confessions

mickey the mouse

1. nesil Yazar - Seviyor ve seviliyor

  1. toplam entry 63
  2. takipçi 7
  3. puan 3588

ekşi sözlük yazarlığı

mickey the mouse
Uğruna 4 sene bekleyenlerin olduğu yazarlıktır.
İnsanın hevesi kaçar yahu o kadar sene, o kadar vakit bekleyince. Hadi bekledin diyelim, sonuçta ne elde ediyorsun? Sözlük yazarlığı.

Güzel midir değil midir ekşi sözlüğün bünyesinde bulunmak bilemem ama bu kadar süre bekletilmek hoş olmasa gerek.

coğrafya

mickey the mouse
sayısal bölümü öğrencilerinin sözel grup içerisinde en sevdiği ders bence.
az buçuk hesaplamalar var içerisinde, ezberle- geç mantığında değil bir çok konusu.
benim de harikalar yarattığım ders aynı zamanda. *
arkadaşlarım canları sıkıldıkça "şu ülke nerede mickey?" diye sorup dünya coğrafyasını katleden cevaplarımla eğleniyorlar.

canan karatay

mickey the mouse
Kalp ve İç Hastalıkları Profesörü, İstanbul Bilim Üniversitesi eski Rektörü ve İç Hastalıkları ve Kardiyoloji Ana Bilim Dalları öğretim üyesi, kalp ve iç hastalıkları uzmanı imiş. yok yok yani. ama hala güvenip güvenmemek konusunda kararsızlık yaşatıyor bana.
ha güvensem uygular mıyım dediklerini, hayır ama. bir kere geliyorum dünyaya onu yeme bunu yeme o ne öyle.

mil

mickey the mouse
Bir mesafe ölçüm birimidir.
Eski romalılarda 1000 adıma karşılık gelen uzaklık için kullanlırdı.
Günümüzde 1 kara mili 1,609344 kilometredir.
Edit: 1 deniz mili ise 1852,2 metredir.

dedemin insanları

mickey the mouse
2011 yapımı, yönetmenliğini çağan ırmak'ın yaptığı türk sinema filmi.
Filmin başrol oyuncuları çetin tekindor ve hümeyra.
Filme dair özet ve detaylar ise;
“Ozan, Ege'nin sevimli ve küçük bir sahil kentinde geniş ailesiyle yaşayan 10 yaşında bir çocuktur. Ailesinin kökenleri şimdi Yunanistan'a bağlı olan Girit adasına dayanmaktadır ve dedesi Mehmet Bey zamanında mübadele ile Türkiye'ye göçmek durumunda kalan Giritli bir göçmendir. Bu yüzden mahallede Ozan'a arkadaşları "gavur" diye seslenmektedir. Dışlanmaktan korkan Ozan ise gavurluğu reddederek "Biz Türküz!" diye ailesine ve dedesine kafa tutar.
Yaşadıkları kasabanın saygın eşrafından olan Mehmet Bey ise çevresindeki herkese el uzatan, yardımsever biriyken torununun bu hırçın haline üzülmektedir. Kendisi henüz 7 yaşında küçük bir çocukken Giritten İzmir'e göç etmek zorunda kalan Mehmet Bey, şimdi torununa atalarının geçmişini, doğduğu toprakları ve içinde sakladığı özlemi Ege'nin mavi sularına bıraktığı şişelerle anlatacaktır... “
Alıntı:
http://www.beyazperde.com/filmler/film-195891/

atlas okyanusu

mickey the mouse
Bermuda Şeytan Üçgeni'ni sınırları dahilinde bulunduran okyanustur.
Kapladığı alan yaklaşık olarak 106,4 milyon kilometrekare olup, dünya yüzeyinin yaklaşık olarak %20'lik bölümünü kapsamaktadır.
Okyanus üzerindeki en derin yer ise Porto Riko Çukuru'dur. Bu çukurun derinliği yaklaşık olarak 8648 metredir.

panik

mickey the mouse
bu kelimenin sözlük anlamı benim annem.
7de kalkan otobüs için 5:30da evden çıkan bir annem var benim, üstelik otogar eve yürüyerek 15-20 dakikalık mesafede iken. gider 1 saat otogarda otururuz her seferinde.
hayatı telaş, hayatı diken üstünde yaşamak kadının.
bu sene hem can sıkıntısından, hem babamla iddiaya girdiğim için üniversite sınavına gireceğim. yaşım 30 ve matematikçiyim bu arada. sistem değişikliği yüzünden bildiklerimi de yapamazsam sınavda diye düşüne düşüne gecenin köründe panik atak krizlerine girdi kadın geçen hafta. otur da matematik çalış diyor bana, sistem değişmiş senin bildiğin gibi değil artık diyor.

özetle zor. gerçekten zor bu kadar panik, bu kadar telaşlı bir insanla yaşamak.
panik hayatınızın kalitesini düşürür. az sakin olun gözünüzü seveyim.

babanın tuttuğu takımı tutmak

mickey the mouse
küçüklüğümde maruz bırakıldığım durum.
belki karışmasa, zaten ayranlık var babaya, yaptığını yapmalar taklitler filan, yine o takımı tutacağım ama harçlık vermemekle tehdit edilince işin rengi değişiyor tabi. bir soğuma, içten içe bir nefret duygusu.
belki de o yüzden ligi takip ediyor olmama rağmen beşiktaş umrumda bile değil. *

kürk mantolu madonna

mickey the mouse
Bu kitap ve yanında kahve konseptinden baygınlık geldiği için, okuyamadığım kitap.
Hiç bir eser kötü değildir, her kelimenin insana katacağı birşeyler elbet vardır, ama popüler kültüre bu kadar alet edilmeseydi keşke. Kitabı almak için 80 kere kitapçıya gittim, 80 kere alamadan çıktım.
Belki bir gün okurum, kısmet.
0 /