gücü elinde tutan kişi ya da topluluğun kendine aşırı güven duyması, kendi gibi olmayanı, düşünmeyeni de küçümseme duygusu. bi' nevi güç zehirlenmesi zira kelime kökeniyle Hubris, antik Yunan'da kibir manasına gelir.
hoş, madde madde açıklayacağım ama geçim ve gelecek kaygısı had safhada olan güzel memleketimin güzel çocukları bu konuya zaten fazlasıyla hakim.
copy-paste
-kendisinden üçüncü tekil şahıs zamiriyle ya da “biz” diye söz etmek.
-kendisiyle ulusu ya da kurumu özdeşleştirmek, kendi bakışı ve çıkarlarıyla ulusun/ kurumunkini özdeşleştirmek.
-bulunduğu makamda güç gösterisinde bulunmanın ve zaferler kazanmanın çok önemli olduğunu düşünmek.
-hakkındaki algıyı iyileştirmek için kendisini hep iyi gösterecek durumlarda bulunmaya eğilim, kötü gösterecek durum ve yerlerden kaçınma.
-imaj ve görünümle ilgili orantısız kaygı.
-basit eylemlerinden bile imkânsızı başarmış edasıyla ve abartarak bahsetmek, yüceltilmeye ihtiyaç duyma.
-kendi yargılarına aşırı güven, aynı zamanda başkalarının öneri ve eleştirilerini küçümsemek.
-her şeyi kişisel olarak başarabileceğine dair mutlak inanç.
-çevresindeki insanlara ya da halka değil, tarih ve tanrı'ya hesap vereceği inancı.
-tanrı ve tarih karşısında haklı bulunacağına dair sarsılmaz inanç.
-sıklıkla artan bir yalnızlaşmanın eşlik ettiği gerçeklik duygusunun kaybı.
-huzursuzluk, acelecilik, düşünmeden kararlar alma
-kibirli tarzından dolayı rasyonel kararlar alamama ve dolayısıyla başarısızlık.
hoş, madde madde açıklayacağım ama geçim ve gelecek kaygısı had safhada olan güzel memleketimin güzel çocukları bu konuya zaten fazlasıyla hakim.
copy-paste
-kendisinden üçüncü tekil şahıs zamiriyle ya da “biz” diye söz etmek.
-kendisiyle ulusu ya da kurumu özdeşleştirmek, kendi bakışı ve çıkarlarıyla ulusun/ kurumunkini özdeşleştirmek.
-bulunduğu makamda güç gösterisinde bulunmanın ve zaferler kazanmanın çok önemli olduğunu düşünmek.
-hakkındaki algıyı iyileştirmek için kendisini hep iyi gösterecek durumlarda bulunmaya eğilim, kötü gösterecek durum ve yerlerden kaçınma.
-imaj ve görünümle ilgili orantısız kaygı.
-basit eylemlerinden bile imkânsızı başarmış edasıyla ve abartarak bahsetmek, yüceltilmeye ihtiyaç duyma.
-kendi yargılarına aşırı güven, aynı zamanda başkalarının öneri ve eleştirilerini küçümsemek.
-her şeyi kişisel olarak başarabileceğine dair mutlak inanç.
-çevresindeki insanlara ya da halka değil, tarih ve tanrı'ya hesap vereceği inancı.
-tanrı ve tarih karşısında haklı bulunacağına dair sarsılmaz inanç.
-sıklıkla artan bir yalnızlaşmanın eşlik ettiği gerçeklik duygusunun kaybı.
-huzursuzluk, acelecilik, düşünmeden kararlar alma
-kibirli tarzından dolayı rasyonel kararlar alamama ve dolayısıyla başarısızlık.