bilim ve dinin ortaklaşa olarak yanlışladığı konuların başında gelir. gerçi bütün dinlerde insanlar adem ve havva'dan türemiştir. adem ve havva'dan üreyen çocukların soylarını sürdümek için tek çıkarları ensest ilişki olacaktır. hatta burada konu kilittir. buna rağmen dinlerin ona inananlara ensest ilişkiyi yasak kılması bir çelişki midir, değil midir hususunda tartışmayı teist dostlarıma bırakayım. bu benim meselem değildir.
ensest ilişki insan anatomisi ve psikolojisinde ağır tahribatlara yol açan ciddi ve derin bir konudur. yazık ki sosyal medyada üzerinde cahilce şakalar, espiriler dönmektedir. bu toplumda derin sosyal kaos alemetidir. dinlerde, örf adetlerimizde ve modern hukumuzda kişilerin birinci ve ikinci derece akrabalarıyla evlenmeleri yasaktır. hukuki olarak kişilerin kuzenleriyle evlenebilmesi doğan çocukların fizyolojik olarak engelli olması gibi nesilde tahribatlar yapabilmektedir. kanaatimce, büyük bir toplumsal uzlaşıyla kuzen evlilikleri de hukuken yasaklanmalıdır.
ensest ilişkinin kişideki tahribatları aynı zamanda faşist ideolojinin sosyal bilimlerde paramparça edilişine de bir karine oluşturur. insan türü haricinde diğer hayvanlarda ne kadar yakın genlerde bireyler üreme amaçlı cinsel ilişki yaşarsa nesil o denli iyi devam eder. ama insan soyunda genetik olarak bu tam tersi işler. ensest ilişkide üreyen insan nesli fizyolojik olarak kusurlu olacaktır. ama ne kadar uzak genomlardan örnekler bir araya gelip üreme amaçlı cinsel birleşme yaşarsa ortaya o denli iyi sonuçlar çıkacaktır.
sanırım yeni nesil kızların bu kadar güzel olmasını, erkeklerimizin bu kadar yakışıklı olmasını da bu bahsettiğim hususa bağlayabiliriz. eski yıllarda insanlar genellikle ya akraba evliliğiyle ya da aynı il sınırlarında yakın genomlarıyla görücü usulü birleşmelerle nesli sürdürüyorlardı. ama son otuz yılda artan eğitim koşullarıyla birlikte insanlar üniversitelerde birbirinden çok uzak şehirlerden ve farklı etnik kökenlerden genlerin karışımı sonucu nesli sürdürmeye başladılar.
son söylediğim tamamen benim hipotezimdir, henüz bilimsel bir yanı yoktur.
ensest ilişki insan anatomisi ve psikolojisinde ağır tahribatlara yol açan ciddi ve derin bir konudur. yazık ki sosyal medyada üzerinde cahilce şakalar, espiriler dönmektedir. bu toplumda derin sosyal kaos alemetidir. dinlerde, örf adetlerimizde ve modern hukumuzda kişilerin birinci ve ikinci derece akrabalarıyla evlenmeleri yasaktır. hukuki olarak kişilerin kuzenleriyle evlenebilmesi doğan çocukların fizyolojik olarak engelli olması gibi nesilde tahribatlar yapabilmektedir. kanaatimce, büyük bir toplumsal uzlaşıyla kuzen evlilikleri de hukuken yasaklanmalıdır.
ensest ilişkinin kişideki tahribatları aynı zamanda faşist ideolojinin sosyal bilimlerde paramparça edilişine de bir karine oluşturur. insan türü haricinde diğer hayvanlarda ne kadar yakın genlerde bireyler üreme amaçlı cinsel ilişki yaşarsa nesil o denli iyi devam eder. ama insan soyunda genetik olarak bu tam tersi işler. ensest ilişkide üreyen insan nesli fizyolojik olarak kusurlu olacaktır. ama ne kadar uzak genomlardan örnekler bir araya gelip üreme amaçlı cinsel birleşme yaşarsa ortaya o denli iyi sonuçlar çıkacaktır.
sanırım yeni nesil kızların bu kadar güzel olmasını, erkeklerimizin bu kadar yakışıklı olmasını da bu bahsettiğim hususa bağlayabiliriz. eski yıllarda insanlar genellikle ya akraba evliliğiyle ya da aynı il sınırlarında yakın genomlarıyla görücü usulü birleşmelerle nesli sürdürüyorlardı. ama son otuz yılda artan eğitim koşullarıyla birlikte insanlar üniversitelerde birbirinden çok uzak şehirlerden ve farklı etnik kökenlerden genlerin karışımı sonucu nesli sürdürmeye başladılar.
son söylediğim tamamen benim hipotezimdir, henüz bilimsel bir yanı yoktur.