak.
Global Footprint Network adlı sivil toplum kuruluşu yaptığı araştırmalara dayanarak , bu yıl insanların, dünyanın verebileceği doğal kaynakların 1.7 katını tüketeceğini belirterek, bu şekilde devam edildiği takdirde 2050 senesinde kullanılacak yaşam kaynakları için ikinci bir dünyanın gerektiğini ifade ediyor.
ayrıca görüldüğü üzere zengin - fakir arasındaki uçurumun daha da artmasının sebebidir.
bu bağlamda başta gıda olmak üzere kıt kaynakların ağırlığının hissedildiği tüm sektörlerde tüm dünyanın baş belası aslında. örneğin 1970'li yıllarda dünya genelindeki gıda üretimi aynı yılın tamamında yeterliyken günümüzde ağustos ayında tükeniyor. diğer bir deyişle Dünya'da bir senede üretilebilen gıda, 1970'li yıllarda tüm yıl yetebiliyorken, bu yıl Ağustos itibarıyla tükenmiş olacak.
Global Footprint Network adlı sivil toplum kuruluşu yaptığı araştırmalara dayanarak , bu yıl insanların, dünyanın verebileceği doğal kaynakların 1.7 katını tüketeceğini belirterek, bu şekilde devam edildiği takdirde 2050 senesinde kullanılacak yaşam kaynakları için ikinci bir dünyanın gerektiğini ifade ediyor.
ayrıca görüldüğü üzere zengin - fakir arasındaki uçurumun daha da artmasının sebebidir.