miyesmikcih

ben dilenci değilim.
hastalığının getirdiği sorunları bakan erdoğan bayraktar'a anlatmak isterken bakanın dikkat et düşürme, burada çok para var diyerek eline para tutuşturduğu ve ardından yetişip ben dilenci değilim diyen dilek özçelik daha fazla direnmeyip kansere yenik düşmüş. ruhu şad olsun, yıldızlar yoldaşın.
umarım bayraktar' ın yüreği soğumuştur.
sakın kanseri hafife alma, dalga da geçme. ben kurtuldum diyenlere bakma, yatakta ölümü bekleyenlere dikkat çek.

akp'li cumhurbaşkanı recep erdoğan'ın 8 mart akşamı taksim'de yürüyüşe katılan kadınları hedef göstererek "ezan okunurken ıslık çaldılar, saygısızlık ettiler" çığırtkanlığı yapmasının ardından büyük bir güruh mis sokağındam tarlabaşına uzanan barlar sokağında "ezana uzanan eller kırılsın" sloganlarıyla eylem yapmışlar bir süre olaylara sessiz kalan polis tarlabaşının ara sokaklarında müdahalede bulunmuş, buna direnen nümayişçiler üzerine polis plastik mermi ile müdahale etmiş ve kalabalığı dağıtmıştır.
akp'li cumhurbaşkanı recep erdoğan ertesi gün adana mitinginde aynı makarnayı soslayıp seçmenlerinin üzerine koymuştur.
yürüyüş çağrıcıları ise "erdoğan olayları çarpıtıyor, yürüyüş esnasında ezan başladı, saygısızlık söz konusu değil" açıklaması yapmışlar.
seçime kadar ülkeyi karıştırmak için bu akp genel başkanı inanın çok uğraş verecek. korku dağları sarmış.
erdoğan "üç-beş oy hesabı yapanlara halk gereken dersi verir" demiş.
aklınca yürüyüşü de chp'ye bağlamış kadın düşmanı.
provakasyonlara dikkat.

oyunlarda mızıkçılık yapan veya ebeveynlerinin sözlerini yerine getirmemek için küçük kız çocukların mızıkçılık yaptıklarında iki omuzu birden kaldırarak "banne banne" dedikleri dün gibi aklımda.

mnp (milli nizam partisi), msp (milli selamet partisi), rp (refah partisi), fp (fazilet partisi) genel başkanı. sp'ne (saadet partisi) ömrü yetti mi hatırlamıyorum.
chp-msp koalisyonunun başbakan yardımcısı, mc (milliyetçi cephe) başbakan yardımcısı, bir dönemin başbakanı necmettin erbakan'ın zafer işareti.
salon sporlarında seyircilerin ellerinde salladıkları başarı işareti.
eski romalılarda (yenisi var mı ki) imparatorların arenalarda düvüştürülen gladyatörlerin ve ilk hrıstiyanların ölüm-kalım işareti.
ne baş parmakmış ama.

batının en küçük en yoksul ili bilecik'te yerel seçim çalışmalarını başlatan mhp lideri devlet bahçeli'nin mizah dergilerine konu söylemi: "patlıcan pahalıysa yazın yeriz."
bu buruşuk adam halkı aptal mı zannediyor.?
sen patlıcanı hala tarlada mı ekiliyor sanıyorsun?
köylüde ne tarla kaldı ne gübre ve tohum alacak para.
muz mevsiminde 15 lira.
sebze meyve artık lüx işi. şimdi erik çıkar kesin 50 liradan hatta 80 liradan kapı açılır. mevsiminde 20 liradan yersek amenna.
kiraz mevsimi kapıda. çocuklar annelerinin eteklerini çok çekiştirecek.

ey mutsuzlar! kardeşlerinizi boğazlıyorlar, göz yumuyorsunuz.

çığlıklar duyuluyor, ama siz
susuyorsunuz. aramızda dolaşıp
kurbanını seçiyor zorbanın teki.

sessiz kalırsak bize dokunmaz
diyorsunuz, bok yiyorsunuz.

bertold brecht

bir de ünol büyükgönenç'ten dinlemek var nazım' ın şiirlerini.
aynı daldaydık.

fakir ülkenin uçağı da çürük, tanrısı da zayıf mı oluyor diye düşünüyorum.
açlık, sefalet, savaş yetmemiş gibi bir de yolcu uçağı düşüyor. yukardakinden çıt yok.

avni yorumsuz eski ahit paylaşımı yapmış, eski ve yeni antlaşmada mısır'dan çıkış'ta belirtilen 10 emri sıralamış.
sığırdan, taşa, taştan puta tanrıların kaynadığı çağda rab ile onun insanı musa arasındaki antlaşmadır. biraz kitabı mukaddese aşina bir insan harun ve altın buzağı hikayesini bilir.
yazar cesurca paylaşmış, yorumunu da katmamış ama rahatsılık duyanlar olabileceğini hesaplayamamış. belki de hesaplamıştır, bilemem.
bilgi bilgidir. bence çok iyi olmuş.
çalmayacaksın.

1970'lerde şişli krokodil barda viskinin dibine vuran, 20 yaş farka rağmen diye sübyancılığı gitarıyla savunan özdemir erdoğan hiç bu kadar itici gelmemişti.
önce saraylı oldu sonra bir yerlerden aldığı emirleri uygulamaya koydu. son icraatı selda'ya tavrı oldu.
selda'nın aleyna tilki ile düet yapması dokunmuş kurbağa prense.
"yazıklar olsun hiç omurgalı değilmiş. ben gençlerle düet yapmam, benim çalışmalarım size uygun değil derim" buyurmuşlardır.
keltoş sapığın 80 yaşını geçince diline vurmuş.
gençlerle niye düet yspılmaz?
sen kendi akranlsrınla otur sufi toplantılarında meşk et.
yazık gençlerin gözünde özdemir erdoğan bitmiştir. havuz medyanın kanallarının kapıdında ekmek bekler artık.

parol. en zararsız olanı o.
sırasıyla majezik ve vermidon geliyor.

meşhur incil masallarına konu olan aya sophia (ayasofya) aslında bitişik yazılmaz ya neyse. karada kalan ayasofya ise şekilden şekile dokularak bu tarihi kilisenin 2 metrekarelik alanı hrıstiyanlara kilise diye bırakılmış, diğer büyük bölümü camiye çevrilmiştir.
bir şeylerin intikamı alınıyor mesajı verilir gibi. yoksa çandarlı parkındaki dev cami cuma günleri bile dolmuyor.
vermek istediklleri mesaj " iznik'te bizans eserlerine tahammülümüz yok." yahu islamda figürlerin, fresklerin olduğu yapıda ibadet haram değil midir?
istanbul'daki ayasofya'yı turuncu zaten güzelce anlatmış.

tam da clara zetkin'den girerek 8 mart dünya emekçi kadınlar günün'den başlayacaktım ki, günün tarihsel önemini sözlük yazarlarından magic mushroom konuyu detaylı şekilde aktarmış.
yağlı gerdanlarını kırarak, etli kalçalarını kıvırarak koca veya sevgili parazı yiyen kadınlar günü değil, 8 mart dünya emekçi kadınlar günü kutlu olsun.

ben bu rezil yaratığa dilibok diyorum.
yine ağzından sıçmış deyyus.
"8 mart yürüyüşüne katılan kadınlar fahişelikten yana" diye sıçmış.

reza zarrab davasını başlatan eski new-york savcısı preet bharara davayı da anlatan 333 sayfalık "bir savcının suç, ceza ve hukukun üstünlüğü" adlı kitabını cnbc televizyonunda paylaşmış.
savcı bharara recep tayyip erdoğan'ın görevden alınması için baskı yaptığından tutun da zarrab'ın eşi ebru gündeş'e mars gezegenini satın almayı vaadetmekten diğer parasını peşin verdiği garson ve orospu olarak tanımladığı bakanlardan söz ediyormuş.
kitap 19 mart'ta piyasaya çıkıyormuş.
bakalım nam-ı diger wall street şerifi daha nelerden söz ediyor, tabi ki belgelerle. türkiye'ye gelir mi veya ne zaman gelir? bilinmez.

bakan mevlüt çavuşoğlu tespiti izmir'de yapmış.
dolmuş şoförleri ile yaptığı sohbette "gidin görün chp'li belediyenin ne yaptığını görün bursa'nın en geri kalmış ilçesi nilüfer'dir."
iyi ki izmir'de konuşmuş bursa ve nilüfer'i. nilüfer avrupa birliği kentleri arasında en yaşanabilir kent ödülünü kaç kez aldığını bakan bilir, bilir de izmirli de çavuşoğlu'na inanacak kadar koyun değil.
bursa da akp'nin elinden kaçıyor. nilüfer'i gören osmangazi ve yıldırım ilçe sakinleri nilüfer'e gıpta ile bakıyorlar.
işin ilginci bursa büyükşehir belediye başkanı da nilüfe'de oturuyor.

düpedüz terbiyesiz demeye gelir. çok rezil bir türkçe "terbiyeden muafsın" cümlesi, insanı gerçekten rencide ediyor böyle söylemler. hele hele bir kadına söylenmesi çok daha rahatsız edici.
akp genel başkanı recep tayyip erdoğan yerel seçim çalışması gittiği denizli ilinde toplanan kalabalığa iyi parti genel başkanı meral akşener'in üzerine salıyor "sen terbiyeden ne kadar da yoksunsun yeaa" diyerek
sokak jargonunu bile sollamış bir siyasi parti genel başkanındaki üslup onur kırıcı.
sokağın hoşuna giden dili kullanarak siyasette tutunma gayreti içinde olan akp başkanı erdoğan'a, köylü ağzıyla konuşan isparta'lı süleyman demirel'i hatırlatırım.
rahmetli gap'ı gaptırmam diye ve şapkayı kurtatdık diye diye darbe ve muhtıralarla 7 kere gidip geldi.
bu halk aptal yerine konduğunu geç anlıyor, ama anlıyor. benden hatırlatması.
asla iyi partili veya meral akşener'ci değilim. bir partinin genel başkanı kadına hem de kadınlar günü arefesinde terbiyesiz demek insana dokunuyor.

yavaş yavaş ölüyor.
yazılarına bir süre ara verdiğini açıklamış yakınları.
dört el parmakları keslince yazamaz veya tuşlara basamaz cumhuriyet düşmanı fesli kadir.
hatta rabia işaretini de yapamaz yaşadığı sürece. tabi şimdiki durumunu yaşamaktan sayıyorsak.
işin acı yanı pamuk olayını kaçırdi kadir efendi, aldığım duyumlara göre pamuk tıkamak yerine silikon tabancasıyla sıkıyorlarnış, kaçırmasın diye.

arada bir bataklıktan başını çıkarıp yaşa varol! diye bağırıyorsun.
wilhelm reich
dinle küçük adam.

çook uzaklarda bir ülke bataklığa dönmüşken, soğan patetesi gören o uzak ülke koyunları bataklıktan başlarını çıkarıp meee diye bağırıyorlar.
reich'in kitabındaki paragrafı ben böyle uyarlayıp yorumladım. alıngan olanlarımız kusura bakmasın.

faşist hitler'in 20 şubat 1920'de ilk parti kongresinde açıklanan, nasyonel sosyalist felsefeye göre yazılmış 25 maddelik program.
ben burada 21 ve 22.maddeleri yazacağım.
21- devlet anneyle çocuğu koruyarak, çocukların çalıştırılmasını yasaklayarak, sağlıklı yaşamı teşvik ederek, gerekirse spor yapma zorunluluğu getirerek ve gençlere spor eğitimi veren tüm kuruluşları teşvik ederek ulusun sağlıklı olmasına çalışacaktır.
22- paralı askerliğin kalkmasını ve milli ordu kurulmasını istiyoruz.
nazi partisi programı.

faşist anlaşmaya en iyi örneklerden biri de hükumetle sigara şirketleri arasındaki anlaşmadır. 1990'larda sigara üreticilerinin "aslında öldürücü olan bir ürün" sattıklarını söyleyerek suçlandıklarını unutamayız. bill clinton ve al gore büyük sigara üreticilerine karşı büyük bir savaş başlattılar. tv haberlerinde ve yazılı medyada bu savaşın ayrıntıları sürekli görülüyor, duyuluyordu. texas eyalet savcısı, "tarih, uygarlığın en kötü imparatorlukları yanında modern sigara endüstrisinden de söz edecektir," dedi.
cristopher lehman-haubt, new york times book reviwew'da, " amerikan tarihinin lanetleri arasında sadece sigara endüstrisi geçebilir," diye yazdı.
sigorta karşıtı eylemcilerden birine göre, sigara fabrikalarının yöneticileri dünyanın en suçlu, iğrenç, sadist ve yozlaşmış insanlarıydı.

liberal faşist pazarlık.
liberal faşizm
jonah goldberg

livaneli kardeşlerin avrupalı olanı. sağlam müzik eğitimi olan ferhat livanelioğlu daha çok senfonilerle çalışır.
ben bir zamanlar aşık ferhat ile karıştırırdım.
aşık ferhat abd ve ülkücülere saydırmasıyla ünlüdür.
"hoşt amerika, puşt amerika" 45'lik plak olarak çıkmıştı. daha çok yüksek kaldırımda, galata mevlevihanesinin alt sokağında seyyarlar bangır bangır çalardı.
yani livanelioğlu gibi yumuşak değildir.

livaneli ailesinin tek ülkücü bireyi.
uzun yıllar dargın olan ömerler babalarının cenazelerinde barışmış.
ömer asım livanelioğlu, ferhat, zülfü ve seyhan'ın aksine sanatçı değildir.

sanatçı bir ailenin sanatçı kızı zülfü livaneli (ömer zülfü livanelioğlu) ferhat livanelioğlu ve ömer asım livanelioğlu'nun kız kardeşleri yaşama veda etmiş.
yıldızlar yoldaşı olsun.

bu besili, semirmiş program sunucumuz, tesettüre girdikten sonra üç kez evlenip boşanmış.
hatun geçenlerde televizyonda "mutlu aile" programı sunmuş. allah kabul etsin, yeni kocalar nasip etsin.
bu habere bir vatandaş twitterda "evlilik programı sunan seda sayan 7 kez evlenip boşandı" diye döşenmiş. gayet normal diye kafa yapmış.
tombul teyzenin ipliğini sosyal medya pazara çıkarıyor.
sana mı kaldı mutlu aile ikbal hanımcım?
tombul tombulum.