her kültürün inancaları doğrultusunda oluşturdukları mitler kıyaslandığında görünürde farklı teistik sonuçlara ulaşmak ancak özünde ateistik bir anlatımın varlığı kaçınılmazdır.
örneğin eski mezepotamya çevresindeki mitler, sümer kültürünün etkisindedir ve çok tanrılı dediğimiz inancaları özünde bir tek yaratıcıya eşdeşiyle tanrıya dayanır. biraz daha derine inildiğinde baştanrı olarak tasarımlananın aslında tanrı sayılmadığı doğada var olanların bir karışımı olduğunu gözlemleyebiliriz.
heseidos -
homeros'ta tanrılardan ayrı olarak kozmik güç (
gaia) olarak tasarımlanır örneğin. keza hintlilerin
brahma'sı soyut bir kavram olarak tanrılardan önce vardır ve evrenin kendisidir. yine çin mitolojisinde boşluk ya da hava zaten vardır. sonrasında
Pen-Gu ya da
Pan-Ku adını taşıyan iki tanrısal varlık bu havadan oluşur. Bu tanrısal varlık havayı yeryüzü ve gökyüzü olmak üzere ikiye böler ve ölür. Soluğundan rüzgarlar, sesinden gökgürültüleri, saçlarından yıldızlar, gözlerinden güneş ve ay, terinden yağmurlar, gövdesinden dağlar, kanından ırmaklar ve denizler meydana gelir.bu örneklere benzer şekilde hemen hemen bütün kültürlerde tanrılardan önce bir şey mutlaka vardır.
kısacası insan kendinden öncesini bilemediği için, var olalı beri kafa yorduğu ve kendi çevresine, koşullarına, yaşayışına göre tasarımladığı kavramdır, yaradılış.