ırkçılık

insanların etik eşitliğine inanılmayıp, toplum biyolojisine önem veren eşitsiz dünya düzenidir. bilimden, felsefeden, ideolojiden ve kültürden beslenerek karma bir şekilde karşımıza sayısız örnekleriyle çıkmaktadır. irkçılığı kapitalizm öncesi ve kapitalizm ile varolan ırkçılık olarak analiz etmişlerdir. kapitalizm ile ortaya çıkan ırkçılık , kapitalizm öncesi ırkçılığı da önüne katıp harmanlanıp sunulmuştur.
bize "üstün ulus-ırk" olarak sunulan bu terim ilk olarak amerikanın keşfinden itibaren kızıldereli abilerimizle başlatılan bir savaştır. zaman içerisinde kaynaklara olan talepler arttıkça, bu kavga da kendini bizzat kölelik olarak göstermiştir.
devlet rejiminin sadece güvenlik için kurulduğunu bunun gereksiz olduğunu savunan marksizm vb. görüşlerce çatışmaya düşüren bir kavramdır.
fakat ayırt edilmesi gereken yerlerde vardır. faşizm, milliyetçilik farklı kavramlardır. bunlar ırkçılıkla karıştırılmaktadır.

dünyanın en tehlikeli kavramıdır. insanları ayrıştıran ve birbirini öldürecek kadar düşmanlaştıran üstünleşme çabasıdır. bu kelimenin başında kullanılacak tek şey 'kahrolsun' olmalıdır.

İç siyaset malzemesi. Ülkemizde genelde hamaset siyaseti olarak karşımıza çıkmasa da, fikri anlamda ötekileştirici dil de bu sahaya girer. Milliyetçilik ile ince bir çizgi ile ayrılan ırkçılık, geçmişte beyaz insanın üstünlüğü, siyah insanın reddi ve hayvanî olarak tanımı olarak genlere nüfuz etmiştir. Milliyetçiliğin ayaklar altına alındığı, sonradan baştacı edildiği, dış mihraklara geçmişten kalan atalar ülküsü ile siperane boş siyaset ancak toplumsal politik dinamiklerine işaret eder. Irkçılık, kavmiyetçilik, bencillik, mahalle kafası, fikirsel düşmanlık, akla ihanet ve öteki mazrufu şeklindedir.

Faşist kafalar toplumsal bir yara ve merhemi olmaz bir rahatsızlıktır. Ne kadar hümanizm sularında gezse de, kıyısı hep faşistliktir.

Irkçılık toplumların iç dinamitidir.

milliyetçi olan herkese yapıştırılan yaftadır.
kendi milletini sevmek tatlısu solcuları tarafından hep bir ırkçılık olarak görülmüştür. oysa kendi milletini sevmek ile diğer ırklara eziyet etmek arasında epeyce fark vardır. bunu fark etmemek ise iki haneli ıq'ya delalettir.

Dünyada asla bitmeyen ve asla bitmeyecek olan ayrımcılık. Her an her saniye bir canlı bu kötü ve onursuz duruma maruz kalıyor, şahsen mantıklı düşününce hayvanların bile insanlar karşısında ikinci sınıf canlı olarak görülmesi bir çeşit ırkçılıktır. Halkın elit ve entellektüel kısmı olduğunu iddia eden ekşiye sadece bir göz atın rahatlıkla bu ayrımcılığı fark edeceksiniz, her yerde her başlığın altında.

Her insanın içinde bir parça bulunan şeydir. Şimdi kimse gelip laga luga yapmasın.

Kendinden olana yönelim, kendinden olmayanı dışlama ve uzaklaşma bebeklerde bile gözlemlenen davranıştır.

Irkçılık; kendi ırkını üstün tutmak, genlerden gelen bir üstünlük olarak algılamak da değildir. Sadece kendinden olanlara yönelim göstermek ve onlarla aynı ortamda bulunma isteğidir.

Her insanın iyisi kötüsü olabilir. Ama bu beni ilgilendirmez.

Sıklıkla Faşizm denen hastalıkla karıştırılan bir diğer hastalık.

(bkz:bir önceki entry)