oblomov

uçurtmayı vurmasınlar'ın inci karakterini başarıyla oynamış oyuncu. sosyalist bir kadın olup katıldığı 1 mayıslarda polis tarafından gözaltına alınıp bırakılan, demokratik eylemlerde ön saflarda yer alan ve bu duruşundan dolayı günümüz yandaş medya dizilerinde yer bulamayan güzide oyuncudur kendisi.

yönetmeni Tunç Başaran olan 1989 yapımı türkiye cezaevlerinin içler acısı durumunu anlatan ilk devrimci filmlerden bir tanesidir. çekimleri ankara kapalı cezaevinde yapılmış. müziği yıllardır hala sevilerek dinlenir. izleyin.

(bkz:neden uçmuyor inci)

okuduğum en iyi kitap sıralamasının ilk beşinde yer alır. okumadan ölmeyin, ölmeden mutlaka okuyun. filmi de mutlaka izleyin ama önce kitabı okuyun. kitaptan uyarlanmış hiç bir film o anlatımı, o tadı tam olarak yansıtamıyor.

çok hüzünlü bir sese sahip sanatçı. uzun süreli dinlediğinizde garip bir ruh hali içerisine girebilirsiniz. yine de belli aralıklarla mutlaka dinleyin.

kesmeşeker grubunun tesadüfen karşılaştığım bir şarkısı. daha detaylı bilgi için google amcaya sorun. ben şakı sözlerini şuraya bırakıyorum.

fazlalık var atalım
denizciler,havacılar yaptı bunu
sardunya kırmızı bir yüzün var
yola çıkalım desem yolsuzuz o başka
haydutlar ölmeden son bir dans ne dersin
sen mi güzeldin yoksa hayat mı güzel
kula kulluk etmezdin
çok yanlış biriydin
sen mi güzeldin yoksa hayat mı güzel?
yani iki şişe ucuz şarap bir tarih yazabilir
verdiğim tüm sözler bir anda uçabilir
sıcak bir bira
aşk sendikasında
metin kurt gibi yalnızız ceza sahasında
ne güzel,ne güzel..
gördüm seni cebinde kuşku bombasıyla
salı pazarı ihtişamıyla bir sofrada
inandığın her şeyi attığın kalbinde
inanmadığın her şey yedek kulübende
haydutlar ölmeden son bir dans ne dersin?
sen mi güzeldin yoksa hayat mı güzel
kula kulluk etmezdin
çok yanlış biriydin
sen mi güzeldin yoksa hayat mı güzel?
yani ki şişe ucuz şarap bir tarih yazabilir
verdiğim tüm sözler bir anda uçabilir
sıcak bir bira
patlak bir sigara
metin kurt gibi yalnızız ceza sahasında
ne güzel,ne güzel...ne güzel,ne güzel...

metin kurt'un tarihe geçmiş efsane sözüdür. keşke büyüklerin sözünü biraz dinlesek.

1976 yılına kadar Galatasaray'da top koşturmuş futbolcudur. sanayileşen ve borsada insan alışverişine dönüşmeye başlayan futbol anlayışına karşı çıktığı için hak arayışına girişmiş ve kadro dışı bırakılmıştır. yamulmuyorsam ilk futbol sendikası kurucusu da kendisidir.

totalde 2 takım 22 insan ile oynanan oyun. çocukken güzeldir, mahalle maçı yaparsın, sınıf maçı yaparsın. şairin de dediği gibi biz büyüdük ve kirlendi dünya.

(bkz:metin kurt)
(bkz:futbol borsada değil arsada güzeldir)

saçmalamak. tanımadığın insanlar aşina olmadığın ortam, ve biraz da resmi veya stresli bir ortamsa, sana ilk söz sırası geldiğinde "hebele hübele" diye saçmalayıp rezil olursun. tabi sonrasında bayağı daşşak geçiliyorsun o ayrı konu.

izmirin efsane takımı. süper lige çıkmışlar hem de bunu yılmaz vural ile yapmışlar. tebrik ediyoruz kendilerini. umarım bir izmir takımı süper ligde kalıcı olur.

orucu çeşitli bahanelerle tutamayanların, tutamadıkları gün için belli bir miktar parayı bağış yapması. geçen gün birinden duydum "günlük 10 teleden hesaplarsak çok oluyomuş la tutsak daha iyi" gibi hesaplar yapıyordu.

her dinlediğimde tüylerim diken diken oluyor. ve her defasında ilk defa duymuşum hissiyatına kapılıyorum.

parayı bankaya atarım faiz ile de geçinirim zihniyeti.
varyemez kamil

22 yıldır 635 hafadır galatasarayda bir araya gelerek kayıp evlatlarının yakınlarının bulunmasını ve sorumluların cezalandırılmasını isteyen o güzel yürekli evlat sahibi annelerdir. onlar da biliyor elbet evlatlarını kaybeden de bulmayan da ve onları 22 yıldır görmeyen de aynı zihniyettir.

bir işe emek vermek. işin zorlu kısmını başarmak veya onun için çabalamak, uğraşmak didinmek.
(bkz:cefasını çekmek)

ayrılıklarda gidenin günah çıkarma ritüeli gibidir. ben gidiyorum , seni terkediyorum ama olsun sen yine de hoş kal, iyi kal, mutlu ol der gibi gibi.
(bkz:kendine iyi bak)

kelimeleri insanın ruhuna ince ince dokuyan şair. baş ucunuzda, çantanızda, elinizin altında mutlaka bir kitabı olsun.

üvercinka ile gönülleri fethetmiş üstad. her gün ekmek su gibi bir şiiri bir cümlesi mutlaka okunmalı. bir şiirini de olsa okumadan ölmeyin.

işin can alıcı noktasına gelmiş olmak. türklerde bu durumlar için uygun bir atasözü daha vardır.
(bkz:yumurta kapıya dayanınca)

toplum olarak kurnaz oldukları inancına sahibiz sanırım.
(bkz:götü yere yakın olandan korkmak)

nüfusu dünyada bazı ülkelerden fazla olan şehir. konumu itibariyle manzarası ve tarihi yapıları fazla olsa da günümüz itibariyle güzelliğini yitirmeye başlamıştır. gökdelenler, köprüler, kesilen ağaçlar, her mahallesine dikilen camiler, park etmeye dahi yer bulamayacağınız kadar araç ve gürültüsü vs. insanı çileden çıkarmaya yetmektedir.

bütün hayatınızı yaşayabileceğiniz memleket. nezih kelimesinin karşılığını kısmen yurdum öküzleri sayesinde yitirmiş olsa da istanbul'da nefes alabileceğiniz güzide yerdir.

her denk geldiğimde yiğit özgür karikatürü geliyor aklıma.

zenginsozluk.com/foto

bu ülkeye gelmiş en değerli şairlerden ve en gerçekçi adamlardandır.
(bkz:bu memlekette göte göt denir)

bir toplumu uyutmanın en güzel yolu. asırlardır, yapılıyor ve işe yaradığı kanıtlanmış. iyi uykular türkiye