Afetzede ailelerin yıkılan veya ağır hasar görmüş binaları üzerindeki mülkiyet ilişkisine göre, ilgili yasa çerçevesinde yeniden yapılacak konutlardan veya inşaat kredisinden yararlanma haklarını düzenleyen hukuki terim.
Yıkılan veya ağır hasar gören ya da muhtemel afetlerden etkilenebilecek binalarla olan mülkiyet ilişkilerini belgeleyebilen ve yeniden yapılacak binalardan veya verilecek inşaat kredisinden yararlanabilen afetzede. Hak sahibi olabilmek için afetzedenin, Kanun ve adrese dayalı nüfus kayıt sisteminin öngördüğü şartlar ile ilgili mevzuattaki diğer şartlara uygun durumda olup gerekli başvuruları yapması gerekir.
Özel eğitimli toplum afet müdahale ekipleri veya yerel afet gönüllüleri tarafından hafif ve orta hasar görmüş yapılarda, profesyonel ekipler gelinceye kadar gerçekleştirilen arama ve kurtarma faaliyeti.
Haberleşme sırasında bir mesajın veya çağrı işaretinin, anlaşılması zor veya önemli bölümlerinin harf harf kodlanması için önceden belirlenmiş harfleri belirten kelimelerin oluşturduğu alfabe.
Afet ve acil durum yönetim merkezleri ile afet ve acil durum arama ve kurtarma birlik müdürlüklerinde yerleşmiş, 24 saat esasına göre çalışan, telsiz sistemleri dâhil çeşitli iletişim sistemleri/cihazları ile donatılmış ve bu sistemleri kullanma yeterliliğine sahip personelin görevlendirildiği merkez.
Düşman saldırıları ile afet ve acil durum tehlike haberlerinin tehdit altındaki yerleşim merkezlerinde yaşayan halka ulaştırılması amacıyla Türkiye çapında AFAD tarafından kurdurulan sistem.
Bir kaza yeri veya afet bölgesinde afetzedelerin ve diğer kişilerin can ve mal güvenliğini sağlamak için olay yeri veya bölgesinin çevrilerek giriş ve çıkışların kontrol altına alındığı bölüm.
Afet risklerinden korunmuş veya afet riskleri azaltılmış, sağlıklı bir çevreye sahip, yasa ihlali olaylarının en az düzeyde olduğu bir yerleşmeye verilen genel ad.
Güvenli üçüncü ülke, bir sığınmacının, sığınma başvurusu yaptığı ülkeye gelmeden önce fiziksel olarak bulunduğu ve mülteci olarak koruma alabileceği ülke.
Hiçbir zaman veya genel olarak mülteci yaratmayan ülke. Kabul eden ülkeler, belirli sığınmacı grup ya da kategorilerinin yaptıkları başvuruları seri bir şekilde (esasa ilişkin inceleme yapmadan) güvenli menşeli ülke kavramına dayanarak reddedebilmektedirler.
“Yaralı ve hasta muharipler veya muharip olmayanlar” ile “savaşlarda yer almayan sivillerin” savaşın etkilerine karşı korunduğu tarafsız bölge. Güvenli bölgelerin kurulmasıyla ilgili usul ve koşullar silahlı çatışma hukuku altında belirtilmiştir.
Güneşten gelen ve uzun kırmızıaltı dalga boylarından, kısa morüstü dalga boylarına değin geniş bir aralığı kapsayan ışınımdır. Radyasyon (ışınım) enerjisi aynı zamanda enlem, yükseklik ve ışın yönüne göre de değişiklik gösterir. Ultraviyole ve mor ötesi ışınları gibi insan sağlığı için sakıncalı olan radyasyon türlerine karşı atmosfer koruyucu görev yapmaktadır.
Çok sıcak ve nemli bir ortamda uzun süre kalmak ve yoğun güç sarfetmek sonucunda vücut ısısını düzenleyen sistemin bozulmasıyla ortaya çıkan tehlikeli durum. Güneşte kalınan süre, hissedilen ısı, sarf edilen güç ve kişinin yaşı gibi faktörlere bağlı olarak hayati etkileri olabilir. Güneş çarpmasına maruz kalan kişilerde bitkinlik, baş ağrısı, ateş, adale krampları, bilinç bulanıklığı gibi etkiler gözlenir. Kişi derhâl en yakın sağlık merkezine götürülmelidir.
afet nedeniyle hasar görüp görmediğine bakılmaksızın, bir yapının mevcut dayanım kapasitesi ve güvenlik düzeyini yükselterek afet riskini azaltmayı amaçlayan faaliyet. Bu çalışma kapsamında yapı yüklerinin azaltılması, kullanım şeklinin değiştirilmesi, enerji emici elemanlar eklenmesi ve temel izolasyon sistemleri uygulanması gibi teknik çözümler bulunmaktadır.
Maden ocaklarının galerilerinde bulunabilen metan gazı ile havanın belirli oranlarda biraraya gelmesi sonucu meydana gelen patlamadır.
Normal sıcaklık ve basınçta kömür ocaklarında açığa çıkan ve büyük bölümü saf metandan oluşan, kolayca tutuşabilen gaz.
Afet yönetimi ile ilgili faaliyete gönüllü olarak katılmak isteyen kişilere verilen temel eğitim. Ana hatlarıyla hafif arama-kurtarma, sağlık, ilk yardım, yangın söndürme, psiko-sosyal destek, lojistik gibi konular bu kapsamdadır.
Afet yönetimi ile ilgili yardım ve diğer çalışmalarda, kişilerin hiçbir karşılık beklemeden ve baskı altında kalmadan kendi hür iradeleriyle yer alması.
Mültecilerin özgür iradeleri ile aldıkları karar neticesinde menşe ülkesine geri dönmeleri durumu. Gönüllü geri dönüş organize edilebilir veya kendiliğinden gerçekleşebilir.
Afet ve acil durum ile sivil savunma hizmetlerinde görev almak isteyen gerçek ve tüzel kişi. Gönüllü, olağan görev, yükümlülük ve sorumluluklarının dışında, sahip olduğu bilgi, tecrübe ve donanımı kendi özgür isteği ve iradesi ile maddi-manevi karşılık beklemeden toplumun hizmetine sunan birey ve/veya topluluktur. Gönüllü katkı, bilgi paylaşma, teknik yardım, materyal, donanım sağlama ya da fon geliştirme, ofis ya da iletişim çalışması vb. olmak üzere, yüz yüze ya da sanal ortamdan yararlanılarak, farklı biçimlerde geniş bir yelpazeye ve faaliyet konularına yayılabilmektedir. Örnek olarak, Birleşmiş Milletler Gönüllüleri tarafından çalışma yürütülen başlıca faaliyet alanları şöyledir: Çevre ve afet risklerinin azaltılması, yoksulluğun ortadan kaldırılması, sosyal içerme ve sosyal bütünleşme, eğitim, sağlık, barış ve güvenlik, toplumsal cinsiyet eşitliği, gençlerin katılımı.
İnsanların yurt dışına daimi veya geçici olarak yerleşmek üzere ayrıldıkları ülke; kaynak ülke.
Yer altı açıklarında, tavan ve yan duvarlardan ayrılan kaya parçalarının ve blokların açıklığın içine çökmesi.
Mülteci tanımı ile ilgisi olmayan, tamamen ekonomik sebeplerle veya hayatını maddi yönden iyileştirme amacıyla menşei ülkesini terk eden kişi. Ekonomik göçmenler, mülteci statüsü kriterleri kapsamında değillerdir ve bu nedenle mülteciler gibi uluslararası koruma alma hakkına sahip olmazlar.
Özelikle hem devlet sınırları içinde yabancıların girişi ve mevcudiyetini hem de mülteciler ve korunma ihtiyacı bulunan diğer kişilere sağlanan korumayı yönetmek üzere, sınır ötesi göçleri düzenli ve insani bir şekilde yönetmek için çeşitli devlet kurumları ve ulusal bir sistemden oluşan yönetimin adı.
Bir grubun uluslararası bir sınırı geçerek veya bir devlet içinde yer değiştirmesi. Süresi, yapısı ve nedeni ne olursa olsun insanların yer değiştirmesine ilişkin nüfus hareketleri, göç kapsamına girer. Buna, mülteciler, yerinden edilmiş kişiler, yerinden çıkarılmış kişiler ve ekonomik göçmenler dâhildir. 11.04.2013 tarih ve 28615 sayılı Resmî Gazete'de yayınlanan 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu göçü; “Yabancıların, yasal yollarla Türkiye'ye girişini, Türkiye'de kalışını ve Türkiye'den çıkışını ifade eden düzenli göç ile yabancıların yasa dışı yollarla Türkiye'ye girişini, Türkiye'de kalışını, Türkiye'den çıkışını ve Türkiye'de izinsiz çalışmasını ifade eden düzensiz göç olarak iki şekilde tanımlamıştır. -bireysel göç (İng. individual migration) Kişilerin bireysel olarak veya aileleriyle birlikte göç etmesi durumu. Kitlesel programların aksine, bu gibi hareketler genelde kişinin kendisi tarafından finanse edilir veya bireyler, örgütler veya devletlerin desteğiyle gerçekleşir. -ikincil göç (İng. secondary migration) Ev sahibi ülkede, mültecinin aslen ikamet ettiği topluluktan ayrılması. -net göç (İng. migration) Göçler sonucunda bir ülkede oluşan girişler ve çıkışlar arasındaki fark. Buna göç dengesi de denir ve bu dengeye, gelişler gidişlerden fazla olduğunda ülkeye giren net göç, gidişler gelişlerden fazla olduğunda da ülkeden çıkan net göç adı verilir. -toplam göç (İng. total migration) Ülkeye gelen göçmenlerin giriş ve varışları ile ülkeden göç edenlerin çıkış ya da ayrılışlarının toplamı. Bu sayı, toplam göç hacmini verir ve buna net göçten farklı olmak üzere toplam göç denir. -toplu göç (İng. exodus / mass migration) Menşei ülke dışına (istisnai ve düzensiz) gruplar hâlinde hareket.Toplu göç çok sayıda kişinin katıldığı bir hareket ya da belirli bir zamanda toplumun bir kısmının hareket etmesi anlamına gelmektedir. -yardımlı göç (İng. assisted migration) Kendiliğinden oluşan (spontane) yardımsız, göçe karşılık göçmenlerin devlet, devletler ya da uluslararası bir kuruluş yardımıyla gerçekleştirilen hareketi. -zorunlu göç (İng. compulsory immigration) İnsanların hayatta kalabilmek için savaş, kıtlık, salgın hastalık, etnik baskılar ile diğer sosyal ve ekonomik sebeplerle topluca yer değiştirmesi.