bouii

Belli ki buraya bakan yok ve hesabım kapanmayacak; o yüzden bari günlük niyetine kullanayım. Ruhumu tek ayakta tutan şeyin bir zamanlar çok sevdiğim, bana asla kötü söz söylemez, kırmaz incitmez zannettiğim, sevgisinin iyileştirici olduğunu zannedip bir kötü laf edince günlerce vicdan azabı çektiğim bir adama hissettiğim öfke olduğunu fark ettim.

Kendisine çok şey borçluyum en çok da kocaman bir teşekkür borçluyum diye düşünüyorum; çünkü kendisi bana koşulsuz şartsız sevginin olmadığını, sevginin kocaman bir yalandan ibaret olduğunu, sevginin iyileştirici gücünün sadece bir masaldan ibaret olduğunu öğretti.

Samimiyetsiz, duygusuz, vefasız, iğrenç bir insanın olduğumu ilan ede ede beni de buna inandırdı. İtiraf kısmı şu ki ben de ona sonsuz katılıyorum.

Hesap Kapatma sekmesi aktif olarak çalışmayan sözlüktür. Yetkili birileri el atsın, rica ediyorum.

Birisi gelmiş de içimi boşaltmış ve ruhumu çalmış gibi hissediyorum. Sanki sadece karaciğer, böbrek gibi organlardan oluşan bir canlıyım. Her şeye rağmen böyle olsun istemezdim. Keşke kimsenin hayatını mahvetmeseydim...

Hayatın çok ibne olduğu gerçeği de bir saniye bu zaten yeni bir bilgi değildi değil mi? İbne olduğu yetmezmiş gibi çok da şerefsiz olduğunu yeni bilgi gibi yayalım.

Bir ara psikopatça bağımlısı olduğum oyundur. Sonra da nedense sıkılıp bırakmıştım ki okuyunca aklıma düştü. Gideyim de tekrar yükleyip manyak gibi oynayayım.

bir kültürün ve medeniyetin sahip olduğu en önemli unsur olan tarihi hakkında bilgi paylaşımında bulunma gayesi taşıyan tarih ve fikir portalıdır. türk tarihi, mitolojisi, kültürüne meraklısı için zengin bir içeriği var.

Link de bırakıyorum;

https://fiitarih.com/

Herhangi bir şekilde fikir beyanında bulunurken aniden yolunuzun düştüğü bir garip mertebedir. Halbuki atomu parçaladığımı da iddia etmedim ve;

(bkz:Çok şükür bugün de cool olduk)

Katılımın neden az olduğunu merak ettiğim gruptur. Arkadaşlar telegram anonimliği korumak isteyen herkes için gayet de uygundur. Katılımın çoğalmasını temenni ediyorum.

Üç sene önce başarı ile gerçekleştirdiğim eylemdir. Önce bir istemsizce insanın eli telefonda uygulamayı arıyor ama zamanla ne kadar doğru bir karar olduğunu anlıyorsunuz. Bilmem neyin kızının gezdiği ve yediği şeylerin fotoğraflarını zerrece merak etmiyorum.

Sevmek sevilmek önce kendinden başlayan bir süreçtir. Birini gerçekten sevebilmek için kendini sevmeyi öğrenmek gerekiyor; kaldı ki sevilmek de öyle siz henüz kendinizi sevmez ve kimseye sizi gerçekten sevmesi için bir fırsat vermezseniz şikayet etmeye de hakkınız yoktur diye düşünüyorum.

Demem o ki kendinizi sevin, başkalarını da kendi sevgisizliğinizde boğmayın ki sonradan kimse sizi sevmiyor yalanına sığınmayın.

Sürekli bu şarkıyı dinliyorum ki dinlemediğim anlarda bile mırıldanıyorum.

Evlilik kısmı hakkında bir fikir beyanında bulunamayacağım ama çevrenizdeki insanların x diye bir tanıdığım var ve çok iyi anlaşırsınız demelerine kulak vermenin güzel olduğu durumdur.

Sonuçta kimse bugün gördüğünüz biri ile yarın evlenin ya da sevgili olun diye bir beklenti içinde değil. Sizin de sokakta, arkadaş ortamında, a ile otururken, b ile iş konuşurken beğendiğiniz karşı cinsten hiçbir farkı yok.

Hatta sizi tanıyan insanlar beklentilerinizi az çok bildiği için sizden çok daha iyi seçimler yapabiliyorlar; kesin bilgi yayalım.

Tam ciddili yazacağım bir gülme geliyor. Hayır, cidden şakaysa hiç komik değil ciddiyse çok komik durumu ile karşı karşıyayız.

Sen dağdan gelip sürekli bağdakileri rahatsız et, üstüne kafana göre şehir şehir zincirinden kopmuş it gibi gez sonra birileri ne oluyoruz deyince mağduru oyna. Yemin ederim kocaman bir şakanın içinde yaşıyoruz. Madem bu kadar hakkının peşindeydin ülkeni bırakıp kaçmak yerine, orda topla tüfekle hakkını arasaydın da bizler de sizlere maruz kalmak zorunda kalmasaydık. Ülke olarak yeterince sorunumuz yokmuş gibi üstüne bunlarla uğraşıyoruz.

Çok çok uzun zamandır hep mutsuz hissediyordum. Çevrem, emek verdiğim herkes sanki ruhumu emiyordu ama artık mutluyum. Bu öyle kendimi kandırıyorum, günü geçiyorum tarzında bir mutluluk değil. O kadar gerçek bir his ki elimi tutsam sanki onu tutacağım.

Bir de son aylarda yaptığım bir iki yanlış yüzünden aynada kendime bakamayacak kadar midem bulanıyordu ama kendimi affetmeyi başardım.

İşin Özeti ; mutluyum len, bildiğin dümdüz mutlu ve huzur doluyum.

Allam resmen birisi uyku ihtiyacımı çalmış ve geri vermiyor. Üstüne birilerine yine çok kızgınım, inceliklerimi hak etmeyen arkadaşlarıma yaptığım her fedakarlık için eşekler kadar da pişmanım. Çok değil bir Allah'ın kulu da nankörlük yapmasın dişimi kıracağım.

Mütemadiyen ve ısrarla kendini yıpratmak. Bu öyle bir hobi ki gittikçe daha fazlasıyla ödüllendiriliyorum ve hâlâ ısrarla hobi saatimi hiç ihmal etmiyorum.

Yarın ve ondan sonraki gün kardeşim evleniyor ki düğün yeterince manevi bir külfetken üstüne her odadan varlığından yeni haberdar olduğum akrabalar çıkıyor. Ben böylesi bir gereksiz aktivite için böylesi gereksiz bir kalabalık daha görmedim. Üstüne de on yedi yaşındaki kuzenimin bile kavalyesi ile katılacağı ortamda bilin bakalım kim yalnız?

Hayatımın en huzurlu günlerinin geçtiği yerdir. Genelde tüm yaz nerede tatil yapmış olursam olayım en son durak olarak buraya uğruyorum. Gece hayatının berbatlığı, her tatil beldesinin kazıkçı esnafına rağmen aklımda huzurla eşleşiyor. Üstüne çok özel otellerden birine ev sahipliği yapıyor ki anlatmak değil yaşamak gerekiyor. Altarnetif arayıp da göz atmak isteyenler için de hayrına link bırakıyorum;

https://nautical.com.tr/

Cevabı Nerden baktığınıza göre değişen sorunsaldır. Misal on beş yaşında iken otuz yaş insana yaşlı bir insanı çağrıştırıyor ama o yaşlara gelince de büyük ihtimalle daha dün gibi gelir insana yıllar. İnsan için Aslolan rakamlar değil de nasıl yaşayıp, düşündüğü sanırım.

Uyuyamıyorum günlerdir uyuyamıyorum...

Replay tuşu ağlıyor ama bıkmadım;

Zor bir eylemdir. Bir yandan Duygularınızla, o an sizi kıran mesele ile boğuşurken bir taraftan da gözünüze dolan yaşları taşırmamak için çaba sarf etmek zorunda kalırsınız. Böyle durumlarla baş etmek için ben genelde mesele ya da kişi buna ne kadar değiyor sağlaması yapıyorum ve derin bir nefesle gözlerim yağdırmaya başlamadan kendimi donduruyorum; sonuçta kalpten gelen gözyaşlarınızın bile size karşı kullanılabileceği bir dünyada yaşıyoruz.

dünya üzerinde, kokunuzla imza bırakmak için hangi parfümü kullanmamız lazım derseniz karşılığı bu parfümdür. kendisi ile tanışmam bir müşterimin köşeyi dönmeden kokusunun ondan önce gelmesi ve çalışırken kadını sapık gibi koklayıp, ısrarla adını sormam sayesinde oldu.

bu parfümü tek kelimeyle anlatmak gerekirse de kesinlikle feminenliğin zirvesidir derim. her ne kadar fiyatı ocağıma incir ağacı dikse de şişesinin tasarımı bile kendisiyle aşk yaşamama sebep oluyor. ne zaman bu parfüme dönsem istisnasız herkes parfümümün adının peşine düşüyor.

Bana hep iyi gelmiştir.