"çocuklar, savaştan zevk almaya bakın, çünkü barış korkunç olacak!”
genelde “kara tarikat” olarak adlandırılırlar,genel görüş waffen ss birlikleriyle aynı olmadığı. basit bir polis veya muhafız birliği değildi. bu örgüt hiyerarşik tertiplenmeye dayalı, dinsel bir tarikat niteliğindeydi. ss'ler “cizvit” tarikatını model almışlardı. bu sebepten “kara tarikat” mensupları cizvit rahipleri gibi siyah renkli üniformalar taşıyorlar ve yine onlar gibi, üstlerine “kadavergehorsam” yani, ceset gibi mutlak itaat ediyorlardı. ss'ler thule'nin ezoterik ve okült inançlarını pratik olarak gerçekleştiren bir örgüttü. ss'lerin içinde daha da gizli bir örgüt vardı. bunlar, ss'lerin seçkin çekirdek kadrosunu oluşturuyordu. işte bu “kara güneş”ti. ss harflerinin gerçek ezoterik anlamı “schwarze sonne” (kara güneşti).
thule, “kara güneş”le eşanlama geliyordu. swastika (gamalı haç) bu eski kavramın bir parçasıydı. bütün diğer tanımlamaların yanında swastika, ilk sebep veya yaratılış kaynağı anlamı da geliyordu. thule tarikatı da swastikayı bu düşünceyi temsil ettiği için örgütün logosu olarak seçmişti. kara güneş, thule'den daha ezoterik bir kavramı kapsıyordu. yaratılış boşluğunu temsil ettiği için bu kavram, thule örgütü elitleri için kutsal kabul ediliyordu.
bu tabii ss üniforması giyen her askerin “kara güneş” örgütü üyesi olduğu anlamına gelmiyordu. naziler ss “run”ları (2 adet “sig” run'undan müteşekkildir) ile kara güneşin gizli gücünü büyüsel bir şekilde çağırmaya uğraşmışlardı.eski tibette bulunan şensi piramitlerin (şimdi orta asya'da) koruyucusu olan türk moğol hakanı cengiz han en küçük oğluna “tula” adını vermişti ki, bu bize thule ismini çağrıştırmaktadır. “kara güneş”in sembolü kollu bir haçtı ve iii. reich'ın uçaklarının ve panzerlerinin üstünde bu işaret vardı. tapınakçılar, gül-haçlılar ve diğer eski localar bir sembolü aynı anlamda (kara güneş) kullanmışlardı. himmler'in wewelsburg'daki şatosunda ss genel kurmayının toplantıları genellikle yoga ve bönpas “ssshin” ile başlardı. ss'lerin iç dairesi “kara tarikat”ın ve “ahnenerbe” (ataların mirası) derneği tibetli bönpa lamaları ile devamlı irtibat halindeydi. “ahnenerbe” genel müdürü ss albay wolfram sievers, nürnberg uluslar arası mahkemesi tarafından yargılanarak idama mahkum edilmiştir.
hitler de agarthi (ariana) nin girişi yerini bilen yeşil eldivenli bir rahiple devamlı temas halindeydi. 25 nisan 1945'de ruslar berlin'e girdikleri zaman, bir mahzende halka şeklinde dizilmiş 6 tibetlinin cesedine rastladılar. bu halkanın ortasında yeşil eldivenli tibetli bir rahip cesedi bulunuyordu. görünüşe bakılırsa rahipler topluca intihar etmişlerdi. 2 mayıs 1945'de ruslar berlin'i tamamen işgal ettikleri zaman, alman üniforması taşıyan 1000'den fazla tibetli'nin cesedini buldular. iii. reich sırasında sayısız alman genci “kara güneş” örgütü tarafından eğitilip, himmler'in wewelsburg'daki şatosunda insiye edilip tibet'e gönderiliyorlardı.
bu gençlerin oraya gönderilme amacı orada hayatta kalmaları ve 21. yüzyılda vukû bulacak büyük “son savaş”a hazır olmaları idi.
kaynak:prof. dr. hans aiberg “arz'dan arş'a miraç” adlı kitabı
genelde “kara tarikat” olarak adlandırılırlar,genel görüş waffen ss birlikleriyle aynı olmadığı. basit bir polis veya muhafız birliği değildi. bu örgüt hiyerarşik tertiplenmeye dayalı, dinsel bir tarikat niteliğindeydi. ss'ler “cizvit” tarikatını model almışlardı. bu sebepten “kara tarikat” mensupları cizvit rahipleri gibi siyah renkli üniformalar taşıyorlar ve yine onlar gibi, üstlerine “kadavergehorsam” yani, ceset gibi mutlak itaat ediyorlardı. ss'ler thule'nin ezoterik ve okült inançlarını pratik olarak gerçekleştiren bir örgüttü. ss'lerin içinde daha da gizli bir örgüt vardı. bunlar, ss'lerin seçkin çekirdek kadrosunu oluşturuyordu. işte bu “kara güneş”ti. ss harflerinin gerçek ezoterik anlamı “schwarze sonne” (kara güneşti).
thule, “kara güneş”le eşanlama geliyordu. swastika (gamalı haç) bu eski kavramın bir parçasıydı. bütün diğer tanımlamaların yanında swastika, ilk sebep veya yaratılış kaynağı anlamı da geliyordu. thule tarikatı da swastikayı bu düşünceyi temsil ettiği için örgütün logosu olarak seçmişti. kara güneş, thule'den daha ezoterik bir kavramı kapsıyordu. yaratılış boşluğunu temsil ettiği için bu kavram, thule örgütü elitleri için kutsal kabul ediliyordu.
bu tabii ss üniforması giyen her askerin “kara güneş” örgütü üyesi olduğu anlamına gelmiyordu. naziler ss “run”ları (2 adet “sig” run'undan müteşekkildir) ile kara güneşin gizli gücünü büyüsel bir şekilde çağırmaya uğraşmışlardı.eski tibette bulunan şensi piramitlerin (şimdi orta asya'da) koruyucusu olan türk moğol hakanı cengiz han en küçük oğluna “tula” adını vermişti ki, bu bize thule ismini çağrıştırmaktadır. “kara güneş”in sembolü kollu bir haçtı ve iii. reich'ın uçaklarının ve panzerlerinin üstünde bu işaret vardı. tapınakçılar, gül-haçlılar ve diğer eski localar bir sembolü aynı anlamda (kara güneş) kullanmışlardı. himmler'in wewelsburg'daki şatosunda ss genel kurmayının toplantıları genellikle yoga ve bönpas “ssshin” ile başlardı. ss'lerin iç dairesi “kara tarikat”ın ve “ahnenerbe” (ataların mirası) derneği tibetli bönpa lamaları ile devamlı irtibat halindeydi. “ahnenerbe” genel müdürü ss albay wolfram sievers, nürnberg uluslar arası mahkemesi tarafından yargılanarak idama mahkum edilmiştir.
hitler de agarthi (ariana) nin girişi yerini bilen yeşil eldivenli bir rahiple devamlı temas halindeydi. 25 nisan 1945'de ruslar berlin'e girdikleri zaman, bir mahzende halka şeklinde dizilmiş 6 tibetlinin cesedine rastladılar. bu halkanın ortasında yeşil eldivenli tibetli bir rahip cesedi bulunuyordu. görünüşe bakılırsa rahipler topluca intihar etmişlerdi. 2 mayıs 1945'de ruslar berlin'i tamamen işgal ettikleri zaman, alman üniforması taşıyan 1000'den fazla tibetli'nin cesedini buldular. iii. reich sırasında sayısız alman genci “kara güneş” örgütü tarafından eğitilip, himmler'in wewelsburg'daki şatosunda insiye edilip tibet'e gönderiliyorlardı.
bu gençlerin oraya gönderilme amacı orada hayatta kalmaları ve 21. yüzyılda vukû bulacak büyük “son savaş”a hazır olmaları idi.
kaynak:prof. dr. hans aiberg “arz'dan arş'a miraç” adlı kitabı