doğru olmayan bir sanıdır.
toplumumuzda böyle bir tabu var. diploması yüksek insan otomatik olarak zeki oluyor. hatta bırak diplomayı bir şekilde kariyerini ilerletmiş (mesela torpille) insanlar bile "biz bilmeyiz en çok o bilir" edasıyla baş tacı yapılıyor. zeki olmak çok başka bir şey. tıp veya mühendislik veya daha başka üst düzey bölümleri okuyanlar zeki olabilirler de olmayabilirler de. tıpkı kaldırım mühendisliği okuyanın zeki olabileceği veya olmayabileceği gibi...
ne dedim lan ben az önce? anlayan beri gelsin...
şimdi efem... bana soracak olursanız eğer bana göre zeka iq'dur. bu benim görüşüm. yani iq'su yüksek çıkan zekidir bence. hatta hayal gücü yüksek insan da zeki sayılır.
konudan bağımsız olarak;
geçenlerde duvara kapı açmak için inşaat ustası bulmuş abim bir tane. eve geldi. bir mola verdi. ben de çay götürdüm. sigaralarımızı yaktık. adam ağrılı ve benden azıcık büyük. sohbet memleketin durumundan, dolardan falan açıldı. bir konuşmaya başladı nutkum tutuldu. adam o kadar klişelerden arındırılmış, o kadar net bir üslupla konuşuyor ki... 15 dakika içinde türkiye'nin ekonomik durumunun neden bu hale geldiğinin derinliklerine indi. hiç duymadığım ekonomik terimleri duydum ağzından. bana son aldığı kitabı söyledi. epey de kitap okumuş hayatında. muhabbetin sonunda vay anasını dedirtti bana...
toplumumuzda böyle bir tabu var. diploması yüksek insan otomatik olarak zeki oluyor. hatta bırak diplomayı bir şekilde kariyerini ilerletmiş (mesela torpille) insanlar bile "biz bilmeyiz en çok o bilir" edasıyla baş tacı yapılıyor. zeki olmak çok başka bir şey. tıp veya mühendislik veya daha başka üst düzey bölümleri okuyanlar zeki olabilirler de olmayabilirler de. tıpkı kaldırım mühendisliği okuyanın zeki olabileceği veya olmayabileceği gibi...
ne dedim lan ben az önce? anlayan beri gelsin...
şimdi efem... bana soracak olursanız eğer bana göre zeka iq'dur. bu benim görüşüm. yani iq'su yüksek çıkan zekidir bence. hatta hayal gücü yüksek insan da zeki sayılır.
konudan bağımsız olarak;
geçenlerde duvara kapı açmak için inşaat ustası bulmuş abim bir tane. eve geldi. bir mola verdi. ben de çay götürdüm. sigaralarımızı yaktık. adam ağrılı ve benden azıcık büyük. sohbet memleketin durumundan, dolardan falan açıldı. bir konuşmaya başladı nutkum tutuldu. adam o kadar klişelerden arındırılmış, o kadar net bir üslupla konuşuyor ki... 15 dakika içinde türkiye'nin ekonomik durumunun neden bu hale geldiğinin derinliklerine indi. hiç duymadığım ekonomik terimleri duydum ağzından. bana son aldığı kitabı söyledi. epey de kitap okumuş hayatında. muhabbetin sonunda vay anasını dedirtti bana...