sağlıklı bir ilişkide seksin yeri

ihtiras limani
Aşk sikişmek demek değildir. Aşk kadınını bulmaktır. Schopenhauer' in aşkın metafiziği anlatıyor bunu. Kadını bulduğun zaman onunla sevişmek istersin. En tutkulu en arzulu düşleri onunla kurarsın. En hayvani, yatırıp sikmeli hayallerini de onunla kurarsın. Peki bedensel çekime dayanan şeylerden farkı ne bunun? Aşk sikişmekle bitmez, aksine sevişemedikce şiddetlenir, sevilemedikçe şiddetlenir. Sikişebildiğin her kadını sahiplenmezsin ama aşkını sahiplenirsin. Fuckbuddy iken sevişirken bile sahiplenirsin. Hani sen olabildiğince çok kadına dölünü akıtmak isteyen bir erkekten.

Yani ? Yani aşk ideal kadınına ulaşmaktır ki yaşamsal olarak, bizim için varoluş amaçlarından birine dönüşmüştür. Herkesin kafasının içinde bir mükemmel kadın yatar. İnsan ırkı öyle kümesteki horoz gibi takılmaya yatkın değil. Başka türlü karakterler olsa bile. Bu yüzden aşık olmak istiyor bu yüzden bir kadına aşık kalarak yaşamayı seviyoruz.

Seksiz ilişki olur mu? İçinde aşk varsa dönemsel olarak olur. Bir tür seksi bekleyiş gibidir. İçinde seks olmazsa da bu ne kadar beslenebildiğine bakar. Her bünye aynı olmak durumunda değil. Ama aşk başka şey, ilişki başka şey. Aşk adamı öyle bir siker ki sana tenini sunan birini aşık olduğun senin değilken ve uzaklardayken reddedersin. Demedi demeyin. Herhangi bir İlişki ise zaten ucu sekse gelir onun, kadın için de erkek için de.
kozmos
biyolojik gerçeklerle geldim sevgili zengin sözlük yazarları, bir başka deyişle kardeşlerim, romalılar...

bir defa öncelikle ''olur mu yha öyle, aşk sqişmeq demek değil qiaaaa'' diyenlere binaen;
''hiçbir erkek birlikte olmak istemeyeceği bir kızla yakın arkadaş olmak istemez'' diyerek merhum freud'a sevgilerimi yolluyorum.
tamam siz, kadın kişisi olarak böyle bir şey istemiyor, düşünmüyor bile olabilirsiniz, ancak erkek açısından işler biraz farklı.
seks dışında yapılabilecek her şeyi bir erkek zaten bir kız arkadaşı ile de yapabilir. yani sevgiliyi kız arkadaştan ayıran muhakkak tensel bir etkileşim olmalıdır. mental olarak var olduğu düşünülen etkileşim, fiziki temasla güçlenir, bu ikisi birbirini besler. keza var olduğu düşünülen mental etkileşimin kaynağı da esasen fiziki doyuma, etkileşime ulaşma istemidir.