ilişkiler

ihtiras limani
Aşk ilişkileri ile iş ilişkileri arasındaki temel fark, kıskançlık ve şüphe yaklaşımıdır. İş ilişkisinde ortağınızı acaba kasadan aşırıyor musun diye sorgulayamazsınız, geri dönülmez sonuçları olur. Güveni yıkar araya mesafe koyar. Ancak kar paylaşımı adil oluyor mu olmuyor mu bunu paylaşabilirsiniz, tartışabilirsiniz.

Aşk ilişkisinde ise kıskançlık ve şüphe her zaman güvensizlik hissinden gelmez. Tutkusu fazla ilişkilerde sahiplenme eğilimi bazen artma bazen azalma gösterir. Bazen her şey yolunda hissi olurken bazen onu kaybediyor muyum dersiniz, bana baktığı gibi değildir ama başkasına olan bakışında beni rahatsız edecek bir şey olabilir mi sorgulaması ufacık rutin ayrıntılarda kendini bulabilir. Aşk ilişkisinde bunlar tazelenen duygularla giderilir. Burada sınır, karşıdakini aldatmakla suçlamamaktır, insan hata yapmaya meyillidir, hatalar ölçüsüne göre giderilir, ama ben sevgilimin bastığı tahtanın yaş olup olmadığını da merak ederim. İşin kötüsü kendisi bile bazen bastığı tahtanın farkında olmaz, hepimiz yaşamışızdır bunları. Bunun yanında kıskançlığın, sahiplenmenin muğlak sınırları var. İş anlaşması gibi kesip atmamak gerekir. Tabii bu da her şeye karışma hakkı vermez.
ontolojik sancilarimin merhemi
kanımca ilişkiler iki kişiden değil, üçüncü bir kişiden oluşur. iki kişinin bir araya gelebilmesi için, bir öteki yaratılmak zorundadır bence. şu halde bir ilişkinin ötekisi ne denli güçlü olursa ilişki de o denli dirençli olur. bu yüzden romanları ve julietleri okuyoruz hala. insanların bir araya gelmek adına iyi ve güçlü sebepleri yok artık. haliyle bu sebepleri kendileri yaratıyorlar (yeni tatlar deniyorlar). tüm bunlar bir yana, zaten bir üçüncü kutba ihtiyaç duymayan bir araya gelişler kulağa oldukça deneysel geliyorlar.
john overmars
İkili olanı Pek beceremediğim bir şey.friendzone friend flört üçlüsü arasında bi yerde yuvarlanıyorum hamsi gibi genelde.bunun dışında gerçekten çıkarsız ilişki iyidir türü ne olursa olsun.misal bi arkadaş var uzun süredir görmedim kendisini.sürekli şöyle cansın böyle kralsın deyip duruyor.ağzındaki baklayı sonra çıkardı gerçi.insan garip hissediyor.o kadar yıkama yağlama yapacağana sadede geleydin ya.te allam bu samimiyetsizlik örneği işte.adam öyle dostumsun böyle adamın dibisin diyip durdu asıl olaya gelene kadar.derdi borç para.tam da adamını buldu.o da ayrı bi komedi.
monster degree
Ülkü Erakalın'ın yönettiği; Başrollerinde Haluk Kurtoğlu, Menderes Samancılar, Nur Sürer, Mahmut Hekimoğlu, Levent İnanır gibi usta oyuncuların yer aldığı 1997 yapımı bir aile dizisi.

Yayınlandığı zamanın izlenen dizilerindendi.