ülkenin boktanlığını, geri kalmışlığını, ekonomik zayıflığını, refah seviyesinin rezaletini gösteren tablo. bu tabloya bakıp başka bir şey gören gerçekten bunun için büyük çaba göstermiştir. baya uğraşmıştır ya. ki bu benim iyimser tarafım.
ya siz gerçekten devlet bünyesinde verilen maaşların ( özel sektörü saymıyorum bile şuanda ) kişilerin niteliklerine göre mi verildiğini zannediyorsunuz. yani öğretmen maaşlarının hali öğretmenler fülut çalıp mendil kapmaca oynayarak mezun oldukları için mi böyle? böyle mi sanıyorsunuz gerçekten. bu kadar izole yaşamak için hangi mesleği icra etmemiz gerekiyor ona göre istifa edicem pazartesi. bugün öğretmen maaşı, doktor maaşı bu haldeyse, asgari ücret açlık sınırlarında dolaşıyorsa, vergiler, kesintiler, nerden geldiği belli olmayan kayıpların altında eziliyorsak, mesleğe başlarken ya da yaparken sahip olduğumuz nitelik yüzünden değil, hak etmeyenin yemesi, yiyip doymaması, ülkeyi freni patlamış araba gibi yokuş aşağı bırakması sebebiyledir. öğretmenlik özelinde konuşacaksak, üniversite sürecini saymıyorum hadi diyelim fülut çalarak mezun olduk, sonrasında 3 sınav 1 mülakat, 6 performans değerlendirme, 2 müfettiş, daha sonra bir yazılı sınav, bir mülakat daha. buna psikolojik savaştan sağ çıkmış adama yaşam boyu onur ödülü verilmesi gerekirken, ülke standartlarına göre iyi bulup şükrettiğimiz, üç kuruş maaşı hak görüyorlar.
olanları kabaca anlattım, bir gün anlayabileceğini inandığım biriye karşılaşırsam ayrıntılı da anlatırım. zira sesimiz alice in wonderland'e pek ulaşmıyor.
edit: konunun muhattabı ortada yok. ama bu yine de burda dursun, alan alır.
ya siz gerçekten devlet bünyesinde verilen maaşların ( özel sektörü saymıyorum bile şuanda ) kişilerin niteliklerine göre mi verildiğini zannediyorsunuz. yani öğretmen maaşlarının hali öğretmenler fülut çalıp mendil kapmaca oynayarak mezun oldukları için mi böyle? böyle mi sanıyorsunuz gerçekten. bu kadar izole yaşamak için hangi mesleği icra etmemiz gerekiyor ona göre istifa edicem pazartesi. bugün öğretmen maaşı, doktor maaşı bu haldeyse, asgari ücret açlık sınırlarında dolaşıyorsa, vergiler, kesintiler, nerden geldiği belli olmayan kayıpların altında eziliyorsak, mesleğe başlarken ya da yaparken sahip olduğumuz nitelik yüzünden değil, hak etmeyenin yemesi, yiyip doymaması, ülkeyi freni patlamış araba gibi yokuş aşağı bırakması sebebiyledir. öğretmenlik özelinde konuşacaksak, üniversite sürecini saymıyorum hadi diyelim fülut çalarak mezun olduk, sonrasında 3 sınav 1 mülakat, 6 performans değerlendirme, 2 müfettiş, daha sonra bir yazılı sınav, bir mülakat daha. buna psikolojik savaştan sağ çıkmış adama yaşam boyu onur ödülü verilmesi gerekirken, ülke standartlarına göre iyi bulup şükrettiğimiz, üç kuruş maaşı hak görüyorlar.
olanları kabaca anlattım, bir gün anlayabileceğini inandığım biriye karşılaşırsam ayrıntılı da anlatırım. zira sesimiz alice in wonderland'e pek ulaşmıyor.
edit: konunun muhattabı ortada yok. ama bu yine de burda dursun, alan alır.