yalnız kalmak

ontolojik sancilarimin merhemi
İnsanların çoğu yalnız kalmayı bilmiyor. peki neden? bunun toplumsal değerlere kadar uzanan nedenleri de var. kendimize zaman ayırmayı sessiz bir ortamda yalnız kalıp düşünmeye biraz uzak bir toplumuz. herkes alt alta üst üste. ve de yalnız kalmak isteyen ve kendini keşfetmek, düşünmek isteyen birine de o kadar saygı gösteremiyoruz. bu da bizim sevgi anlayışımızı etkiliyor. iletişim ne kadar sıklaşırsa o kadar da kalitesizleşiyor tatmin vermiyor. bir insan 7/24 biriyle vakit geçiremez. her an birinin yanında olmak ne varsa paylaşmak onun hayatını tamamen doldurmaya çalışmak bana göre sevgi değil..
godisnowhere
yanlış bir söylemdir.

insan zaten yalnızdır. yalnızlığından çekindiği için kalabalık içerisinde olmak ister. oyalanarak bu durumun geçeceğini sanar.

yalnızlık hissine çare bulunamaz. yalnızlık insanın özüdür.
rakunzhell
dış uyarıcılardan tamamen bağımsız olup kendi kendine yeterli olabilme ya da olamama durumu. yeterli olduğu ölçüde mutluluk katsayısı da aynı orantıda yükseliş gösterir. aksi durumda can sıkıntısı, iç huzursuzluk başlar. fakat mutluluğun tek ölçütü yalnız kalmak değildir. ayrı bir şeydir mutluluk. yalnızca tek başına olmak da değildir yalnızlık. kalabalık bir ortamda da yalnız hisseder bazen insan. duygularını, bilgi birikimini, anılarını paylaşabileceği kimse yoksa ve de zamanını verimli geçirmesine yardımcı olabilecek herhangi bir meşgalesi yoksa yalnızdır o kişi.

schopenhauer'in güzel bir örneği var bu konuda, kulak verelim: ülkeler kendi kendine yeterli olabildiği ölçüde kalkınmışlardır. ürettikleri, ihityaçlarını karşılamayan az gelişmiş ülkere nazaran daha kaliteli bir yaşam sürerler. fakat bu tek başına yeterli değildir. gelişmiş ülkelerin de muhakkak ithalat yapmasını gerektirecek bir durum ortaya çıkacaktır.