karanlık

kozmos
baki ve ezelidir.
ışık diye tabir edilen, coşku ve heyecan yanılgısının seyirindedir.
karanlık ve sessizlik, ışığın ve sesin olmadığı değil,
tüm ışığı ve sesi içinde muhafaza eden güçtür..
geceyi, uykuları bölen ses-sessizliktir.
insan her şeyi kendi gibi görür,
karşısındaki yoktur, kendi gibidir herkes.
hele seviyorsa, daha bir bütünleşir,
dünyası yuvarlaktır ve tektir. içi bütün, dışı ayrıdır.
fakat canı yandıkça yüreğinin her
bir parçasında, karşısındaki insanlar,
artık karşısındaki insanlar olmaya başlar.
etrafı kalabalıklaşır, kendi ve diğerleri olarak.
kendinin ve diğerlerinin dünyaları, içi ayrı dışı ayrıdır artık.
ihtiras limani
ışığın yokluğu.

Karanlık kıskançtır. Işığa tapar, ama onu paylaşamaz asla. Başka hiçbir şeyin ondan doğmasını, başka hiçbir şeyin üzerinde, başka renkler olarak yeniden anlam bulmasını istemez. Yegane beyazı ister. Ama o beyaza değen her şey, yani beyazdan bir şeyler alan, ondan kendine bir şeyler katan, onunla etkileşime giren her renge de düşmandır. Bu yüzden siyah bütün maddeyi örtmek ister. Böylece beyazı yasak kılar her şeye. ışıksız kalmaya mecburdur ebediyen, ama onu da hiçbir şeye yar etmez. Kendisi varken ışık yoktur, ışık varken de kendisi. Şeytanın, rabbin emrine rağmen rabbinden başkasına secde etmemesini hatırlatır bana. Şeytan da, nurun rahmetin insandaki hiçbir aksine, rengine katlanamaz. İnsan ruhunu karanlığıyla kaplamak ister.