kadın düşmanlığı

ontolojik sancilarimin merhemi
kadın düşmanlığının en basit karakteristiği, öfkeli bir çapkınlıktır. neredeyse bütün bir mozart opera külliyatı ( don giovanni ) ( cosi fan tutte ) ( e nozze di figaro ) fransız ihtilali`'yle serbest kalan soysuzluğun ve ahlaksızlığın, erkeğin değil, kadının erdemi olduğu mesajını alttan alttan vermeye çalışır ( bu noktada tanrısal müzikaliteyi bir kenara zorlukla koyarak, aynı zamanda başarısız { öfkeli } bir çapkın da olan lorenzo da ponte'yi çok çok öpmek lazım.)
hikmetlii
Dincilerde fazlaca görülen düşmanlıktır. zira sokağa çıkmasından tutun da kara bir çuvala girmesini isteyecek kadar kadın düşmanı olmuşlardır.
blackandwhitememories
Sadece Türk erkeklerine özgü olmayan, erkeklerin özünde olan bir durumdur.

Tabii şunu belirteyim mevzu bahis "düşmanlık" değil. Erkekler güç gösterisini sever, dolayısıyla hükmetmeyi ve kadınları arzularının altında kalmalarını isterler; hükmedecek bir canlı daha. Bu açıdan bakıldığında buna düşmanlık denmez ya da düşmanlığı daha iyi tanımlamak gerekir. Son kertede bu mevzu da yavaş yavaş ortadan kalkacak ve kadınlar artık eskiye oranla daha bilinçli ve okuyorlar, kendilerini geliştiriyorlar, erkeklerin aslında çok da bi halt olmadıklarını fark ediyorlar ve toplum da böylece yavaş yavaş değişiyor, değişmeli.