Kamuyu ilgilendiren anlaşma sözleşme benzeri belgeleri koruyan kilise görevlilerine verilen ad. Sonraları Papalık sarayında ve Bizans'ta yüksek bir memurluk konumuna gelmiştir.
Roma'nın cumhuriyet döneminde, M.Ö. 494-287 yılları arasında, Pleblerin Patricilere karşı beş kez başvurdukları ayaklanmalara verilen ad. Bu ayaklanmaların nedeni, Pleblerin Roma'dan ayrılıp başka bir kent kurma istekleriydi.
Arkeoloji Terimi Olarak Köşebent:
Dikdörtgen ve kare formlu biçimlerde köşelere yapılan süslemeler verilen ad.
Köşebent Yazma Eser (Hat-Tezhip-Ebru-Cilt-Minyatür) Terimi Olarak Köşebent:
Cilt kapağının dört köşesine yapılan süsler. Türk ciltlerinde çoğunlukla şemse ile köşebent arasındaki kısım boş bırakılmıştır. Az sayıda XVI. yüzyıl Türk cildinde bu kısım da süslenmiştir.
Köşebent Sanat Terimi Olarak Köşebent:
Dikdörtgen ve kare formlu biçimlerde köşelere yapılan süslemelere verilen ad.
Dikdörtgen ve kare formlu biçimlerde köşelere yapılan süslemeler verilen ad.
Köşebent Yazma Eser (Hat-Tezhip-Ebru-Cilt-Minyatür) Terimi Olarak Köşebent:
Cilt kapağının dört köşesine yapılan süsler. Türk ciltlerinde çoğunlukla şemse ile köşebent arasındaki kısım boş bırakılmıştır. Az sayıda XVI. yüzyıl Türk cildinde bu kısım da süslenmiştir.
Köşebent Sanat Terimi Olarak Köşebent:
Dikdörtgen ve kare formlu biçimlerde köşelere yapılan süslemelere verilen ad.
Bir sanat yapıtındaki ayrıntıların titiz bir gözlem sonucu son derece ince bir işçilikle doğaya uygun bir biçimde betimlenmesi. Özellikle 15. yüzyıl kuzey sanatında karışmıza çıkan bu anlayışta her bir ayrıntı doğadaki aslının küçük bir kopyası gibi betimlenir. Detay natüralizminin en iyi örnekleri, 15. yüzyıl kuzey sanatında dinsel konulu resimlerin arka planlarındaki manzaralarda görülür.
Tiyatroda sahnenin önündeki platforma verilen ad.
Önünde sütunlu bir sundurması bulunan tapınak.
Arkeoloji Terimi Olarak Akropol:
"Akro" (yüksek) ve "polis" (şehir) kelimelerinden türetilmiş akropol kavramı, yüksek ve savunulması kolay tepe üzerinde kale anlamın gelir. Bu yüksek kalede yönetici krallığa ait çeşitli sosyal ve dinsel yapılar yer alır. Akropol kralın korunmasına ayrılmıştır; halk ise akropolün eteğinde yaşamını sürdürür. Örnek olarak; Atina Akropolü, Bergama Akropolü ve Priene Akropolü gösterilebilir.
Akropol Sanat Terimi Olarak Akropol:
Antik kentlerde yöneticilerin oturduğu, yüksekte bulunan yerleşim alanı.
"Akro" (yüksek) ve "polis" (şehir) kelimelerinden türetilmiş akropol kavramı, yüksek ve savunulması kolay tepe üzerinde kale anlamın gelir. Bu yüksek kalede yönetici krallığa ait çeşitli sosyal ve dinsel yapılar yer alır. Akropol kralın korunmasına ayrılmıştır; halk ise akropolün eteğinde yaşamını sürdürür. Örnek olarak; Atina Akropolü, Bergama Akropolü ve Priene Akropolü gösterilebilir.
Akropol Sanat Terimi Olarak Akropol:
Antik kentlerde yöneticilerin oturduğu, yüksekte bulunan yerleşim alanı.
Arkeoloji Terimi Olarak Şam İşi:
16. yüzyıl başında hem çini hem de keramiklerde kullanılan bir tekniktir. En önemli özelliği sırın pek parlak olmaması nedeniyle renklerin puslu görünmesidir. En karakteristik renkler, puslu bir yeşil ve mordur.
Şam İşi Sanat Terimi Olarak Şam İşi:
XVI. yüzyıl başında, hem çini hem de seramiklerde kullanılan bir tekniktir. En önemli özelliği sırın pek parlak olmaması nedeniyle renklerin puslu görünmesidir. En karakteristik renkler, puslu bir yeşil ve mordur.
16. yüzyıl başında hem çini hem de keramiklerde kullanılan bir tekniktir. En önemli özelliği sırın pek parlak olmaması nedeniyle renklerin puslu görünmesidir. En karakteristik renkler, puslu bir yeşil ve mordur.
Şam İşi Sanat Terimi Olarak Şam İşi:
XVI. yüzyıl başında, hem çini hem de seramiklerde kullanılan bir tekniktir. En önemli özelliği sırın pek parlak olmaması nedeniyle renklerin puslu görünmesidir. En karakteristik renkler, puslu bir yeşil ve mordur.
Arkeoloji Terimi Olarak Gül Pencere:
Genellikle Gotik katedrallerin cephelerinde yer alan daire biçimindeki vitraylı pencere.
Gül Pencere Sanat Terimi Olarak Gül Pencere:
Genellikle Gotik katedrallerin cephelerinde yer alan daire biçimindeki vitraylı pencere.
Genellikle Gotik katedrallerin cephelerinde yer alan daire biçimindeki vitraylı pencere.
Gül Pencere Sanat Terimi Olarak Gül Pencere:
Genellikle Gotik katedrallerin cephelerinde yer alan daire biçimindeki vitraylı pencere.
Girit'te yaklaşık olarak M.Ö. 1650 ile M.Ö. 1450 yılları arasındaki 'Seramik Dönemi'ne verilen ad. Bu dönemde Girit Adası Yunanlıların egemenliği altına girmiştir.
Arkeoloji Terimi Olarak Prytaneion:
Ocağında sürekli ateş yanan, seçkin yabancıların, yabancı ülkelerden gelen elçilerin, savaşta ya da Hellenler arası oyunlarda kazandıkları başarılarla halkın övgüsünü toplayan yurttaşların ağırlandıkları yapılara verilen ad. Koloni kuracak kişiler, yanlarına bu ocakta yaktıkları odunları alırlar ve gittikleri denizaşırı ülkede yeni bir prytaneion kurarlardı.
Prytaneion Mitoloji Terimi Olarak Prytaneion:
Hestia'nın kutsal ateşinin yakıldığı yer.
Ocağında sürekli ateş yanan, seçkin yabancıların, yabancı ülkelerden gelen elçilerin, savaşta ya da Hellenler arası oyunlarda kazandıkları başarılarla halkın övgüsünü toplayan yurttaşların ağırlandıkları yapılara verilen ad. Koloni kuracak kişiler, yanlarına bu ocakta yaktıkları odunları alırlar ve gittikleri denizaşırı ülkede yeni bir prytaneion kurarlardı.
Prytaneion Mitoloji Terimi Olarak Prytaneion:
Hestia'nın kutsal ateşinin yakıldığı yer.
Eski Yunan ve Makedon ordusunda ağır piyade sınıfından savaşçılara verilen isimdir. Dizlik, göğüs zırhı, kalkan kuşanırlardı. Kullandıkları giysi ve malzeme manda derisinden veya tunçtan yapılırdı.
Roma'nın İmparatorluğa dönüşmesinin hemen öncesinde yürütülen üçlü yönetim tarzı.
Gizem, büyü ve felsefe ile ilgili belgelerden oluşan külliyata verilen isim. İlk kez büyük bir olasılıkla Demotik lehçede M.Ö. I. binyılın ikinci yarısında yazılmış olan bu metinler Tanrı Toth-Hermes'e mal edilmektedir. Daha sonra Hermesçilik için çok önemli olmuştur.
Roma'nın cumhuriyet olduğu dönemde, önceleri yurttaşların daha sonraları ise senatörlerin listelerini düzenleyen devlet memurlarına verilen ad.
Tanrılaştırılarak bir kahraman (heros) olarak kabul edilmiş kişilerin öldüklerinde onurlarına inşa edilen yapılara verilen ad.
Arkeoloji Terimi Olarak Lahit:
Antik çağda ölü gömme gelenekleri arasında ölünün koyulduğu sandık şeklindeki mezardır. Malzemesi ahşaptan, pişmiş toprağa, mermerden kireçtaşına kadar çeşitlilik gösterebilir. Genelde dikdörtgen olan lahitin dış yüzeyi ve kapağı çeşitli kabartmalarla süslenmiş olabilir.
Lahit Tarih Terimi Olarak Lahit:
Eski çağlarda içine ölünün içine yerleştirildiği, seramik, taş, ağaç ya da mermerden yapılmış mezarlardır.
Lahit Yapı-Dekorasyon Terimi Olarak Lahit:
Eskiden sinlerin üzerine konulan tabut biçimindeki taş.
Lahit Sanat Terimi Olarak Lahit:
1. Üstü tahta, taş, tuğla, mermer, bronz, kurun ya da pişmiş topraktan yapılan, içine ölünün yerleştirildiği, kapakla örtülü sanduka biçiminde özel mezar.
2. Ölülerin konulduğu taştan veya mermerden oyma mezar.
Lahit Turizm ve Otelcilik Terimi Olarak Lahit:
Taş veya mermerden oyma mezar.
Lahit Yazma Eser (Hat-Tezhip-Ebru-Cilt-Minyatür) Terimi Olarak Lahit:
Harç ile yapılan mezar, ölüleri koymaya mahsus sanduka yerinde kullanılır bir tabir.
Antik çağda ölü gömme gelenekleri arasında ölünün koyulduğu sandık şeklindeki mezardır. Malzemesi ahşaptan, pişmiş toprağa, mermerden kireçtaşına kadar çeşitlilik gösterebilir. Genelde dikdörtgen olan lahitin dış yüzeyi ve kapağı çeşitli kabartmalarla süslenmiş olabilir.
Lahit Tarih Terimi Olarak Lahit:
Eski çağlarda içine ölünün içine yerleştirildiği, seramik, taş, ağaç ya da mermerden yapılmış mezarlardır.
Lahit Yapı-Dekorasyon Terimi Olarak Lahit:
Eskiden sinlerin üzerine konulan tabut biçimindeki taş.
Lahit Sanat Terimi Olarak Lahit:
1. Üstü tahta, taş, tuğla, mermer, bronz, kurun ya da pişmiş topraktan yapılan, içine ölünün yerleştirildiği, kapakla örtülü sanduka biçiminde özel mezar.
2. Ölülerin konulduğu taştan veya mermerden oyma mezar.
Lahit Turizm ve Otelcilik Terimi Olarak Lahit:
Taş veya mermerden oyma mezar.
Lahit Yazma Eser (Hat-Tezhip-Ebru-Cilt-Minyatür) Terimi Olarak Lahit:
Harç ile yapılan mezar, ölüleri koymaya mahsus sanduka yerinde kullanılır bir tabir.
Arkeoloji Terimi Olarak Büst:
İnsanın vücudunun başını ya da göğüsten yukarısını gösteren heykel.
Büst Sanat Terimi Olarak Büst:
1- Heykel sanatında baş ile vücudun üst bölümünü gösteren heykel modeli.
2- Heykelcilikte başı, göğsü, bazen de omuzları içine alan sanat ürünü.
İnsanın vücudunun başını ya da göğüsten yukarısını gösteren heykel.
Büst Sanat Terimi Olarak Büst:
1- Heykel sanatında baş ile vücudun üst bölümünü gösteren heykel modeli.
2- Heykelcilikte başı, göğsü, bazen de omuzları içine alan sanat ürünü.
Antik dönemde Bithynia (Bursa) Bölgesi'nde bugünkü İznik'te Hellenistik Dönem'de kurulan kent.
Küçük sütun. Mihrap ve portal gibi yerlerde daha çok dekoratif amaçla kullanılır.
Arkeoloji Terimi Olarak Mina:
Eski Tunç ve Demir Devri'nde Anadolu'da kullanılan, 0,49 kilograma eş değer ağırlık ölçüsüne verilen ad.
Mina Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Terimi Olarak Mina:
Mekke ile Müzdelife bölgesi arasında bulunan Harem sınırları içinde kalan bölgenin adıdır. Büyük, orta ve küçük cemreler buradadır. Bayram günleri şeytan taşlama görevi burada yapılır. Hac ile ilgili kurbanlar burada kesilir.
Minâ Hac ve Umre Terimi Olarak Minâ:
Mekke ile Müzdelife arasında, Harem sınırları içinde bulunan bir bölge. Hacıların cemreleri taşladıkları ve kurban kestikleri yer.
Eski Tunç ve Demir Devri'nde Anadolu'da kullanılan, 0,49 kilograma eş değer ağırlık ölçüsüne verilen ad.
Mina Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Terimi Olarak Mina:
Mekke ile Müzdelife bölgesi arasında bulunan Harem sınırları içinde kalan bölgenin adıdır. Büyük, orta ve küçük cemreler buradadır. Bayram günleri şeytan taşlama görevi burada yapılır. Hac ile ilgili kurbanlar burada kesilir.
Minâ Hac ve Umre Terimi Olarak Minâ:
Mekke ile Müzdelife arasında, Harem sınırları içinde bulunan bir bölge. Hacıların cemreleri taşladıkları ve kurban kestikleri yer.
Batı resim sanatında Delacroix gibi sanatçıların öncülüğünü yaptığı, konusunu Doğu'dan alan sanat yapıtlarına yer verilen üslup.
çatıyı taşıyan, yatay yerleştirilmiş kalasların cephede görülen uçları.
Arkeoloji Terimi Olarak Heykel:
Heykel, sanatsal bir bakış açısıyla yapılan üç boyutlu formlardır. Heykeller ahşap, taş ve mermerin yontularak, kilden model üretilerek, bronz ve tunçtan da dökme yapılarak şekillendirilirler. İlk çağlardan beri kültürler heykellerle (Hitit, Mısır, Yunan, Roma...) kendilerini ifade etmişlerdir. Sanatın önemli bir parçasını oluşturan heykeller dinsel amaçlı olarak insan gibi düşünülerek yapılmış tanrı ve tanrıça heykelleri yanında kralların, kahramanların, devlet adamlarının ve din adamlarının canlandırırlar. Antik Dönemlerde bir heykelin yaratılma nedeni farklı olabiliyordu: Kutsal alana verilen bir adak hediyesi, mezar abidesi, önemli bir tarihi olay adına dikilen anıt ya da bir kişiliği yüceltmek işlevler taşıyabilirler.
Heykel Sanat Terimi Olarak Heykel:
1. Üç boyutlu sanat yapıtlarının yaygın adıdır.Tek figürden oluşan ve genellikle ayakta duran heykelleri tanımlamak için Latince statua sözcüğü kullanılmaktadır. Heykel yapım, açısından ronde-bosse yani duvar vb. yüzeyden bağımsız, çevresinde dönülebilir serbest heykel ve alçak ya da yüksek kabartma olarak iki ana türe ayrılır ve genellikle bu iki ana tür içinde irdelenir.
2. Taş, tunç, bakır, kil, alçı vb. maddelerden yontularak, kalıba dökülerek veya yoğrulup pişirilerek biçimlendirilen eser, yontu.
3. Taş, bronz, alçı, ağaç, kil vb. maddelerle bir şeyi betimleme sanatından çıkan üç boyutlu eser, yontu.
Heykel Sosyal Bilgiler Terimi Olarak Heykel:
Taş, tunç, kil, alçı bakır gibi maddelerden çeşitli şekillerde yapılan şekil.
Heykel Turizm ve Otelcilik Terimi Olarak Heykel:
Taş, kil, alçı ve metal gibi maddelerden yontularak, kalıba dökülerek veya yoğrulup pişirilerek meydana getirilen sanat eseri.
Heykel, sanatsal bir bakış açısıyla yapılan üç boyutlu formlardır. Heykeller ahşap, taş ve mermerin yontularak, kilden model üretilerek, bronz ve tunçtan da dökme yapılarak şekillendirilirler. İlk çağlardan beri kültürler heykellerle (Hitit, Mısır, Yunan, Roma...) kendilerini ifade etmişlerdir. Sanatın önemli bir parçasını oluşturan heykeller dinsel amaçlı olarak insan gibi düşünülerek yapılmış tanrı ve tanrıça heykelleri yanında kralların, kahramanların, devlet adamlarının ve din adamlarının canlandırırlar. Antik Dönemlerde bir heykelin yaratılma nedeni farklı olabiliyordu: Kutsal alana verilen bir adak hediyesi, mezar abidesi, önemli bir tarihi olay adına dikilen anıt ya da bir kişiliği yüceltmek işlevler taşıyabilirler.
Heykel Sanat Terimi Olarak Heykel:
1. Üç boyutlu sanat yapıtlarının yaygın adıdır.Tek figürden oluşan ve genellikle ayakta duran heykelleri tanımlamak için Latince statua sözcüğü kullanılmaktadır. Heykel yapım, açısından ronde-bosse yani duvar vb. yüzeyden bağımsız, çevresinde dönülebilir serbest heykel ve alçak ya da yüksek kabartma olarak iki ana türe ayrılır ve genellikle bu iki ana tür içinde irdelenir.
2. Taş, tunç, bakır, kil, alçı vb. maddelerden yontularak, kalıba dökülerek veya yoğrulup pişirilerek biçimlendirilen eser, yontu.
3. Taş, bronz, alçı, ağaç, kil vb. maddelerle bir şeyi betimleme sanatından çıkan üç boyutlu eser, yontu.
Heykel Sosyal Bilgiler Terimi Olarak Heykel:
Taş, tunç, kil, alçı bakır gibi maddelerden çeşitli şekillerde yapılan şekil.
Heykel Turizm ve Otelcilik Terimi Olarak Heykel:
Taş, kil, alçı ve metal gibi maddelerden yontularak, kalıba dökülerek veya yoğrulup pişirilerek meydana getirilen sanat eseri.
Ünlü kişilerin anısına dikilmiş fakat içine gömü yapılmamış boş mezar-anıtlara verilen ad.