öncelikle demesem olmaz iktisat'a giriş vardır, çıkış yoktur. yani geçmiş olsun. yer alan bilgiler, teknik ve bilimsel bilgiler ile harmanlanmış yorumlara, aktarımlara dayanmaktadır. buraya iktisada girişin tamamı yazılamayacak olup, 10 kısımdan oluşan iktisada giriş dersinin ilk 2 kısmının 2. kısmının son 2 ana maddesi ile birlikte diğer bölümler yazılmamıştır. zira eldeki zaman, ve kaynaklar göz önünde bulundurulur ise, böyle bir talebi karşılamak bu koşullarda imkansızdır. ayrıca bazı ana başlıklar örneğin talep için bile binlerce sayfalık bilgi bulunmaktadır. yazılanlar, bilgi-yorum karışımı, özetin özetinin özetidir.
iktisada giriş, kabaca/genel olarak kaynaktan kaynağa değişir 10 kısımdan oluşur.
birinci bölüm
ekonomi ilminin niteliği ve önemi
1-kıtlık kanunu ve ekonomi ilmi
2-alternatif maliyet
3-ana kavramlar
4-iktisat biliminde teori ve kanunların önemi
5-her ekonominin ana sorunları
6-ana ekonomik sorunlar ve ekonomik düzen
ikinci bölüm
fiyat teorisine giriş
7-talep
8-arz
9-tam rekabet piysasında denge fiyatının oluşumu-kısmi denge
10- arzı ve talebi etkileyen o malın dışındaki faktörler
11- arz, talep ve esneklik analizleri ile ilgili uygulamalardan örnekler
üçüncü bölüm
tüketici teorisi
12- faydanın ölçülebilirlik problemi ve tercih sırasının saptanması
13-eş marjinal fayda listesi ve tüketici dengesi-kardinal yaklaşım
14- farksızlık analizi ve tüketici dengesi-ordinal yaklaşım
dördüncü bölüm
üretici teorisi
15-üretim fonksiyonu ve verim analizi
16-en düşük maliyetle üretim optimal faktör bileşimi seçimi
17-maliyet analizi
beşinci bölüm
fiyat teorisi
18-firma dengesi yada kar maksimizasyonu
19-tam rekabet piyasasında firma dengesi
20-aksak rekabet piyasasının ortaya çıkış nedenleri ve türleri
21-monopol
22-monopson ve çift monopol
23-monopolcü rekabet piyasası
24-oligopol
25-fiyat teorisine eleştiri ve firma kararlarında kar maksimizasyonu dışında hedefler
altıncı bölüm
bölüşüm: üretim faktörleri fiyat analizi
26-üretim faktörleri talebi:marjinal verimlilik teorisi
27-emek ve ücret
28-toprak ve rant
29-sermaye ve faiz
30-girişim ve kar
31-gelir dağılımı politikası
32-endüstrileşme, kentleşme ve çevre ekonomisi
yedinci bölüm
milli gelir
33-makro ekonomik akımın doğuşu ve makro modeller
34-milli gelir, milli gelir hesaplama yöntemleri ve milli gelir ile ilgili kavramlar
35-milli geliri etkileyen faktörler: tüketim, tasarruf ve yatırım fonksiyonları
36-denge milli gelirinin belirlenmesi
37-milli gelir ve fiyatlar genel düzeyi toplam talep ve arz-modern makro ekonomi
sekizinci bölüm
para
38-paranın özellikleri, para çeşitleri ve emisyon rejimleri
39-paranın makroekonomideki rolü
40-paranın değeri sorunu:para miktarı ile fiyatlar genel düzeyi arasındaki ilişki
41-merkez bankasının para arzını kontrolü:para politikası araçları
dokuzuncu bölüm
ekonomik hayattaki istikrarsızlıklar ve istikrar politikaları
42-enflasyon
43-istihdam ve işsizlik
44-ekonomik hayattaki konjonktürel dalgalanmalar
45-ekonomik istikrar politikaları :keynesyen maliye ve monetarist para politikaları
46-para ve maliye politikası: ıs-lm analizi
onuncu bölüm
uluslararası ekonomik ilişkiler, ekonomik büyüme ve kalkınma
47-dış ticaret teorisi
48-dış ticaret politikası
49-dış dönemler bilançocu ve döviz piyasası
50-uluslararası para sistemleri
51-gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler: ekonomik büyüme ve kalkınma
birinci bölüm.
ekonomi ilminin niteliği ve önemi.
1-kıtlık kanunu ve ekonomi ilmi
her insan, güzel elbise ve ayakkabılar giymeyi, son model arabalara binip, havuzlu villalarda yaşamayı, en lüks lokantalarda yemek yiyebilmeyi arzu eder. hayalgücünün alabildiği ölçüde ister, arzu eder insan. ancak bu arzu, istek ve gereksinmeleri karşılayacak nitelikteki mal ve hizmet miktarı daima kıttır. toplum genelinde düşününce, tüm insanların bu gereksinmeleri ile, söz konusu gereksinmeleri gidermeye yönelik malve hizmet miktarları arasında dengesizlik vardır.
eğer dünyada tüm insanların gereksinmelerini karşılayacak kadar bol mal ve hizmet bulunsaydı, çalışmaya gerek olmayacak, herkes her istediğine kolaylıkla sahip olabilecekti. ancak, eldeki kaynaklarla(emek,toprak,sermaye), toplumdaki tüm bireylerin gereksinmelerinin ancak bir kısmını karşılayacak kadar mal ve hizmet üretmek olasıdır. gereksinmeler ile gereksinmeleri karşılayacak mal ve hizmetler arasındaki bu dengesizlik, gelişmiş yada az gelişmiş, kapitalist ya da sosyalist, tüm toplumlar için söz konusu olduğundan, buna kıtlık kanunu ya da (bkz: nedret kanunu) denir.
toplumu oluşturan bireylerin tüm gereksinmelerini karşılayacak kadar mal ve hizmet miktarının bulunmamasının nedeni, bu mal ve hizmetlerin üretimi sağlayan kaynakların, üretim faktörlerinin sınırlı(kıt) olmasıdır. bu kaynaklar ise, emek(üretimde görev alan işgücü), doğal kaynaklar (yeraltı, yerüstü zenginlikleri) ve sermaye(insan tarafından üretilmiş üretim araçları) olmak üzere üç grup altında toplanır. işte, ekonomide mal ve hizmet üretiminin sınırlı kalmasına neden olan bu kaynaklara kıt kaynaklar denilmektedir. mantıken düşünülürse, kıt kaynaklar ile üretilen herhangi bir mal veya hizmet de kıt olacaktır. burada kullanılan kıt kelimesi, yokluğu, ya da fakirliği değil,toplumdaki tüm bireylerin gereksinmelerine karşılık vermede sınırlılık olması durumunu belirtmektedir.
''ekonomi bilimi, sınırlı kaynaklarla sınırsız gereksinmeleri karşılama sorunu ile karşı karşıya olan bir kişinin ya da toplumun tatmin düzeyini en yükseğe eriştirmenin yollarını arar.''
mevcut kaynaklarla tüm gereksinmelerin karşılanma olasılığının olmadığı bir toplumda, her birey, elindeki kaynaklarla en yüksek doyum düzeyine erişmek için bir takım kararlar alma sorunu ile karşı karşıyadır. bu kararlar, çeşitli alternatifler arasından birinin seçimi ile ilgilidir. işte bu seçim, bizi alternatif maliyet kavramına götürür..
2-alternatif maliyet
sınırlı kaynaklarla sınırsız gereksinmeleri giderebilmek için bazı gereksinmelerin ertelenmesi ve hatta bazılarının karşılanmasından vazgeçilmesi gerekir. hangi gereksinmelerin karşılanacağına karar vermek aynı zamanda hangilerinin karşılanmayacağına, vazgeçileceğine de karar vermektir. yani bu şekilde çeşitli seçeneklerden biri seçildiğinde, bu seçimin alternatif maliyeti söz konusudur. basit bir örnek verelim:
pazar tatilini evin dışında geçirmek isteyen bir aileyi düşünelim. bu aile için dışarda yapılabilecek çok şey vardır. yani çeşitli alternatiflerle karşı karşıyadır. çok sayıdaki alternatiflerden sadece ikisini düşünelim birinci alternatif, kırda piknik yapmak, ikinci alternatif ise denize gidip yüzmek olsun.
bu aile, aynı anda hem kırda, hem denizde olamayacağına göre, bu alternatiflerden birini seçmek durumundadır. aile kırda piknik yapmayı seçmiş olsun.
''bu aile kırda piknik yapmakla, denize gitmekten özveride bulunmuştur.'' şu halde bu aile için, ''kırda piknik yapmanın alternatif maliyeti, gidilebileceği halde gidilmekten vazgeçilen denizde yüzme alternatifidir.''
anlaşılması açısından, ikinci bir örnek verelim.
örneğin üniversite bölümü tercih edecek bir kişi düşünelim. alternatiflerden sadece ikisini ele alalım. bu kişinin önünde iktisat ve işletme alternatifleri olsun. eğer bu kişi, iktisat bölümüne kayıt yaptırırsa, dört yıllık iktisat eğitiminin kendisi için alternatif maliyeti, kayıt yaptırma şansı olmasına karşın, iktisat bölümünü seçmekle, vazgeçmek zorunda olduğu işletme bölümünde alacağı eğitimdir.
işte kıt kaynakların kullanımında, alınan her kararda, seçilen alternatifin maliyeti, seçiminden vazgeçilen alternatiftir.
yani karar verilen alternatifin maliyeti, söz konusu karar verilirken, vazgeçilmek zorunda kalınan alternatiftir.
tüketim kararlarında olduğu kadar, üretim kararlarında ve hatta devletin aldığı kararlarda(bütçe kalemlerinin oluşturulmasında) daima alternatif maliyet söz konusudur. şöyle ki:
-üretim kararlarında alternatif maliyet: her erkonomide, kıt olan üretim faktörleriyle çeşitli mal ve hizsmetler üretilimektedir. üretilmiş her malın üretiminde kullanılan faktörlerle daima başka malların da üretilmesi olasıdır. basit bir örnek vermek gerekirse, bugün teknik ilerlemenin uçak yapımına olanak verdiği bir ülkede, uçapın üretiminde kullanılan üretim faktörleriyle aynı zamanda, otomobil, bisiklet, gözlük..vs mallar üretilebilir.
ne kadar daha fazla uçak yapımı kararı alınırsa, uçak üretiminde kullanılan faktörlerle üretilebilecek mal ve hizmetlerin üretiminden o kadar çok özveride bulunulması gerekir. burada üretilmiş uçağın alternatif maliyeti, söz konusu uçağın üretimine katılan üretim faktörleriyle üretilmesi mümkün olduğu halde üretilememiş olan mal ve hizmetlerdir.
üretim kararlarında alternatif maliyeti, üretim olanakları eğrisiyardımıyla daha belirgin şekilde ortaya koymak olasıdır.
analizi basitleştirmek için bir toplumda tüm üretim faktörleriyle sadece iki mal, tank ve otomobil üretildiğini varsayalım. kaynakların tümünün üretime en etkin şekilde katıldığı varsayımı altında, bir yıl içinde her iki maldan üretilmesi olası mal bileşimleri
ekonomide tüm kaynaklar tank üretimine ayrıldığında 5 bin tank üretilmesine karşın hiç otomobil üretilmezken (f bileşimi), bunun tersi olarak, sadece otomobil üretildiği takdirte, 50 bin otomobil üretilmektedir (a bileşimi). her iki malın birlikte üretilmesi halinde ise b, c, d, e alternatifleri söz konusu olmaktadır.
a, b, c, d, e ve f üretim alternatiflerini dikay ekseninde otomobilin, yatay ekseninde ise tankın üretim miktarının yer aldığı bir diyagram üzerinde işaretleyelim. çeşitli üretim bileşenlerini veren bu noktaları birleştirdiğimizde bir eğri elde ederiz. toplumdaki mevcut üretim faktörleriyle üretilmesi olası mal ve hizmetlerin bileşimlerinin üst sınırlarını veren bu eğriye ''üretim olanakları'' eğrisi denilmektedir.
üretim olanakları eğrisi, ekonomideki tüm üretim faktörlerinin veri teknoloji ile üretime koşulması, hiçbirinin atıl kalmaması varsayımı altında, belli bir dönemde, üretilmesi mümkün olan mal bileşimlerini vermektedir. eğri dışındaki herhangi bir üretim bileşimine bugünkü teknoloji ve kaynaklarla ulaşılamayacağının bilinmesi gerekir. ''çünkü eğri, ulaşılabilecek mal ve hizmet miktarlarının üst sınırıdır.''
eğrinin altında bir nokta olursa, üretim faktörlerinin tümünün üretime koşulmadığı anlaşılır. yani atıl kalmıştır.
şekilden anlaşılacağı üzere, üretilen tank miktarı arttıkça, her ilave tank üretimi için özveride bulunulması gereken otomobil miktarının arttığını, başka bir deyişle, tankın otomobil cinsinden alternatif maliyetinin yükseldiğini göstermektedir. buna artan alternatif maliyet hali(artan fırsat maliyeti) denir.
üretimde artan alternatif maliyet olgusunun nedeni, her malın üretimi için gerekli faktörlerinin niteliklerinin farklı olmasıdır. eğer bir ülkede bir mal az miktarda üretiliyorsa, söz konusu malın üretiminde, o mal için en uygun nitelikteki üretim faktörleri kullanılır. ancak o malın üretimi arttıkça söz konusu malın üretimi için uygun olan üretim faktörleri azalacağından, bu defa o mal için daha az uygun olan üretim faktörlerinin kullanılması kaçınılmaz olur.
3-ana kavramlar
a- gereksinme (ihtiyaç)
karşılandığı zaman haz ve zevk veren, karşılanmadığı zaman acı ve üzüntü duyulan, hatta yaşamın devamını tehlikeye sokan duygulara gereksinme denir.
gereksinme çeşitleri
ekonomik olup olmama yönünden gereksinmeler
1- ekonomik gereksinmeler:
bu gereksinmeler, karşılanabilmesi için bir mal yada hizmetin mevcut olduğu duygulardır. yani bir mal ya da hizmetin satın alınarak karşılandığı duygulardır.
2-ekonomi dışı gereksinmeler.:
örnekle daha iyi anlaşılır : güzel ya da yakışıklı olmak, daha zeki olmak.. vb gibi gereksinmeler belirli bir mal ya da hizmet satın alınarak karşılanamaz.
gereksinmeler giderilmelerindeki zorunluluk derecesi yönünden farklılık gösterir
zorunlu gereksinmeler: örn. yeme, içme, barınma, ısınma...vb yani insan yaşamının devamı için karşılanması zorunlu gereksinmelerdir. ertelenmesi mümkün değildir.
kültürel ya da medeni denilebilen, zorunlu olmayan gereksinmeler: karşılanmadığı takdirde insan yaşamı tehlikeye girmez. giderildikçe haz, giderilmedikçe üzüntü kaynağı olur. bu grup gereksinmeler, bireyin içinde yaşadığı sosyal çevre ve ait olduğu kültür düzeyine göre farklılıklar gösterir.
fakat bazı ''zorunlu olmayan'' gereksinmeler tatmin edildikçe bağımlılık söz konusu olabilir. örn. sigara
gereksinmelerin özellikleri ayrı bir başlık altında toplanabilir ancak basit olduğu için kısaca şöyle sıralanabilir:
sonsuzdurlar, farklı şiddettedirler ve tatmin edildikçe şiddetleri azalır ve şiddeti sürekli değişmektedir, birbirinin yerine ikame edilebilirler örn. koyun eti yerine tavuk eti yenilebilir..
b- kaynaklar veya üretim faktörleri
emek, toprak, sermaye dir.
emek: bir ülkedeki mevcut emek miktarı, o ülkedeki tüm nüfustan çalışamayacak yaştaki ihtiyarların ve çocukların sayısının çıkarılmasıyla elde edilir. üretim faktörlerinin en önemlisi emektir. emek faktörü olmadan herhangi bir malın üretimi ya da bir hizmetin karşılanması düşünülemez. üretimde ne kadar makineleşmeye(otomasyona) gidilirse gidilsin, emek faktörünü ortadan kaldırmak, mümkün değildir.
doğal kaynaklar ya da toprak: kıtlıkla savaşta, gereksinmeleri gidermeye yarayan mal ve hizmetlerin üretiminde emeğin üzerine uygulandığı yer(tüm fabrika va işyerlerinin arsası), toprak, orman, yeraltı zenginlikleri, akarsular, göller, denizler, güneş enerjisi, doğal kaynakları oluşturmaktadır. insanın üretim esnasında doğada hazır bulduğu ya da doğanın üretim için kendisine sunduğu tüm yararlı unsurlardır.
sermaye ya da kapital : sermaye, fiziksel sermaye ve finansal sermaye diye ikiye ayrılır. ancak iktisatta üretim faktörü olarak sermayeden söz edildiğinde, daima fiziksel anlamda sermayeden söz edilir.
üretim faktörü olan sermaye (fiziksel sermaye), üretimde emeğin verimini arttıran, yol, barah, tesis, araç, gereç, aygıt, donatım.. vb gibi daha önce insanlar tarafından üretilmiş olan üretim araçlarıdır.
-bir de üretim faktörü vardır ki pek üretim faktörü içine sokulmaz bazı yerlerde
(bkz: girişim) yadamüteşebbis
emek, toprak, ve sermaye faktörlerinin bir araya getirilerek üretime koşulmasını sağlayan, işin riskini ve geleceğin belirsizliğini üstlenen. bu kişi ve ya şirket hatta kamu kuruluşu da olabilir.
c-mal,hizmet ve fayda
insan gereksinmelerini dolaylı ya da dolaysız olarak karşılamaya elverişli ve bu amaç için kullanılmaya hazır her şeye maldenir. mallar da, gereksinmeleri giderme amacıyla kullanılırken bir fayda elde edilir. dolayısıyla, malların arzu edilme nedeni faydalı olmalarıdır.
ayrıca, herhangi bir mal ya da hizmetin faydası, söz konusu mala istek duyulmasıyla başlar, isteğin ortadan kalkmasıyla kaybolur.
mal ve hizmetin farkı:
mal, üretildikten sonra muhafaza edilebilir, başka bir deyişle stok edilerek, dayanıklılığı oranında arzulandığı zaman tüketilir. bu arada, dokunmanın mümkün olduğu bu mallar el değiştirebilir, yani mülkiyeti başkasına devredilebilir.
hizmet ise, üretildiği anda tüketilir. dokunulamaz, stoklanamaz ve mülkiyeti el değiştiremez.
gerçekte mal ve hizmet arasında, gereksinmeleri giderme yönünden hiçbir fark yoktur. zira, bir gereksinme giderilirken kullanılan malın doğrudan doğruya kendisinden değil de, sağladığı hizmetten yararlanılmaktadır. örneğin, bir buzdolabının bizzat kendisinden değil de, onun sağladığı suyu soğutma, yemek ve ya meyveleri muhafaza etme hizmetlerinden yararlanılmaktadır.
mallar, karşıladıkları gereksinmeler yönünden; tüketim malları ve üretim malları olmak üzere ikiye ayrılır:
tüketim malları, dolaysız mallar olarak da anılır, doğrudan tüketilmesi amacıyla üretilmiş mallardır.
üretim malları, başka malların üretimine olanak sağlayan mallardır. dolaylı mallar ya da ara malları da denilen üretim malları birikimi, ülkenin fiziksel sermayesini oluşturur ve ekonomik kalkınmanın ana faktörüdür. bu grup mallara sanayide kullanılan tüm makine, alet ve gereçler vb.leri örnek gösterilebilir..
dayanıksız mallar, dayanıklı mallar, çoğaltılabilen, çoğaltılamayan mallar da vardır. adı neyse açıklaması da ona benzer birşeydir :)
mallar, ikame edilebilirlik ve tamamlayıcılık yönlerinden de ikiye ayrılır
ikame malları: aynı gereksinimleri karşılamada birbirlerinin yerine geçebilen mallardır. örn. tereyağı-margarin, şeker-pekmez..vb
tamamlayıcı mallar: araba-benzin, oje-aseton
birbirleriyle tamamlayıcılık ya da ikame ilişkisi olmayan mallar da bağımsız mallardır. örn. otomobil-gözlük..vb
d-üretim
e-iş bölümü,uzmanlaşma ve mübadele
brey yada ailenin bütün gereksinmelerini kendi faaliyetleri sonucu elde ettiği mallarla gidermesi olası değildir. ilkel toplumlardan itibaren, her birey kaabiliyetinin olanak sağladığı ölçüde farklı bir mal üretme ve ürettiği malın kendi gereksinmesinden fazla olan kısmını başka mallarla değiştirme yolunu seçmiştir. bu şekilde, toplumdaki bireyler arasında iş bölümü ortaya çıkmış ve işbölümüne göre belirli bir malın üretimi sağlayanlar zamanla uzmanlaşmışlardır.
günümüz ekonomilerinin en önemli özelliği, bireylerin aşırı ''işbölümü'' sonucu, kendilerinin hiç gereksinme duymadıkları ya da çok az gereksinme duydukları mal ya da hizmet üretmelidir.
iki tür iş bölümü vardır. birincisi mesleki iş bölümüdür. bu iş bölümünde, her fert, farklı bir meslekte uzmanlaşır . semercilik, kahvecilik, mobilyacılık..vb ikincisi, teknik iş bölümüdür. bu iş bölümünde ise, işletmeler bir malın üretiminin çeşitli teknik evrelerinde uzmanlaşır..
gerek teknik, gerek mesleki iş bölümünün bugün erişilen üretim düzeyinin ne kadar olumlu yönde etkilediğini belirtmek amacıyla basit bir örnek verelim.
-bir ailenin hazır giyim olarak satın aldığı elbiseyi - aynı kalitede olmak üzere - üretme kararı aldığını ve hiçbir mübadelenin olmadığını kabul edelim. söz konusu aile, yün imali için önce söz konusu yünü üretebilecek koyun yetiştiriciliği ile işe başlamalıdır. koyunların kırpılması, elde edilen yünün işlenmesi, boyanması, tezgahta işlenmesiyle kumaş elde edilmesi işlemlerini yapması gerekir. bu işlemler için çobanlık, kırpma aletii ypama bilgisi, kırpıcılık bilgisi, yünü işleme bilgisi vb. birçok konuyu öğrenmesi gerekir ki, bir ailenin ömrü bunları öğrenmeye yetmez. sadece kırpma aletini en basit bıçak ya da makas olarak düşünürsek, bunun için maden çıkarma, demiri işleyerek şekil verme bilgisi gerekir. söz konusu ailenin ömrü sadece koyun kırpma aletini yapmaya dahi yetmeyecektir. dolayısıyla, bugün kullandığımız mal ve hizmetlerin tümü aşırı işbölümü ve uzmanlaşma sonucu elde edilmektedir. şu halde günümüz ekonomilerinin bu denli güçlenmesinin en önemli nedeni işbölümü ve uzmanlaşmanın giderek artmasıdır.
f- bölüşüm
üretimin her aşamasında, üretime katılan üretim faktörlerinin sahipleri farklı kimseler olabilmektedir. bölüşüm, bu şekilde elde edilen üretimden, bu üretime katılan üretim faktörlerinin, başka bir deyişle, üretim faktörleri sahiplerinin ne kadar pay alacağını konu alır. ikiye ayrılır:
1-fonksiyonel bölüşüm : üretim faktörlerinin üretimden aldıkları payların ne kadar olduğunu ifade eder. şöyle ki, belirli bir malın üretimine katılan iş gücünün üretimden aldığı paya ücret, sermayenin payına faiz, doğal kaynakların payına, rant, girişimcinin payına kar denir.
burada, sermayenin üretimden aldığı pay olan faiz ile ilgili bir yanlış anlaşılmayı açıklayayım. eğer bir kimse üretim aracını, örneğin çimento karma makinesini, herhangi bir üretim araç ya da gerecini başkasına ödünç verirse, söz konusu sermaye mallarını başkasına kullandırması karşılığı aldığı para kiradır. ancak bir kişi, tasarruf ettiği parayı bir başkasına ödünç oalrak verirse-ki ödünç verilen para finansal sermayedir iş makinesi vs- ödünç karşılığında aldığı para faizdir. ayrıca unutulmamalıdır ki, ''üretim faktörü olan fiziki sermayenin arkasında finansal sermaye vardır. çünkü finansal sermayeyi ödünç alan girişimci(yatırımcı) bu para ile fiziksel sermaye malları satın alarak üretimde bulunacaktır. doalyısıyla, tasarruf sahininin parası kullandırması karşılığında aldığı faiz, dolaylı olarak o para ile satın alınan sermaye malının belirli bir süre kullanılmasının karşılığı olmasıdır. bu nedenle de sermayenin üretimden aldığı fiyatı faiz olarak nitelendirilir.
g- tüketim
ekonomik mal ve hizmetlerin faydalarından gereksinmelerin dolaysız tatmini için yararlanmaya tğketim(yoğaltım, istihlak) denir.
not:4 ve sonraki bölümler kısaltmalar şeklinde yazılmıştır.
4-iktisat biliminde teori ve kanunların önemive özellikleri.
1-bir sosyal bilim olan iktisatta kanunların özellikleri:
doğal bilimlerde kanunlar deney yaparak test edilerek bulunur. fakat iktisatta laboratuar, toplumdur. kanunların doğrulu belirli bir zaman kesiti içinde toplum gözlenerek ispatlanır. istatistik çalışmalarında “büyük sayılar kanunu” kullanılır.
-pozitif iktisat: değer yargılarına izin vermez
-normatif iktisatta değer yargıları vardır
teorilerin kuruluş aşamaları
-gözlem
-hipotez:gözlemden hipoteze geçmede tümevarım kullanılır
-hipotez testi:tümdengelim kullanılır
-teori:hipotez tüm ekonomik olaylarda doğrulanıyorsa teori olur
*ekonomik teoriler değişebilir karakterdedir. oysa doğal bilimlerde teoriler değişmez
5- her ekonominin ana sorunları
kıtlıkla savaş: ihtiyaçlarla kaynaklar arasındaki dengesizliği azaltarak refahı artırmayı amaçlar.
1-tam kullanım sorunu
tam istihdam: mevcut tüm üretim faktörlerinin üretime koşulmasıdır.
2-etkin kullanım sorunu: mevcut kaynakların toplum ihtiyaçlarını en iyi karşılayacak şekilde üretime koşulmasıdır. bunun için 3 soruya yanıt aranmalıdır.
-hangi mal, ne kadar üretilecek?
-üretim hangi yöntemle gerçekleşecek?
-üretim kimler için yapılacak?
*üretimde etkinlik kıt kaynakların kullanım alanlarını değiştirerek üretimin mümkün olmadığı durumda gerçekleşir.
*bölüşümde etkinlik, yeni bir düzenleme ile kimsenin daha zengin olmadığı durumdur.
*üretimde ve bölüşümde etkinlik sağlanırsa ekonomik etkinlik sağlanmış olur.
3-üretimi artırmak: üretim olanakları eğrisi teknoloji artarsa, üretim faktörleri artırılırsa sağa kayar ve üretim artar.
6- ana ekonomik sorunlar ve ekonomik düzen
temel sorunların çözümünün kimler tarafından ve nasıl gerçekleştirildiğini incelemek gerekir.
1-kapitalist düzen ve piyasa mekanizması: sınırsız mülkiyet hakkı ve serbest mukavele hakkı vardır. kendi yararını maksimize etmeye çalışan birey ve firma toplum refahını da maksimize eder.
üretici ve tüketici piyasada buluşur, fiyat aracılığı ile anlaşır.(fiyat mekanizması) piyasa mekanizması düzgün işlediği sürece ekonomide sorun olmaz. devlet müdahalesine gerek yoktur.
-piyasa başarısızlığı: görünmez el sayesinde her birey faydasını maksimize ederken toplumun sosyal refahını da maksimum yapacaktır. ekonomi etkin çalışacaktır. şu durumlarda etkinlik bozulur: dışsallıklar, aksak rekabet, eksik bilgilenme, gelir dağılımındaki adaletsizlik.
2-sosyalist düzen ve merkezi planlama: liberal kapitalist düzen ve uygulamalarına bir tepki olarak marx tarafından teori oluşturulmuştur. özel mülkiyet yoktur. üretim kararları merkezi otorite tarafından alınır. merkezi planlama ile tüm ekonomik sorunlar çözülecektir.
3-karma ekonomik düzen ve türkiye: bu düzende kalkınmayı hızlandırmak için özel sektör de göz önüne alınarak kamu sektörü ekonomiye yön verir. fiyat mekanizması yine işler fakat gerektiğinde devlet müdahale eder. türkiye 1933-39 arası devletçilik uyguladı. 1950-60 arası liberal politika uyguladı. 1960-80 arası planlı karma düzen uygulandı. 1933-39 arası planlamada sadece sanayileşme hedeflenmişti. 1963'ten bu yana ise tüm ülkenin kamu ve özel olarak gelişmesi hedeflendi. beş yıllık kalkınma planları kamu sektörü için emredici, özel sektör için yol gösterici oldu.
4-serbest piyasa ekonomisi ve türkiye: 1929 kriziyle piyasa mekanizmasını çalışmadığı görüldü. keynes, devletin ekonomiye müdahale etmesi gerektiğini savundu.. tüm dünyada ve türkiye'de 1970'e kadar bu uygulandı. 1970'te işsizlik ve enflasyon aynı anda yaşandı.(stagflasyon) bunun üzerine yeni liberal görüşler ortaya atıldı. türkiye'de de 1980'den itibaren yeni liberal politikalar uygulandı. buna göre devlet piyasaya müdahale etmeyecek, monopollerle mücadele edecek, küçülecek, sıkı para politikası izleyecektir. daha az devlet daha çok özel girişim olacaktır.
5-ekonominin teorik çerçevesi: mikroekonomi, ekonomik birimlerin kararlarını inceler. makroekonomi, ulusal üretim ve gelir gibi konuları inceler.
fiyat teorisi: hangi mal, ne kadar üretilecek
üretici teorisi: hangi yöntemle üretilecek
bölüşüm teorisi: üretim kimler için yapılacak
refah teorisi: kaynakların etkin kullanımı
ikinci bölüm
fiyat teorisine giriş
7-talep
fiyat, herhangi bir mal ya da hizmetin başka bir mal yada hizmetle değişim oranıdır. mal cinsinden ifade edilirse “nisbi fiyat”, para cinsinden ifade edilirse “mutlak fiyat” denir. bir malın fiyatı arz ve talebe bağlıdır.
talep(çizelge anlamında): öteki faktörler değişmemek kaydıyla çeşitli fiyatlardan tüketicilerin almak istedikleri miktarlardır.
belirli bir fiyattan talep: belirli bir fiyattan satın alınmak istenen mal miktarıdır.
*ekonomik anlamda, bir satın alma istediğinin talep sayılması için satınalma gücü ile desteklenmiş olması gerekir.
-talep fonksiyonu
mxt=f(fx, fr, ft , g, t)
fx:malın fiyatı
fr:rakip malların fiyatı
ft:tamamlayıcı malların fiyatı
(gbkz: g ):gelir
(gbkz: t ):zevk ve tercihler
bir malın fiyatı, rakip ve tamamlayıcı malların fiyatları, tüketici geliri, zevk ve tercihler talebi etkiler. fx dışındakileri sabit kabul edersek
mxt=f(fx) ceteris paribus
talep çizelgesi ve talep eğrisi
talep fonksiyonunun m=10-2f olduğunu varsayalım. f'ye çeşitli değerler verilir.ve mi'ler bulunur. bu sayılar eksene konup işaretlenirse talep eğrisi bulunur. talep eğrisi üzerindeki her nokta hangi fiyattan ne kadar mal ve hizmet satın alınmak istendiğini gösterir.
bireysel talep, piyasa talebi ve talep kanunu
bir tek tüketici yada ailenin belirli bir mala olan talebine bireysel(ferdi) talep denir. bir piyasadaki tüm bireylerin belirli bir mala olan taleplerinin toplamına piyasa talebi denir. piyasa talebi tüketicilerin bireysel taleplerinin yatay toplamından oluşur.
talep eğrisinin şekli talep kanunundan kaynaklanır. bir malın fiyatı düştükçe talep artar. bu yüzden talep eğrisi negatif eğimlidir.
5-ferdi ve piyasa talep fonksiyonu
mxt=f(fx, fr, ft , g, t) ferdi talep fonksiyonu
mxt=f(fx, fr, ft , g, t,n,gd, k) piyasa talep fonksiyonu
(gbkz: n ): nüfus
gd: gelir dağılımı
(gbkz: k ): kendi kullanım olanakları
*gerçek hayatta talep eğrisi doğrusal değildir. bazı durumlarda talep kanununa ters düşer: giffen malları ve snop gösteriş tüketiminde fiyat arttıkça talep artar, fiyat düştükçe talep düşer.
talep üzerinde hareket ve talep değişmesi
talep üzerinde hareket
talebi etkileyen fiyat dışındaki faktörler sabitken fiyat değiştiğinde satın alınan miktardaki değişmedir. statik bir değişmedir.
talep değişmesi
talep eğrisinin tümüyle yer değiştirmesidir. bu dinamik bir değişmedir. öteki malların fiyatı, tüketici geliri, zevk ve tercihlerin değişmesi sonucu talep değişir..
talebin fiyat esnekliği
fiyat değişmesi karşılığında talepteki değişmenin şiddetine talebin fiyat esnekliği (talep esnekliği) denir.
esneklik talep kanunu gereği daima negatif(-) işaret alır. ama bu göz önüne alınmaz.
(gbkz: yay(ark) esnekliği ): fiyattaki değişme oldukça büyükse hareket edilen 2 nokta arasında birden fazla esneklik katsayısı olacaktır. bunun için yayın 2 ucundan geçen doğrunun orta noktasının esnekliğini veren sayı hesaplanır.
nokta talep esnekliği: talep eğrisi üzerindeki bir noktanın esnekliğidir.
eğim ve esneklik: talep eğrisi doğrusal olsa bile üzerindeki her noktada esneklik farklıdır. fakat talep eğrisi doğru şeklindeyse eğim her noktada aynıdır.
üzerindeki her noktada esnekliğin aynı olduğu özel talep eğrileri
*doğrusal 2 talep eğrisine bakarak eğimi küçük olan daha esnektir denir.
-talebin fiyat esnekliğini etkileyen faktörler:
-zorunlu malların talebi esnek değildir.
-ikamesi mümkün olmayan malların talebi esnek değildir.
-mala ödenen para aile bütçesinde önemli bir yere sahip değilse talebi esnek değildir.
*talep eğrisi zamanla daha esnek hale gelir. çünkü tüketici davranışlarının eyleme yansıması zaman alır ayrıca piyasada haberleşme koşulları mükemmel değildir. fiyatı düşen bir mala olan talep zamanla daha da artar.
talebin fiyat esnekliği ve tüketici harcamaları
talebin fiyat esnekliği, fiyatın düşürülmesi yada yükseltilmesi halinde satıcıların toplam satış gelirlerinin ne olacağı konusunda bilgi verir.
birim esnek talepte, toplam harcama(gelir) değişmez
esnek talepte(e>1), fiyat düşerse hasılat artar; fiyat artarsa hasılat azalır
esnek olmayan talepte(e<1) fiyat düşerse hasılat azalır; fiyat artarsa hasılat artar.
8-arz
belirli bir fiyattan arz, belirli bir fiyattan arz edilen mal miktarıdır. çizelge anlamında arz, öteki faktörler değişmemek kaydıyla çeşitli fiyatlardan satıcıların satmaya razı oldukları miktarlardır. bir malın arzı o malın fiyatı, öteki malların fiyatı, üretim faktörlerinin fiyatı ve teknolojiye bağlıdır.
arz fonksiyonu- max= f(fx, fö, fü, t)
max= f(fx) ceteris paribus
arz çizelgesi ve arz eğrisi: arz fonksiyonu m=f-2 olsun. f'ye çeşitli değerler vererek m'ler bulunur. bunlar eksene yerleştirilirse arz eğrisi bulunur.
[herhangi bir x malı arz tablosu ve eğrisi]
firma arzı ve endüstri (piyasa ) arzı: aynı üretim alanında faaliyette bulunan firmalar topluluğuna endüstri, bu firmaların arzları toplamına da endüstri arzı(piyasa arzı) denir. gerçekte arz eğrisi doğrusal değildir.
arz kanunu: fiyat arttıkça arz artar bu yüzden arz eğrisi pozitif eğimlidir.
arz eğrisi üzerinde hareket ve arz değişmesi: arz eğrisi üzerinde hareket ve arz değişmesi farklı şeylerdir. arz eğrisi üzerinde harekette belirli bir fiyat miktar ilişkisinden başka bir fiyat miktar ilişkisine geçildiğini gösterir. arz değişmesinde ise o malın fiyatı dışındaki faktörlerden birinin değişmesi sonucu arz eğrisi tümüyle kayar.
arz esnekliği: fiyat değişiklikleri karşısında arz edilen miktarda ortaya çıkan değişikliğin şiddetini ölçer.
ea= 1 birim esnek ; ea>1 esnek ; ea<1 esnek değil
arz kanunu gereği esneklik katsayısı pozitiftir.
*doğrusal bir arz eğrisi orijinden geçiyorsa üzerindeki her noktada esneklik 1'e eşittir.
*doğrusal arz eğrisi fiyat eksenini kesiyorsa üzerindeki her noktada esneklik farklı ama 1'den büyüktür. eğer miktar eksenini kesiyorsa 1'den küçüktür.
üzerindeki her noktada esnekliğin aynı olduğu arz eğrileri
arz esnekliğini etkileyen faktörler: talep koşullarına göre üretim artırılabiliyorsa o malların arzı esnektir. stoklanma imkanı yüksek, stoklanma maliyeti düşükse o malın arzı esnektir. çok kısa dönemde (pazar-piyasa dönemi) arz esnekliği sıfırdır. kısa dönemde arz biraz esnektir. uzun dönemde arz esnektir.
9-tam rekabet piyasasında denge fiyatının oluşumu(kısmi denge)
1-piyasa kavramı: piyasa alıcı ve satıcıların oluşturduğu mübadele ağıdır.
2-tam rekabet piyasası: alıcı ve satıcıların belli koşullar altında hiçbir engel olmadan mübadele yaptıkları bir ortamı ifade eder. 4 koşulu vardır: alıcı ve satıcılar piyasa fiyatına etki edemeyecek kadar çok sayıdadır(atomisite), alış-verişe konu olan mallar birbirinin aynıdır(homojenlik), haberleşme tamdır(açıklık), alıcı, satıcı ve üretim faktörleri tam hareket serbestisine sahiptir(mobilite).
3-denge fiyatı (piyasa fiyatı): arz edilen miktarla, talep edilen miktarı birbirine eşit kılan fiyat piyasa(denge) fiyatıdır. arz ve talep eğrisinin kesiştiği yerde oluşur. bu denge kararlı dengedir. herhangi bir sapmada arz yada talep fazlası nedeniyle fiyat eski haline döner.
-kısmi denge analizi: kısmi denge analizinde bazı ekonomik olayların değişmediği varsayılarak amaliz dışı bırakılır. denge fiyatının oluşmasında da talebin ve arzın sadece fiyata bağlı olduğunu varsaydık ve arz ve talep eğrilerinin kesiştiği yerde denge fiyatı oluştu.
-tüketici rantı(artığı): tüketicilerin yüksek fiyattan satın almaya razı olacakları malı, daha düşük olan piyasa fiyatından alırken sağladıkları kazanca tüketici rantı denir.
-arz ve talep değişmelerinin piyasa fiyatına etkisi: bir malın arzı sabitken talebi arttığında piyasa fiyatı yükselir, talebi azaldığında piyasa fiyatı düşer. talep sabitken arz arttığında piyasa fiyatı düşer arz azalırsa fiyat yükselir. arz ve talep aynı anda değişirse fiyat değişebilir ya da aynı kalabilir.
-piyasa fiyatının oluşmaması hali: bazı durumlarda arz ve talep eğrisi kesişmeyebilir. bunlar serbest mallar ve üretimi mümkün olmayan aşırı lüks mallardır.
-analizde zaman faktörü
statik analiz: belirli bir andaki ilişkileri inceler
mukayeseli statik analiz: farklı zaman kesiti içinde yapılmış olan çeşitli denge durumlarının sonuçları karşılaştırılır.
dinamik analiz: olaylar zaman içinde incelenmekte ve bir dengeden diğerine geçişteki değişiklikler göz önüne alınır.
-piyasa dengesi ve zaman
a-çok kısa dönem ve muhafaza fiyatı: piyasa döneminde üretim yoktur, mal pazara gelmiştir. piyasa fiyatı talebe bağlıdır. satıcı bu fiyatı düşük bulursa kendi bir fiyat belirler buna “muhafaza fiyatı” denir. bu fiyattan satabileceğini satar, kalanını imha eder.
b-kısa dönem: bu dönemde üretim sınırlı olarak artabilir. piyasa fiyatının oluşmasında arz ve talep etkilidir.
c-uzun dönem: üretim istenildiği gibi artar. arz esnekliği çok fazladır. yeni fiyatın oluşmasında arzın rolü daha fazladır.
büdüt: bölümü bıraktım.
büdüttüt: tekrar okuyamam bunu, eksik gedik varsa mesaj atın.
iktisada giriş, kabaca/genel olarak kaynaktan kaynağa değişir 10 kısımdan oluşur.
birinci bölüm
ekonomi ilminin niteliği ve önemi
1-kıtlık kanunu ve ekonomi ilmi
2-alternatif maliyet
3-ana kavramlar
4-iktisat biliminde teori ve kanunların önemi
5-her ekonominin ana sorunları
6-ana ekonomik sorunlar ve ekonomik düzen
ikinci bölüm
fiyat teorisine giriş
7-talep
8-arz
9-tam rekabet piysasında denge fiyatının oluşumu-kısmi denge
10- arzı ve talebi etkileyen o malın dışındaki faktörler
11- arz, talep ve esneklik analizleri ile ilgili uygulamalardan örnekler
üçüncü bölüm
tüketici teorisi
12- faydanın ölçülebilirlik problemi ve tercih sırasının saptanması
13-eş marjinal fayda listesi ve tüketici dengesi-kardinal yaklaşım
14- farksızlık analizi ve tüketici dengesi-ordinal yaklaşım
dördüncü bölüm
üretici teorisi
15-üretim fonksiyonu ve verim analizi
16-en düşük maliyetle üretim optimal faktör bileşimi seçimi
17-maliyet analizi
beşinci bölüm
fiyat teorisi
18-firma dengesi yada kar maksimizasyonu
19-tam rekabet piyasasında firma dengesi
20-aksak rekabet piyasasının ortaya çıkış nedenleri ve türleri
21-monopol
22-monopson ve çift monopol
23-monopolcü rekabet piyasası
24-oligopol
25-fiyat teorisine eleştiri ve firma kararlarında kar maksimizasyonu dışında hedefler
altıncı bölüm
bölüşüm: üretim faktörleri fiyat analizi
26-üretim faktörleri talebi:marjinal verimlilik teorisi
27-emek ve ücret
28-toprak ve rant
29-sermaye ve faiz
30-girişim ve kar
31-gelir dağılımı politikası
32-endüstrileşme, kentleşme ve çevre ekonomisi
yedinci bölüm
milli gelir
33-makro ekonomik akımın doğuşu ve makro modeller
34-milli gelir, milli gelir hesaplama yöntemleri ve milli gelir ile ilgili kavramlar
35-milli geliri etkileyen faktörler: tüketim, tasarruf ve yatırım fonksiyonları
36-denge milli gelirinin belirlenmesi
37-milli gelir ve fiyatlar genel düzeyi toplam talep ve arz-modern makro ekonomi
sekizinci bölüm
para
38-paranın özellikleri, para çeşitleri ve emisyon rejimleri
39-paranın makroekonomideki rolü
40-paranın değeri sorunu:para miktarı ile fiyatlar genel düzeyi arasındaki ilişki
41-merkez bankasının para arzını kontrolü:para politikası araçları
dokuzuncu bölüm
ekonomik hayattaki istikrarsızlıklar ve istikrar politikaları
42-enflasyon
43-istihdam ve işsizlik
44-ekonomik hayattaki konjonktürel dalgalanmalar
45-ekonomik istikrar politikaları :keynesyen maliye ve monetarist para politikaları
46-para ve maliye politikası: ıs-lm analizi
onuncu bölüm
uluslararası ekonomik ilişkiler, ekonomik büyüme ve kalkınma
47-dış ticaret teorisi
48-dış ticaret politikası
49-dış dönemler bilançocu ve döviz piyasası
50-uluslararası para sistemleri
51-gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler: ekonomik büyüme ve kalkınma
birinci bölüm.
ekonomi ilminin niteliği ve önemi.
1-kıtlık kanunu ve ekonomi ilmi
her insan, güzel elbise ve ayakkabılar giymeyi, son model arabalara binip, havuzlu villalarda yaşamayı, en lüks lokantalarda yemek yiyebilmeyi arzu eder. hayalgücünün alabildiği ölçüde ister, arzu eder insan. ancak bu arzu, istek ve gereksinmeleri karşılayacak nitelikteki mal ve hizmet miktarı daima kıttır. toplum genelinde düşününce, tüm insanların bu gereksinmeleri ile, söz konusu gereksinmeleri gidermeye yönelik malve hizmet miktarları arasında dengesizlik vardır.
eğer dünyada tüm insanların gereksinmelerini karşılayacak kadar bol mal ve hizmet bulunsaydı, çalışmaya gerek olmayacak, herkes her istediğine kolaylıkla sahip olabilecekti. ancak, eldeki kaynaklarla(emek,toprak,sermaye), toplumdaki tüm bireylerin gereksinmelerinin ancak bir kısmını karşılayacak kadar mal ve hizmet üretmek olasıdır. gereksinmeler ile gereksinmeleri karşılayacak mal ve hizmetler arasındaki bu dengesizlik, gelişmiş yada az gelişmiş, kapitalist ya da sosyalist, tüm toplumlar için söz konusu olduğundan, buna kıtlık kanunu ya da (bkz: nedret kanunu) denir.
toplumu oluşturan bireylerin tüm gereksinmelerini karşılayacak kadar mal ve hizmet miktarının bulunmamasının nedeni, bu mal ve hizmetlerin üretimi sağlayan kaynakların, üretim faktörlerinin sınırlı(kıt) olmasıdır. bu kaynaklar ise, emek(üretimde görev alan işgücü), doğal kaynaklar (yeraltı, yerüstü zenginlikleri) ve sermaye(insan tarafından üretilmiş üretim araçları) olmak üzere üç grup altında toplanır. işte, ekonomide mal ve hizmet üretiminin sınırlı kalmasına neden olan bu kaynaklara kıt kaynaklar denilmektedir. mantıken düşünülürse, kıt kaynaklar ile üretilen herhangi bir mal veya hizmet de kıt olacaktır. burada kullanılan kıt kelimesi, yokluğu, ya da fakirliği değil,toplumdaki tüm bireylerin gereksinmelerine karşılık vermede sınırlılık olması durumunu belirtmektedir.
''ekonomi bilimi, sınırlı kaynaklarla sınırsız gereksinmeleri karşılama sorunu ile karşı karşıya olan bir kişinin ya da toplumun tatmin düzeyini en yükseğe eriştirmenin yollarını arar.''
mevcut kaynaklarla tüm gereksinmelerin karşılanma olasılığının olmadığı bir toplumda, her birey, elindeki kaynaklarla en yüksek doyum düzeyine erişmek için bir takım kararlar alma sorunu ile karşı karşıyadır. bu kararlar, çeşitli alternatifler arasından birinin seçimi ile ilgilidir. işte bu seçim, bizi alternatif maliyet kavramına götürür..
2-alternatif maliyet
sınırlı kaynaklarla sınırsız gereksinmeleri giderebilmek için bazı gereksinmelerin ertelenmesi ve hatta bazılarının karşılanmasından vazgeçilmesi gerekir. hangi gereksinmelerin karşılanacağına karar vermek aynı zamanda hangilerinin karşılanmayacağına, vazgeçileceğine de karar vermektir. yani bu şekilde çeşitli seçeneklerden biri seçildiğinde, bu seçimin alternatif maliyeti söz konusudur. basit bir örnek verelim:
pazar tatilini evin dışında geçirmek isteyen bir aileyi düşünelim. bu aile için dışarda yapılabilecek çok şey vardır. yani çeşitli alternatiflerle karşı karşıyadır. çok sayıdaki alternatiflerden sadece ikisini düşünelim birinci alternatif, kırda piknik yapmak, ikinci alternatif ise denize gidip yüzmek olsun.
bu aile, aynı anda hem kırda, hem denizde olamayacağına göre, bu alternatiflerden birini seçmek durumundadır. aile kırda piknik yapmayı seçmiş olsun.
''bu aile kırda piknik yapmakla, denize gitmekten özveride bulunmuştur.'' şu halde bu aile için, ''kırda piknik yapmanın alternatif maliyeti, gidilebileceği halde gidilmekten vazgeçilen denizde yüzme alternatifidir.''
anlaşılması açısından, ikinci bir örnek verelim.
örneğin üniversite bölümü tercih edecek bir kişi düşünelim. alternatiflerden sadece ikisini ele alalım. bu kişinin önünde iktisat ve işletme alternatifleri olsun. eğer bu kişi, iktisat bölümüne kayıt yaptırırsa, dört yıllık iktisat eğitiminin kendisi için alternatif maliyeti, kayıt yaptırma şansı olmasına karşın, iktisat bölümünü seçmekle, vazgeçmek zorunda olduğu işletme bölümünde alacağı eğitimdir.
işte kıt kaynakların kullanımında, alınan her kararda, seçilen alternatifin maliyeti, seçiminden vazgeçilen alternatiftir.
yani karar verilen alternatifin maliyeti, söz konusu karar verilirken, vazgeçilmek zorunda kalınan alternatiftir.
tüketim kararlarında olduğu kadar, üretim kararlarında ve hatta devletin aldığı kararlarda(bütçe kalemlerinin oluşturulmasında) daima alternatif maliyet söz konusudur. şöyle ki:
-üretim kararlarında alternatif maliyet: her erkonomide, kıt olan üretim faktörleriyle çeşitli mal ve hizsmetler üretilimektedir. üretilmiş her malın üretiminde kullanılan faktörlerle daima başka malların da üretilmesi olasıdır. basit bir örnek vermek gerekirse, bugün teknik ilerlemenin uçak yapımına olanak verdiği bir ülkede, uçapın üretiminde kullanılan üretim faktörleriyle aynı zamanda, otomobil, bisiklet, gözlük..vs mallar üretilebilir.
ne kadar daha fazla uçak yapımı kararı alınırsa, uçak üretiminde kullanılan faktörlerle üretilebilecek mal ve hizmetlerin üretiminden o kadar çok özveride bulunulması gerekir. burada üretilmiş uçağın alternatif maliyeti, söz konusu uçağın üretimine katılan üretim faktörleriyle üretilmesi mümkün olduğu halde üretilememiş olan mal ve hizmetlerdir.
üretim kararlarında alternatif maliyeti, üretim olanakları eğrisiyardımıyla daha belirgin şekilde ortaya koymak olasıdır.
analizi basitleştirmek için bir toplumda tüm üretim faktörleriyle sadece iki mal, tank ve otomobil üretildiğini varsayalım. kaynakların tümünün üretime en etkin şekilde katıldığı varsayımı altında, bir yıl içinde her iki maldan üretilmesi olası mal bileşimleri
ekonomide tüm kaynaklar tank üretimine ayrıldığında 5 bin tank üretilmesine karşın hiç otomobil üretilmezken (f bileşimi), bunun tersi olarak, sadece otomobil üretildiği takdirte, 50 bin otomobil üretilmektedir (a bileşimi). her iki malın birlikte üretilmesi halinde ise b, c, d, e alternatifleri söz konusu olmaktadır.
a, b, c, d, e ve f üretim alternatiflerini dikay ekseninde otomobilin, yatay ekseninde ise tankın üretim miktarının yer aldığı bir diyagram üzerinde işaretleyelim. çeşitli üretim bileşenlerini veren bu noktaları birleştirdiğimizde bir eğri elde ederiz. toplumdaki mevcut üretim faktörleriyle üretilmesi olası mal ve hizmetlerin bileşimlerinin üst sınırlarını veren bu eğriye ''üretim olanakları'' eğrisi denilmektedir.
üretim olanakları eğrisi, ekonomideki tüm üretim faktörlerinin veri teknoloji ile üretime koşulması, hiçbirinin atıl kalmaması varsayımı altında, belli bir dönemde, üretilmesi mümkün olan mal bileşimlerini vermektedir. eğri dışındaki herhangi bir üretim bileşimine bugünkü teknoloji ve kaynaklarla ulaşılamayacağının bilinmesi gerekir. ''çünkü eğri, ulaşılabilecek mal ve hizmet miktarlarının üst sınırıdır.''
eğrinin altında bir nokta olursa, üretim faktörlerinin tümünün üretime koşulmadığı anlaşılır. yani atıl kalmıştır.
şekilden anlaşılacağı üzere, üretilen tank miktarı arttıkça, her ilave tank üretimi için özveride bulunulması gereken otomobil miktarının arttığını, başka bir deyişle, tankın otomobil cinsinden alternatif maliyetinin yükseldiğini göstermektedir. buna artan alternatif maliyet hali(artan fırsat maliyeti) denir.
üretimde artan alternatif maliyet olgusunun nedeni, her malın üretimi için gerekli faktörlerinin niteliklerinin farklı olmasıdır. eğer bir ülkede bir mal az miktarda üretiliyorsa, söz konusu malın üretiminde, o mal için en uygun nitelikteki üretim faktörleri kullanılır. ancak o malın üretimi arttıkça söz konusu malın üretimi için uygun olan üretim faktörleri azalacağından, bu defa o mal için daha az uygun olan üretim faktörlerinin kullanılması kaçınılmaz olur.
3-ana kavramlar
a- gereksinme (ihtiyaç)
karşılandığı zaman haz ve zevk veren, karşılanmadığı zaman acı ve üzüntü duyulan, hatta yaşamın devamını tehlikeye sokan duygulara gereksinme denir.
gereksinme çeşitleri
ekonomik olup olmama yönünden gereksinmeler
1- ekonomik gereksinmeler:
bu gereksinmeler, karşılanabilmesi için bir mal yada hizmetin mevcut olduğu duygulardır. yani bir mal ya da hizmetin satın alınarak karşılandığı duygulardır.
2-ekonomi dışı gereksinmeler.:
örnekle daha iyi anlaşılır : güzel ya da yakışıklı olmak, daha zeki olmak.. vb gibi gereksinmeler belirli bir mal ya da hizmet satın alınarak karşılanamaz.
gereksinmeler giderilmelerindeki zorunluluk derecesi yönünden farklılık gösterir
zorunlu gereksinmeler: örn. yeme, içme, barınma, ısınma...vb yani insan yaşamının devamı için karşılanması zorunlu gereksinmelerdir. ertelenmesi mümkün değildir.
kültürel ya da medeni denilebilen, zorunlu olmayan gereksinmeler: karşılanmadığı takdirde insan yaşamı tehlikeye girmez. giderildikçe haz, giderilmedikçe üzüntü kaynağı olur. bu grup gereksinmeler, bireyin içinde yaşadığı sosyal çevre ve ait olduğu kültür düzeyine göre farklılıklar gösterir.
fakat bazı ''zorunlu olmayan'' gereksinmeler tatmin edildikçe bağımlılık söz konusu olabilir. örn. sigara
gereksinmelerin özellikleri ayrı bir başlık altında toplanabilir ancak basit olduğu için kısaca şöyle sıralanabilir:
sonsuzdurlar, farklı şiddettedirler ve tatmin edildikçe şiddetleri azalır ve şiddeti sürekli değişmektedir, birbirinin yerine ikame edilebilirler örn. koyun eti yerine tavuk eti yenilebilir..
b- kaynaklar veya üretim faktörleri
emek, toprak, sermaye dir.
emek: bir ülkedeki mevcut emek miktarı, o ülkedeki tüm nüfustan çalışamayacak yaştaki ihtiyarların ve çocukların sayısının çıkarılmasıyla elde edilir. üretim faktörlerinin en önemlisi emektir. emek faktörü olmadan herhangi bir malın üretimi ya da bir hizmetin karşılanması düşünülemez. üretimde ne kadar makineleşmeye(otomasyona) gidilirse gidilsin, emek faktörünü ortadan kaldırmak, mümkün değildir.
doğal kaynaklar ya da toprak: kıtlıkla savaşta, gereksinmeleri gidermeye yarayan mal ve hizmetlerin üretiminde emeğin üzerine uygulandığı yer(tüm fabrika va işyerlerinin arsası), toprak, orman, yeraltı zenginlikleri, akarsular, göller, denizler, güneş enerjisi, doğal kaynakları oluşturmaktadır. insanın üretim esnasında doğada hazır bulduğu ya da doğanın üretim için kendisine sunduğu tüm yararlı unsurlardır.
sermaye ya da kapital : sermaye, fiziksel sermaye ve finansal sermaye diye ikiye ayrılır. ancak iktisatta üretim faktörü olarak sermayeden söz edildiğinde, daima fiziksel anlamda sermayeden söz edilir.
üretim faktörü olan sermaye (fiziksel sermaye), üretimde emeğin verimini arttıran, yol, barah, tesis, araç, gereç, aygıt, donatım.. vb gibi daha önce insanlar tarafından üretilmiş olan üretim araçlarıdır.
-bir de üretim faktörü vardır ki pek üretim faktörü içine sokulmaz bazı yerlerde
(bkz: girişim) yadamüteşebbis
emek, toprak, ve sermaye faktörlerinin bir araya getirilerek üretime koşulmasını sağlayan, işin riskini ve geleceğin belirsizliğini üstlenen. bu kişi ve ya şirket hatta kamu kuruluşu da olabilir.
c-mal,hizmet ve fayda
insan gereksinmelerini dolaylı ya da dolaysız olarak karşılamaya elverişli ve bu amaç için kullanılmaya hazır her şeye maldenir. mallar da, gereksinmeleri giderme amacıyla kullanılırken bir fayda elde edilir. dolayısıyla, malların arzu edilme nedeni faydalı olmalarıdır.
ayrıca, herhangi bir mal ya da hizmetin faydası, söz konusu mala istek duyulmasıyla başlar, isteğin ortadan kalkmasıyla kaybolur.
mal ve hizmetin farkı:
mal, üretildikten sonra muhafaza edilebilir, başka bir deyişle stok edilerek, dayanıklılığı oranında arzulandığı zaman tüketilir. bu arada, dokunmanın mümkün olduğu bu mallar el değiştirebilir, yani mülkiyeti başkasına devredilebilir.
hizmet ise, üretildiği anda tüketilir. dokunulamaz, stoklanamaz ve mülkiyeti el değiştiremez.
gerçekte mal ve hizmet arasında, gereksinmeleri giderme yönünden hiçbir fark yoktur. zira, bir gereksinme giderilirken kullanılan malın doğrudan doğruya kendisinden değil de, sağladığı hizmetten yararlanılmaktadır. örneğin, bir buzdolabının bizzat kendisinden değil de, onun sağladığı suyu soğutma, yemek ve ya meyveleri muhafaza etme hizmetlerinden yararlanılmaktadır.
mallar, karşıladıkları gereksinmeler yönünden; tüketim malları ve üretim malları olmak üzere ikiye ayrılır:
tüketim malları, dolaysız mallar olarak da anılır, doğrudan tüketilmesi amacıyla üretilmiş mallardır.
üretim malları, başka malların üretimine olanak sağlayan mallardır. dolaylı mallar ya da ara malları da denilen üretim malları birikimi, ülkenin fiziksel sermayesini oluşturur ve ekonomik kalkınmanın ana faktörüdür. bu grup mallara sanayide kullanılan tüm makine, alet ve gereçler vb.leri örnek gösterilebilir..
dayanıksız mallar, dayanıklı mallar, çoğaltılabilen, çoğaltılamayan mallar da vardır. adı neyse açıklaması da ona benzer birşeydir :)
mallar, ikame edilebilirlik ve tamamlayıcılık yönlerinden de ikiye ayrılır
ikame malları: aynı gereksinimleri karşılamada birbirlerinin yerine geçebilen mallardır. örn. tereyağı-margarin, şeker-pekmez..vb
tamamlayıcı mallar: araba-benzin, oje-aseton
birbirleriyle tamamlayıcılık ya da ikame ilişkisi olmayan mallar da bağımsız mallardır. örn. otomobil-gözlük..vb
d-üretim
e-iş bölümü,uzmanlaşma ve mübadele
brey yada ailenin bütün gereksinmelerini kendi faaliyetleri sonucu elde ettiği mallarla gidermesi olası değildir. ilkel toplumlardan itibaren, her birey kaabiliyetinin olanak sağladığı ölçüde farklı bir mal üretme ve ürettiği malın kendi gereksinmesinden fazla olan kısmını başka mallarla değiştirme yolunu seçmiştir. bu şekilde, toplumdaki bireyler arasında iş bölümü ortaya çıkmış ve işbölümüne göre belirli bir malın üretimi sağlayanlar zamanla uzmanlaşmışlardır.
günümüz ekonomilerinin en önemli özelliği, bireylerin aşırı ''işbölümü'' sonucu, kendilerinin hiç gereksinme duymadıkları ya da çok az gereksinme duydukları mal ya da hizmet üretmelidir.
iki tür iş bölümü vardır. birincisi mesleki iş bölümüdür. bu iş bölümünde, her fert, farklı bir meslekte uzmanlaşır . semercilik, kahvecilik, mobilyacılık..vb ikincisi, teknik iş bölümüdür. bu iş bölümünde ise, işletmeler bir malın üretiminin çeşitli teknik evrelerinde uzmanlaşır..
gerek teknik, gerek mesleki iş bölümünün bugün erişilen üretim düzeyinin ne kadar olumlu yönde etkilediğini belirtmek amacıyla basit bir örnek verelim.
-bir ailenin hazır giyim olarak satın aldığı elbiseyi - aynı kalitede olmak üzere - üretme kararı aldığını ve hiçbir mübadelenin olmadığını kabul edelim. söz konusu aile, yün imali için önce söz konusu yünü üretebilecek koyun yetiştiriciliği ile işe başlamalıdır. koyunların kırpılması, elde edilen yünün işlenmesi, boyanması, tezgahta işlenmesiyle kumaş elde edilmesi işlemlerini yapması gerekir. bu işlemler için çobanlık, kırpma aletii ypama bilgisi, kırpıcılık bilgisi, yünü işleme bilgisi vb. birçok konuyu öğrenmesi gerekir ki, bir ailenin ömrü bunları öğrenmeye yetmez. sadece kırpma aletini en basit bıçak ya da makas olarak düşünürsek, bunun için maden çıkarma, demiri işleyerek şekil verme bilgisi gerekir. söz konusu ailenin ömrü sadece koyun kırpma aletini yapmaya dahi yetmeyecektir. dolayısıyla, bugün kullandığımız mal ve hizmetlerin tümü aşırı işbölümü ve uzmanlaşma sonucu elde edilmektedir. şu halde günümüz ekonomilerinin bu denli güçlenmesinin en önemli nedeni işbölümü ve uzmanlaşmanın giderek artmasıdır.
f- bölüşüm
üretimin her aşamasında, üretime katılan üretim faktörlerinin sahipleri farklı kimseler olabilmektedir. bölüşüm, bu şekilde elde edilen üretimden, bu üretime katılan üretim faktörlerinin, başka bir deyişle, üretim faktörleri sahiplerinin ne kadar pay alacağını konu alır. ikiye ayrılır:
1-fonksiyonel bölüşüm : üretim faktörlerinin üretimden aldıkları payların ne kadar olduğunu ifade eder. şöyle ki, belirli bir malın üretimine katılan iş gücünün üretimden aldığı paya ücret, sermayenin payına faiz, doğal kaynakların payına, rant, girişimcinin payına kar denir.
burada, sermayenin üretimden aldığı pay olan faiz ile ilgili bir yanlış anlaşılmayı açıklayayım. eğer bir kimse üretim aracını, örneğin çimento karma makinesini, herhangi bir üretim araç ya da gerecini başkasına ödünç verirse, söz konusu sermaye mallarını başkasına kullandırması karşılığı aldığı para kiradır. ancak bir kişi, tasarruf ettiği parayı bir başkasına ödünç oalrak verirse-ki ödünç verilen para finansal sermayedir iş makinesi vs- ödünç karşılığında aldığı para faizdir. ayrıca unutulmamalıdır ki, ''üretim faktörü olan fiziki sermayenin arkasında finansal sermaye vardır. çünkü finansal sermayeyi ödünç alan girişimci(yatırımcı) bu para ile fiziksel sermaye malları satın alarak üretimde bulunacaktır. doalyısıyla, tasarruf sahininin parası kullandırması karşılığında aldığı faiz, dolaylı olarak o para ile satın alınan sermaye malının belirli bir süre kullanılmasının karşılığı olmasıdır. bu nedenle de sermayenin üretimden aldığı fiyatı faiz olarak nitelendirilir.
g- tüketim
ekonomik mal ve hizmetlerin faydalarından gereksinmelerin dolaysız tatmini için yararlanmaya tğketim(yoğaltım, istihlak) denir.
not:4 ve sonraki bölümler kısaltmalar şeklinde yazılmıştır.
4-iktisat biliminde teori ve kanunların önemive özellikleri.
1-bir sosyal bilim olan iktisatta kanunların özellikleri:
doğal bilimlerde kanunlar deney yaparak test edilerek bulunur. fakat iktisatta laboratuar, toplumdur. kanunların doğrulu belirli bir zaman kesiti içinde toplum gözlenerek ispatlanır. istatistik çalışmalarında “büyük sayılar kanunu” kullanılır.
-pozitif iktisat: değer yargılarına izin vermez
-normatif iktisatta değer yargıları vardır
teorilerin kuruluş aşamaları
-gözlem
-hipotez:gözlemden hipoteze geçmede tümevarım kullanılır
-hipotez testi:tümdengelim kullanılır
-teori:hipotez tüm ekonomik olaylarda doğrulanıyorsa teori olur
*ekonomik teoriler değişebilir karakterdedir. oysa doğal bilimlerde teoriler değişmez
5- her ekonominin ana sorunları
kıtlıkla savaş: ihtiyaçlarla kaynaklar arasındaki dengesizliği azaltarak refahı artırmayı amaçlar.
1-tam kullanım sorunu
tam istihdam: mevcut tüm üretim faktörlerinin üretime koşulmasıdır.
2-etkin kullanım sorunu: mevcut kaynakların toplum ihtiyaçlarını en iyi karşılayacak şekilde üretime koşulmasıdır. bunun için 3 soruya yanıt aranmalıdır.
-hangi mal, ne kadar üretilecek?
-üretim hangi yöntemle gerçekleşecek?
-üretim kimler için yapılacak?
*üretimde etkinlik kıt kaynakların kullanım alanlarını değiştirerek üretimin mümkün olmadığı durumda gerçekleşir.
*bölüşümde etkinlik, yeni bir düzenleme ile kimsenin daha zengin olmadığı durumdur.
*üretimde ve bölüşümde etkinlik sağlanırsa ekonomik etkinlik sağlanmış olur.
3-üretimi artırmak: üretim olanakları eğrisi teknoloji artarsa, üretim faktörleri artırılırsa sağa kayar ve üretim artar.
6- ana ekonomik sorunlar ve ekonomik düzen
temel sorunların çözümünün kimler tarafından ve nasıl gerçekleştirildiğini incelemek gerekir.
1-kapitalist düzen ve piyasa mekanizması: sınırsız mülkiyet hakkı ve serbest mukavele hakkı vardır. kendi yararını maksimize etmeye çalışan birey ve firma toplum refahını da maksimize eder.
üretici ve tüketici piyasada buluşur, fiyat aracılığı ile anlaşır.(fiyat mekanizması) piyasa mekanizması düzgün işlediği sürece ekonomide sorun olmaz. devlet müdahalesine gerek yoktur.
-piyasa başarısızlığı: görünmez el sayesinde her birey faydasını maksimize ederken toplumun sosyal refahını da maksimum yapacaktır. ekonomi etkin çalışacaktır. şu durumlarda etkinlik bozulur: dışsallıklar, aksak rekabet, eksik bilgilenme, gelir dağılımındaki adaletsizlik.
2-sosyalist düzen ve merkezi planlama: liberal kapitalist düzen ve uygulamalarına bir tepki olarak marx tarafından teori oluşturulmuştur. özel mülkiyet yoktur. üretim kararları merkezi otorite tarafından alınır. merkezi planlama ile tüm ekonomik sorunlar çözülecektir.
3-karma ekonomik düzen ve türkiye: bu düzende kalkınmayı hızlandırmak için özel sektör de göz önüne alınarak kamu sektörü ekonomiye yön verir. fiyat mekanizması yine işler fakat gerektiğinde devlet müdahale eder. türkiye 1933-39 arası devletçilik uyguladı. 1950-60 arası liberal politika uyguladı. 1960-80 arası planlı karma düzen uygulandı. 1933-39 arası planlamada sadece sanayileşme hedeflenmişti. 1963'ten bu yana ise tüm ülkenin kamu ve özel olarak gelişmesi hedeflendi. beş yıllık kalkınma planları kamu sektörü için emredici, özel sektör için yol gösterici oldu.
4-serbest piyasa ekonomisi ve türkiye: 1929 kriziyle piyasa mekanizmasını çalışmadığı görüldü. keynes, devletin ekonomiye müdahale etmesi gerektiğini savundu.. tüm dünyada ve türkiye'de 1970'e kadar bu uygulandı. 1970'te işsizlik ve enflasyon aynı anda yaşandı.(stagflasyon) bunun üzerine yeni liberal görüşler ortaya atıldı. türkiye'de de 1980'den itibaren yeni liberal politikalar uygulandı. buna göre devlet piyasaya müdahale etmeyecek, monopollerle mücadele edecek, küçülecek, sıkı para politikası izleyecektir. daha az devlet daha çok özel girişim olacaktır.
5-ekonominin teorik çerçevesi: mikroekonomi, ekonomik birimlerin kararlarını inceler. makroekonomi, ulusal üretim ve gelir gibi konuları inceler.
fiyat teorisi: hangi mal, ne kadar üretilecek
üretici teorisi: hangi yöntemle üretilecek
bölüşüm teorisi: üretim kimler için yapılacak
refah teorisi: kaynakların etkin kullanımı
ikinci bölüm
fiyat teorisine giriş
7-talep
fiyat, herhangi bir mal ya da hizmetin başka bir mal yada hizmetle değişim oranıdır. mal cinsinden ifade edilirse “nisbi fiyat”, para cinsinden ifade edilirse “mutlak fiyat” denir. bir malın fiyatı arz ve talebe bağlıdır.
talep(çizelge anlamında): öteki faktörler değişmemek kaydıyla çeşitli fiyatlardan tüketicilerin almak istedikleri miktarlardır.
belirli bir fiyattan talep: belirli bir fiyattan satın alınmak istenen mal miktarıdır.
*ekonomik anlamda, bir satın alma istediğinin talep sayılması için satınalma gücü ile desteklenmiş olması gerekir.
-talep fonksiyonu
mxt=f(fx, fr, ft , g, t)
fx:malın fiyatı
fr:rakip malların fiyatı
ft:tamamlayıcı malların fiyatı
(gbkz: g ):gelir
(gbkz: t ):zevk ve tercihler
bir malın fiyatı, rakip ve tamamlayıcı malların fiyatları, tüketici geliri, zevk ve tercihler talebi etkiler. fx dışındakileri sabit kabul edersek
mxt=f(fx) ceteris paribus
talep çizelgesi ve talep eğrisi
talep fonksiyonunun m=10-2f olduğunu varsayalım. f'ye çeşitli değerler verilir.ve mi'ler bulunur. bu sayılar eksene konup işaretlenirse talep eğrisi bulunur. talep eğrisi üzerindeki her nokta hangi fiyattan ne kadar mal ve hizmet satın alınmak istendiğini gösterir.
bireysel talep, piyasa talebi ve talep kanunu
bir tek tüketici yada ailenin belirli bir mala olan talebine bireysel(ferdi) talep denir. bir piyasadaki tüm bireylerin belirli bir mala olan taleplerinin toplamına piyasa talebi denir. piyasa talebi tüketicilerin bireysel taleplerinin yatay toplamından oluşur.
talep eğrisinin şekli talep kanunundan kaynaklanır. bir malın fiyatı düştükçe talep artar. bu yüzden talep eğrisi negatif eğimlidir.
5-ferdi ve piyasa talep fonksiyonu
mxt=f(fx, fr, ft , g, t) ferdi talep fonksiyonu
mxt=f(fx, fr, ft , g, t,n,gd, k) piyasa talep fonksiyonu
(gbkz: n ): nüfus
gd: gelir dağılımı
(gbkz: k ): kendi kullanım olanakları
*gerçek hayatta talep eğrisi doğrusal değildir. bazı durumlarda talep kanununa ters düşer: giffen malları ve snop gösteriş tüketiminde fiyat arttıkça talep artar, fiyat düştükçe talep düşer.
talep üzerinde hareket ve talep değişmesi
talep üzerinde hareket
talebi etkileyen fiyat dışındaki faktörler sabitken fiyat değiştiğinde satın alınan miktardaki değişmedir. statik bir değişmedir.
talep değişmesi
talep eğrisinin tümüyle yer değiştirmesidir. bu dinamik bir değişmedir. öteki malların fiyatı, tüketici geliri, zevk ve tercihlerin değişmesi sonucu talep değişir..
talebin fiyat esnekliği
fiyat değişmesi karşılığında talepteki değişmenin şiddetine talebin fiyat esnekliği (talep esnekliği) denir.
esneklik talep kanunu gereği daima negatif(-) işaret alır. ama bu göz önüne alınmaz.
(gbkz: yay(ark) esnekliği ): fiyattaki değişme oldukça büyükse hareket edilen 2 nokta arasında birden fazla esneklik katsayısı olacaktır. bunun için yayın 2 ucundan geçen doğrunun orta noktasının esnekliğini veren sayı hesaplanır.
nokta talep esnekliği: talep eğrisi üzerindeki bir noktanın esnekliğidir.
eğim ve esneklik: talep eğrisi doğrusal olsa bile üzerindeki her noktada esneklik farklıdır. fakat talep eğrisi doğru şeklindeyse eğim her noktada aynıdır.
üzerindeki her noktada esnekliğin aynı olduğu özel talep eğrileri
*doğrusal 2 talep eğrisine bakarak eğimi küçük olan daha esnektir denir.
-talebin fiyat esnekliğini etkileyen faktörler:
-zorunlu malların talebi esnek değildir.
-ikamesi mümkün olmayan malların talebi esnek değildir.
-mala ödenen para aile bütçesinde önemli bir yere sahip değilse talebi esnek değildir.
*talep eğrisi zamanla daha esnek hale gelir. çünkü tüketici davranışlarının eyleme yansıması zaman alır ayrıca piyasada haberleşme koşulları mükemmel değildir. fiyatı düşen bir mala olan talep zamanla daha da artar.
talebin fiyat esnekliği ve tüketici harcamaları
talebin fiyat esnekliği, fiyatın düşürülmesi yada yükseltilmesi halinde satıcıların toplam satış gelirlerinin ne olacağı konusunda bilgi verir.
birim esnek talepte, toplam harcama(gelir) değişmez
esnek talepte(e>1), fiyat düşerse hasılat artar; fiyat artarsa hasılat azalır
esnek olmayan talepte(e<1) fiyat düşerse hasılat azalır; fiyat artarsa hasılat artar.
8-arz
belirli bir fiyattan arz, belirli bir fiyattan arz edilen mal miktarıdır. çizelge anlamında arz, öteki faktörler değişmemek kaydıyla çeşitli fiyatlardan satıcıların satmaya razı oldukları miktarlardır. bir malın arzı o malın fiyatı, öteki malların fiyatı, üretim faktörlerinin fiyatı ve teknolojiye bağlıdır.
arz fonksiyonu- max= f(fx, fö, fü, t)
max= f(fx) ceteris paribus
arz çizelgesi ve arz eğrisi: arz fonksiyonu m=f-2 olsun. f'ye çeşitli değerler vererek m'ler bulunur. bunlar eksene yerleştirilirse arz eğrisi bulunur.
[herhangi bir x malı arz tablosu ve eğrisi]
firma arzı ve endüstri (piyasa ) arzı: aynı üretim alanında faaliyette bulunan firmalar topluluğuna endüstri, bu firmaların arzları toplamına da endüstri arzı(piyasa arzı) denir. gerçekte arz eğrisi doğrusal değildir.
arz kanunu: fiyat arttıkça arz artar bu yüzden arz eğrisi pozitif eğimlidir.
arz eğrisi üzerinde hareket ve arz değişmesi: arz eğrisi üzerinde hareket ve arz değişmesi farklı şeylerdir. arz eğrisi üzerinde harekette belirli bir fiyat miktar ilişkisinden başka bir fiyat miktar ilişkisine geçildiğini gösterir. arz değişmesinde ise o malın fiyatı dışındaki faktörlerden birinin değişmesi sonucu arz eğrisi tümüyle kayar.
arz esnekliği: fiyat değişiklikleri karşısında arz edilen miktarda ortaya çıkan değişikliğin şiddetini ölçer.
ea= 1 birim esnek ; ea>1 esnek ; ea<1 esnek değil
arz kanunu gereği esneklik katsayısı pozitiftir.
*doğrusal bir arz eğrisi orijinden geçiyorsa üzerindeki her noktada esneklik 1'e eşittir.
*doğrusal arz eğrisi fiyat eksenini kesiyorsa üzerindeki her noktada esneklik farklı ama 1'den büyüktür. eğer miktar eksenini kesiyorsa 1'den küçüktür.
üzerindeki her noktada esnekliğin aynı olduğu arz eğrileri
arz esnekliğini etkileyen faktörler: talep koşullarına göre üretim artırılabiliyorsa o malların arzı esnektir. stoklanma imkanı yüksek, stoklanma maliyeti düşükse o malın arzı esnektir. çok kısa dönemde (pazar-piyasa dönemi) arz esnekliği sıfırdır. kısa dönemde arz biraz esnektir. uzun dönemde arz esnektir.
9-tam rekabet piyasasında denge fiyatının oluşumu(kısmi denge)
1-piyasa kavramı: piyasa alıcı ve satıcıların oluşturduğu mübadele ağıdır.
2-tam rekabet piyasası: alıcı ve satıcıların belli koşullar altında hiçbir engel olmadan mübadele yaptıkları bir ortamı ifade eder. 4 koşulu vardır: alıcı ve satıcılar piyasa fiyatına etki edemeyecek kadar çok sayıdadır(atomisite), alış-verişe konu olan mallar birbirinin aynıdır(homojenlik), haberleşme tamdır(açıklık), alıcı, satıcı ve üretim faktörleri tam hareket serbestisine sahiptir(mobilite).
3-denge fiyatı (piyasa fiyatı): arz edilen miktarla, talep edilen miktarı birbirine eşit kılan fiyat piyasa(denge) fiyatıdır. arz ve talep eğrisinin kesiştiği yerde oluşur. bu denge kararlı dengedir. herhangi bir sapmada arz yada talep fazlası nedeniyle fiyat eski haline döner.
-kısmi denge analizi: kısmi denge analizinde bazı ekonomik olayların değişmediği varsayılarak amaliz dışı bırakılır. denge fiyatının oluşmasında da talebin ve arzın sadece fiyata bağlı olduğunu varsaydık ve arz ve talep eğrilerinin kesiştiği yerde denge fiyatı oluştu.
-tüketici rantı(artığı): tüketicilerin yüksek fiyattan satın almaya razı olacakları malı, daha düşük olan piyasa fiyatından alırken sağladıkları kazanca tüketici rantı denir.
-arz ve talep değişmelerinin piyasa fiyatına etkisi: bir malın arzı sabitken talebi arttığında piyasa fiyatı yükselir, talebi azaldığında piyasa fiyatı düşer. talep sabitken arz arttığında piyasa fiyatı düşer arz azalırsa fiyat yükselir. arz ve talep aynı anda değişirse fiyat değişebilir ya da aynı kalabilir.
-piyasa fiyatının oluşmaması hali: bazı durumlarda arz ve talep eğrisi kesişmeyebilir. bunlar serbest mallar ve üretimi mümkün olmayan aşırı lüks mallardır.
-analizde zaman faktörü
statik analiz: belirli bir andaki ilişkileri inceler
mukayeseli statik analiz: farklı zaman kesiti içinde yapılmış olan çeşitli denge durumlarının sonuçları karşılaştırılır.
dinamik analiz: olaylar zaman içinde incelenmekte ve bir dengeden diğerine geçişteki değişiklikler göz önüne alınır.
-piyasa dengesi ve zaman
a-çok kısa dönem ve muhafaza fiyatı: piyasa döneminde üretim yoktur, mal pazara gelmiştir. piyasa fiyatı talebe bağlıdır. satıcı bu fiyatı düşük bulursa kendi bir fiyat belirler buna “muhafaza fiyatı” denir. bu fiyattan satabileceğini satar, kalanını imha eder.
b-kısa dönem: bu dönemde üretim sınırlı olarak artabilir. piyasa fiyatının oluşmasında arz ve talep etkilidir.
c-uzun dönem: üretim istenildiği gibi artar. arz esnekliği çok fazladır. yeni fiyatın oluşmasında arzın rolü daha fazladır.
büdüt: bölümü bıraktım.
büdüttüt: tekrar okuyamam bunu, eksik gedik varsa mesaj atın.