"hüznün mevsimi" diye anılır çoğu kişi tarafından. çünkü yalnızlığı ve çaresizliği ifade eder.. cıvıl cıvıl eğlenceli yaz gününden çıkıp sessiz ölü şehri getirecek olan kışın habercisidir. hele o eylül ayında o sonbahar kokusunda kitap okumak...
sonbahar
hüzünlü bir yahya kemal şiiri
fânî ömür biter, bir uzun sonbahâr olur.
yaprak, çiçek ve kuş dağılır, târümâr olur.
mevsim boyunca kendini hissettirir vedâ;
artık bu dağdağayla uğuldar deniz ve dağ.
yazdan kalan ne varsa olurken haşır neşir;
günler hazinleşir, geceler uhrevîleşir;
teşrinlerin bu hüznü geçer tâ iliklere.
anlar ki yolcu, yol görünür serviliklere.
dünyânın ufku, gözlere gittikçe târ olur,
her gün sürüklenip yaşamak rûha bâr olur.
insan duyar yerin dile gelmiş sükûtunu;
bir başka mûsıkîye geçiş farzeder bunu;
teslîm olunca va'desi gelmiş zevâline,
benzer cihâna gelmeden evvelki hâline.
yaprak nasıl düşerse akıp kaybolan suya,
ruh öyle yollanır uyanılmaz bir uykuya,
duymaz bu ânda taş gibi kalbinde bir sızı:
farketmez anne toprak ölüm mâceramızı.
fânî ömür biter, bir uzun sonbahâr olur.
yaprak, çiçek ve kuş dağılır, târümâr olur.
mevsim boyunca kendini hissettirir vedâ;
artık bu dağdağayla uğuldar deniz ve dağ.
yazdan kalan ne varsa olurken haşır neşir;
günler hazinleşir, geceler uhrevîleşir;
teşrinlerin bu hüznü geçer tâ iliklere.
anlar ki yolcu, yol görünür serviliklere.
dünyânın ufku, gözlere gittikçe târ olur,
her gün sürüklenip yaşamak rûha bâr olur.
insan duyar yerin dile gelmiş sükûtunu;
bir başka mûsıkîye geçiş farzeder bunu;
teslîm olunca va'desi gelmiş zevâline,
benzer cihâna gelmeden evvelki hâline.
yaprak nasıl düşerse akıp kaybolan suya,
ruh öyle yollanır uyanılmaz bir uykuya,
duymaz bu ânda taş gibi kalbinde bir sızı:
farketmez anne toprak ölüm mâceramızı.