süleyman demirel

matarama su ko
27 mayıs ihtilalinden sonra demokrat parti'nin gayriresmi ardılı olarak adalet partisi'nin sürpriz bir şekilde seçilen genel başkanı olmuştur. adı-sanı pek duyulmamışken kendisinden çok daha eski ve ünlü rakibini yenebilmesi, sırrını hala korumaktadır.

24 ocak 1980 tarihinde yürürlüğe giren meşhur 24 ocak kararları ile türkiye'nin ekonomik sistemini karma olmaktan çıkarıp liberal hale getirmiştir.

seçim mağlubiyeti, darbe, yasak gibi sebeplerle defalarca başbakanlıktan indirildiği halde 7 defa başbakanlık makamına gelmiştir. süleyman hep başbakan şarkısı bunu anlatmaktadır.



herkese bir ev bir araba anahtarı vaat edecek kadar popülist seçim vaatlerinde bulunmuştur. tütün (ya da başka bir tarım ürünü) baş fiyatları seçim taahhütlerinde ise "kim ne veriyorsa ben iki katını vereceğim" diyerek popülizmde kırılması güç bir rekora imza atmıştır.

yine aynı popülist politika çerçevesinde insanların 30'lu yaşlarında emekli olabildiği bir sosyal sigorta sistemi kurmuştur. söz konusu sistemin kendi kendini uzun vadede yürütmesi imkansız olduğu için 2000'lerde emeklilik yaşı aniden 65'e çıkarılmak zorunda kalmıştır.

- 50 sente muhtacız
- petrol vardı da biz mi içtik
- dün dündür bugün bugündür
- verdimse ben verdim

gibi siyaset tarihine kazınmış pek çok sözü, bir o kadar da yakıştırma aforizması vardır.

daha sayıp dökülecek pek çok günahı, gafleti vs. vardır ama nereden baksan bak, o bile günümüzdeki yöneticilerden iyiydi. mesela katar'ı korumak için suudi arabistan'la savaşmak üzere türk askeri göndermek filan diye bir şey onun hiçbir döneminde bile söz konusu olamaz, rüyada, mizahta bile akla gelmezdi.
avni
2 temmuz 1993'te sivas madımak oteli katliamında devletin zamanında müdahale edememesini savunan dönemin cumhurbaşkanı. "Halkla güvenlik güçlerini karşı karşıya getirmeyiniz" diyerek ilgilileri uyarması adeta ilgili devlet kurumlarının elini kolunu bağlamıştır. Yaşananları, " Olay münferittir. Ağır tahrik var. Bu tahrik sonucu halk galeyana gelmiş.." şeklinde yorumlaması olaydan en az yobazlar kadar sorumlu olduğuna delalettir. olaya müdahalenin gecikmesi can kayıplarının artışında ve yobazların daha da cesaretlenmesinde en önemli etkendir. zira ne dönemin başbakanı tansu çiller ne de başbakan yardımcısı erdal inönü ekstra bir girişimde bulunamamıştır. hasılı onun açıklamalarını müteakip dönemin sivas valisinin tüm yardım çağrıları yanıtsız kalmıştır.