Hayatımın en güzel zamanları olan erken 90'lı yılları, anneannemin evini, sıcacık sobayı, geleceğe dair tek bir endişenin dahi olmadığı şahane yılları çağrıştırır. Çocukluğumu çoook özlüyorum.
leğende banyo yapmak
konforsuz bir ahşap ev. Oturma odası salon , yatak odası ( salon salomanje ) hepsi bir arada.
Sobalı olmasından mütevellit bu odalar böyleydi.
Banyo şimdiki gibi duşakabinli filan da değil , hamamdan bozma , sıcak su zaten yok , buz gibi.
Mutfak desen hey gidi hey.
İşte başlık burada devreye giriyor.
Metal bir leğen vardı hiç unutmuyorum , önce ben sonra kardeşim otururduk.
Soba başında oturma odasının tam ortasında.
Bazen tam banyo ortasında yan komşumuz gelirdi ama utanmazdık , aileydik la biz.
Yanardık o tas kafamıza gelirdi serinlerdik.
Daha fazla yazamayacağım , zira o günleri özlüyorum.
Sobalı olmasından mütevellit bu odalar böyleydi.
Banyo şimdiki gibi duşakabinli filan da değil , hamamdan bozma , sıcak su zaten yok , buz gibi.
Mutfak desen hey gidi hey.
İşte başlık burada devreye giriyor.
Metal bir leğen vardı hiç unutmuyorum , önce ben sonra kardeşim otururduk.
Soba başında oturma odasının tam ortasında.
Bazen tam banyo ortasında yan komşumuz gelirdi ama utanmazdık , aileydik la biz.
Yanardık o tas kafamıza gelirdi serinlerdik.
Daha fazla yazamayacağım , zira o günleri özlüyorum.
Üstelik kış günü dışarda ( dambaşı- balkon) yapılanı hiç akıldan çıkmaz. Leğenden fırlayıp içeri kaçmaya çalışırken yakalamıştı annem. Yeni tasınmıştık o eve soba var mıydı yok muydu, yoksa içeri kirlenmesin diye mi dışarda yıkadı hatırlamam ama çok üşüdüğümü unutmam. Kirler iyi çıksın diye bezin içine taş koyup öyle yıkardı, derim kazınırdı. Geçmiş zaman işte..
sobalı eve, soba üstünde kestaneye, babaanne evindeki 300 kiloluk yorgana ve hiç bitmeyecekmiş gibi görünen çocukluk yıllarına delalettir...
ondan sonra da sobanın yanında bir güzel ısınıyorduk.
huzurlu bir ortamdı.
çocuk olmak çok güzeldi.
dert tasa yoktu ve eğlenceli günler geçiriyorduk.
gözüme hep şampuan kaçıyordu ama ona alışamamıştım. alışmak zaman aldı. hep gözüm açık yıkanıyordum. gözüme şampuan girdiği zaman da bir şey oldu gözüme sanıyordum, telaş yapıyordum. annem bir şey olmadığını söylüyordu. bazen leğenin altına popomuz üşümesin diye atlet koyuyordu sanırım hatırladığım kadarıyla. ara sıra ben şımarıyordum, annem de kafama vuruyordu. korkuyordum o zaman da. yıkanmaya başladığım an çok isteksiz oluyordum lakin ilerleyen zamanlar da çıkmamak için direniyordum. yıkanma bittikten sonra sobanın yanında sıcak bir ortamda mayışıp uyuyordum.
huzurlu bir ortamdı.
çocuk olmak çok güzeldi.
dert tasa yoktu ve eğlenceli günler geçiriyorduk.
gözüme hep şampuan kaçıyordu ama ona alışamamıştım. alışmak zaman aldı. hep gözüm açık yıkanıyordum. gözüme şampuan girdiği zaman da bir şey oldu gözüme sanıyordum, telaş yapıyordum. annem bir şey olmadığını söylüyordu. bazen leğenin altına popomuz üşümesin diye atlet koyuyordu sanırım hatırladığım kadarıyla. ara sıra ben şımarıyordum, annem de kafama vuruyordu. korkuyordum o zaman da. yıkanmaya başladığım an çok isteksiz oluyordum lakin ilerleyen zamanlar da çıkmamak için direniyordum. yıkanma bittikten sonra sobanın yanında sıcak bir ortamda mayışıp uyuyordum.