monster degree

'her ne kadar', '... ise de' anlamlarına gelen, farsça kökenli bir zarf.

Özellikle kararsızlıklar içinde çırpınırken iç sesinizin kurduğu cümlelerde bol bol bulunur.

- Sanırım bunu yapmalıyım. Gerçi öteki de olurdu sanki ama...

Kimyasal makyaj temizleyicilerinin yerine kullanılması kesinlikle yaygınlaşması gereken doğal ürün.

Birkaç sene önceye kadar kokusuna bile tahammül edemezken şifa niyetine kullanmaya başladım bunu. Hâlâ öğüre öğüre yüzüme sürüyorum ama kesinlikle makyajın yıpratıcı etkisini tersine çevirdiğini siz de gözlemleyeceksiniz.

Reklamlar bitti.

Daha dün, allık alışverişine çıktığımda 25 liralık allık alacakken dükkandan elimde toplam 115 liralık ürünle dolu bir poşetle çıkmama sebep olan illet. Sattılar, durduramadım.

Madalyonun diğer yüzü olarak sırf hayır diyemediği için sevgilisiyle ilişkisini sürdürenler, hatta ülkeyi boka batıranlar bile var.

Resmen maddi değilse manevi, manevi değilse maddi çöküşü er ya da geç yaşatıyor. Deyin, diyemiyorsanız da demeyi öğrenmek için çabalayın efendim.

Tam olarak, dudaklarımızı kuş gagası şekline sokmak için ağzımızdaki havayı vakumladığımızda yanaklarımızın içe çöken bölümü oluyor.

Sağlıklı sınırlar dışında kilo kaybedildiğinde göz altlarıyla birlikte ilk çöken yerlerden olduğu için de sağlıksız oluşun ilk anlaşıldığı beden bölgesi sayılır.

Eleştiriyi kişisel alana müdahaleden ayıran tek unsur kullanılan üsluptur. Doğru sözcükler doğru şekilde söylendiği takdirde karşınızdakini o farkında olmadan gömebilirsiniz bile. Peki doğru üslubu kazanmak için hangi kitapları okumalısınız? Yok böyle bir şey! Bunun yolu tamamen farklı insanlarla sürekli iletişim halinde olmaktan, yani bol bol antrenman yapmaktan geçiyor. İnsanlarla iletişimi yoğun tutmanın bu üslubu edinmeye etkisi bence %90 civarında. Kalan %10'luk kısmı da sizin doğuştan sahip olduğunuz (ya da olmadığınız) şeytan tüyü oluşturuyor.

Elektronik cihazların sıralamada başı çektiği gruplama.

Aynı ortamda bulunduğumuz elektronik aletlerden en az biri sürekli dalgalar halinde ses yayıyor. Biz bunun farkına, o cihaz ses çıkarmayı durdurduğunda varıyoruz çünkü uzun süreli ve düşük frekanstaki ses dalgalarına karşı alışkanlık geliştiriyoruz. Bunu en iyi, akşam olup da sabahtan beri çalışan klimamızı kapattığımızda ya da buzdolabımız bir süreliğine çalışmasını askıya aldığında fark edebiliyoruz.

Hatta bana göre bazı günler dişe dokunur hiçbir iş yapmamış olmamıza rağmen akşam saatlerinde kendimizi anlamsız bir şekilde yorgun hissetmemizin sebebi de tam olarak bu.

'Sittin', Osmanlıcada 'altmış' demektir.

'Sittin sene' kalıbı, günümüzde bir zaman belirteci olarak çok uzun süreleri ifade etmek için kullanılır.

Şu an atmosferinde bokum gibi bir hava hakim.

Öyle ki kadınları bile gözüme hoş gelemiyor.

Genellikle paketlerin üzerlerinde görülen tozlara ve lekelere bakılarak söylenir.

Sanki üzerleri tertemiz göründüğünde gerçekten tertemizlermiş gibi.

O kadar büyüktür ki kalkar, sizi bunu milyonlarla paylaşmaya iter.

Dördünü birden daha 17 yaşındayken aldırmış bir tuzu kuru olarak söylüyorum ki eğer henüz bu ağrıyı çekmeye başlamadıysanız gidin, kuzu gibi aldırın hepsini. Sonrası çiçek bahçesi.

Zaten çıksalar da acı vermekten başka bir işe yaramıyorlar gereksiz köpekler.