özgecan aslan

turuncu gemi
sadece katledilme günlerinde samimiyetsizce andığımız gencecik bir insanımızdır. dünyanın en yüksek vergilerini ödesek de devleti tarafından hiç bir hakkı hukuku korunmayan ve hizmetlerin en kalitesizine reva görülen insanlar bizim insanlarımız.
yaşam hakkı da buna dahil.

özgecan aslan, münnever karabulut, emine bulut gibi insanlarımız haspel kader basında gündem oldu ve sembolleşti. her gün bu vahşetler yaşanmakta ülkemizde.

dolmuşçuluk sistemi dünyada sadece biz ve arap ülkelerine mahsus ucube bir taşıma sistemi. her gün kaç tane bu tür vahşice kadın cinayetlerinin kıyısından dönülüyor kimsenin haberi yok ve umrunda değil. haberi basına yansıyınca sadece lanetleyip cinsiyetçi küfürler falan ediyoruz.

bu insanımızın katillerinin cezaevinde öldürülmesi ünlü bir mafya babasının pr çalışması olarak basına yansımıştı. bu bile kötülüğe hiç bir zaman engel olma çabası içinde olmadığının ispatıdır birilerinin.

yazık, çok yazık.
turuncu gemi
aşağılık siyasetçilerin, ve özellikle her yerden kabak gibi biten belediye başkan adaylarının bugün sahte bir şekilde üzerinden oy devşirmeye çalıştığına şahit olduğum güzel insan. muharrem ince bile tiwiterda kartpostalımsı bir şey yapmış. resimde özgecan'ımızın salıncakta bir fotoğrafı vardı, fotoğrafın altında kocaman puntolarla ''muharrem ince'' yazıyor. bu oy devşirme kirliliği, cinayete yakın bir korkunçluk hissi yaşattı bana.

aynı zamanda hemşerim olan özgecan'ımızı koruyamadık. kendisi benim en çok sevdiğim varlık olan yeğenimin yaşındaydı ve onunla aynı okulda eğitim alıyordu. olayı öğrendiğimde, onun her saç teli bir mızrak olmuşçasına her yanıma saplanmıştı. özgecanımız'dan önceki canlarımızı da koruyamadık, sonrakileri de.

her yandan bir ceraat gibi sızan kadın düşmanlığı, lağım patlaması misali yayılırken ortalığa hiç bir masumu koruyamayacağız. sosyal medyada her siyasi görüşte insandan günümüzde kadın erkek eşitliğinin artık kadınlar lehine fazla olduğuna dair korkunç paylaşımlar görüyorum. sıradan insanlarımız da buna alkış tutuyor. ve artık sanal cumhuriyet kutlamaları gibi sığ laflarla ölüm yıl dönümlerinde özgacan'ı anıyoruz.
ceraat her yerden bir lağım gibi patlamakta. fakat burnumuz bütün pis kokulara çok alışmış. bu bir yaşamın değil, aşağılık bir dramın adıdır.
keskin nisanci
daha yirmi yaşındayken uçkuruna hakim olamayan piçler tarafından vahşice katledilerek, hayattan koparılan insan. hiç günahı yoktu, öldü ama iffetinin piçler tarafından kirletilmesine izin vermedi. özgecan aslan türkiye'de bazı şeylerin değişmesine vesile oldu. kendi göremedi ama belki kendi gibi nice isimsiz özgecanların olmasına engel oldu. mekanı cennet olsun.