nefret söylemi

yenilenen jurnalci modülünde yer alan entry silme gerekçesi. "jurnalci" yazarlar bu gerekçeyi görebilecek yetkilere sahip.

Kendi kendini tanımlayan ve içeriği konusunda hiçbir şey yazılmayıp hukukçuların işlem yapmasını zorunlu tutan bir gerekçedir. Bu gerekçe ile işlem yapma yetkisi “hukukçu”lardadır. Gerektiği durumlarda moderatörler de inisiyatif kullanıp bu gerekçe ile işlem yapabilirler.

düşünceyi açıklama özgürlüğünün kötüye kullanılması örneklerini içerir. Türk Ceza Kanunu'ndaki "Halkı kin ve düşmanlığa tahrik" suçu zaten bu kapsamdadır. Bunu daha da geniş yorumlayarak sözlüğün zenginliğine bir şey katmayan, kışkırtıcı siyasi entry'lerin tümü (din/ırk vs ayrımı yapanlar) bu gerekçe ile silinebilir diyebiliriz. Uzmanlık gerektiren bir entry silme gerekçesidir.

(bkz:jurnalci modülü)

Bir zamanlar nefret söylemi kavramı bu ülkenin gündemindeydi, özellikle sosyal medyada. Bugün ise nefret eylemi kavramının kapısındayız.

Ne garip, Twitter gibi mecralar az gelişmiş toplumlarda halkların kışkırtılması için mucizevi bir değnek vazifesi görüyor. Gelişmiş ve musluğun başındaki toplumlar ise sikiyle taşağı denk bir halde first world problems üzerine geyik çeviriyor.

Nefret söyleminin sınırı nedir, bir cümle kime göre nefret söylemidir?
İfade özgürlüğü ile nefret söylemi çok ince bir çizgi ve bu yüzden bu iki kavramı birbirinden ayırmak oldukça güç.
Daha açıklayıcı olması açısından bir kaç örnek verelim bu duruma.

- Keltler iptidai bir ırktır, bu yüzden analitik düşünmeleri beklenemez.

Şimdi bu cümle bir tespit cümlesidir ve fikir beyan eder. Elbet bunda tecrübeler ve bir takım analizler mevcuttur lakin bir kelt'e göre bu nefret söylemidir.

Sınır biz değiliz millet, hiç bir zengin sözlük yöneticisi de hukuka bu denli hakim değil.
Bir mahkeme kararı olmaksızın yöneticilerin bir yazarın girisini silmesi düşünce özgürlüğüne darbe vuran gerici bir yönetim anlayışıdır.