insanlığa karşı suçlar

keskin nisanci
insanlığa karşı suçlar, kasten öldürme, kasten yaralama, işkence, eziyet veya köleleştirme, kişi hürriyetinden yoksun kılma, bilimsel deneylere tâbi kılma, cinsel saldırıda bulunma, çocukların cinsel istismarı,zorla hamile bırakma, zorla fuhşa sevketme fiillerinin; siyasal, felsefî, ırkî veya dinî saiklerle toplumun bir kesimine karşı bir plân doğrultusunda sistemli olarak işlenmesidir.

bu kavram yaygın olarak 2. dünya savaşından sonra kullanılmaya başlamıştır. bu terim ilk olarak 28 mayıs 1915'te ingiltere, fransa ve rusya'nın, türkiye'deki ermenilerin katledildikleri iddiasıyla yayınlamış oldukları deklarasyonda yer almıştır. 2. dünya savaşı sonrası kabul edilen nürnberg uluslararası askeri ceza mahkemesi'nin yetki alanında insanlığa karşı suçlar da sayılmıştır. tam olarak tanım ve kapsamı tartışmalı olmakla beraber gerek uluslararası gerekse ülkesel olarak cezalandırmak için düzenlemelere gidilmiştir. yapı itibariyle saik ve yoğunluk kriterleriyle adi suçlardan ayrılan insanlığa karşı suçlar usul bakımından da zamanaşımına uğramamaktadırlar.

toplu olarak işlenen insanlığa karşı suçları uluslararası düzeyde yargılamak ve cezalandırmak için 1998 yılında birleşmiş milletler konferansı'nda roma statüsü kabul edilmiş, 1 temmuz 2002 tarihinde uluslararası ceza mahkemesi göreve başlamıştır.