confessions

sos

1. nesil Yazar - samimi

  1. toplam entry 1400
  2. takipçi 25
  3. puan 26948

sağcı mizah

sos
sağcı mizah derken? şimdi sağcı mizah esprisi kalın espri olur genelde pek güldürmez. fakat misvak dergisinin yaptıklarına "sağcı mizah" dersek saçmalarız. misvak dergisi ne sağı ne solu belli olmayan, tamamı veled-i zinalardan oluşan yaptığının mizahla uzaktan yakından bir alakası olmayan, şerefsiz, küstah bir yapılanma. (ya bu bu sözde dergi çalışanlarına sabahtan akşama bilfiil küfür etsen yine az)

edit: [akp'yi sağcı bir parti olarak görmeyen biir yazar.]

muhtarlar toplantısı

sos
akıllıca yapılan toplantılardır. muhtar kilit isimdir, özellikle köylerde... muhtarın sözü geçer. köyün muhtarı aynı zamanda köyün çoğunluğunun veya tamamının benimsediği insandır ve görüşleri de önemsenir veya önemsenebilir. şehirdeki muhtarı çoğu insan tanımazken köyün muhtarı köyde tanınır, bilinir. siyasi kritik yapmak için de zaten köy kahvesi uygun ortam için yeterli. kahveler köylerin tek sosyalleşme alanıdır.

bence muhtarları sürekli davet etmek onlardan olumlu geri dönüş almak için yapılan bir hareket. çünkü onlardan alınacak olumlu geri dönüş özellikle kırsal kesimlerde iyi bir oy potansiyeli yakalamak demek.

samsun'da hastane skandalı

sos
haber linkine tıkladım. ben de sağlık meslek lisesi mezunu biri olarak şunu söylüyorum "sağlık meslek liseleri de kapatılsın"

16 yaşında staja başladık biz. o yaşta genel cerrahi, dahiliye, göğüs servisleri gibi önem arz eden yatan hasta servislerinden tutun da yoğun bakıma (yenidoğan dahil olmak üzere) hatta ameliyathaneye girmeye kadar yetki verildi bize. diplomayı aldığımızda aramızda daha 18 yaşına basmamış mezunlar vardı.

yani nerden baksan tutarsızlık. sadece lisans mezunları hemşire/sağlık görevlisi olmalı bence...

ölüme yakın deneyimler

sos
denizde boğulayazmak. müthiş bir deneyim. nefesinizi artık tutamamaya başladıktan sonra mecburen tutmaya devam etme süreci başlıyor akciğerler pes ediyor bir müddet sonra ve denizin o acı suyu bir anda ağzınıza doluyor ve akciğerlerinize doğru ilerliyor. tüm bu esnadaki yaşadığınız panik ve çaresizlik paha biçilemez. (sonrasını hatırlamıyorum)

yer: alanya
olay yeri: damlataş

edit: artık yüzme biliyorum.

aşk nerden nereye

sos
bir zamanlar takıldığımız kafede hunharca çalan şarkı. günde birkaç bin kez çalıyordu muhtemelen. hayır şarkıyı çok sevmiş olabilirsin ama sen bunu müşterilere de dinletiyorsun. acaba biz o kadar da çok sevmemiş olabilir miyiz? yani o kadar da çok çalınmaz ki arkadaş ya telif hakkını fazlasıyla ödesen yine karşılar mı bilmem ki... youtube'dan açıyordu şarkıyı... bizim üstümüzde sosyal deney yapmış olma ihtimalini yabana atmıyorum. (neyse yine açtım dinledim şarkıyı)

bedava

sos
nedense bakkalların vermeye çekindiği şeydir. galiba cipsçilerin taşeronluğunu yaptıkları için olsa gerek... bir de şu trip vardı "hangi bakkaldan aldıysan oraya git".

cenaze evi

sos
cenaze yakınlarının gelenlere bir şeyler ikram etmek zorunda olduğu evdir. yanlış buluyorum bu geleneği. cenaze yakını acılı zaten bir de millete ne dağıtacağını mı düşünsün? zaten islam'da böyle bir gelenek de yok. çoğu geleneğin islamla alakası olmadığı gibi... eskiden cenazeye gelenler bir şeyler getirirlermiş cenaze yakınlarına.

tost

sos
tost denilen şey nedir? iki dilim arasına malzemeler konularak tost makinesinde bastırılmak suretiyle yapılan ve yemesi "zahmetsiz" dikkat buyurun yemesi hatta yapması da "zahmetsiz" bir yiyecektir. yani yerken eliniz bile batmaz.

adam içine öyle çok malzeme doldurmuş ki kumpir minvalinde sağından solundan malzeme fışkıran yiyeceği bana tost diye satıyor. abi bu tost olmamış ki sen hamburger&sandviç formatında bir şey yapmışsın bana...

"çok malzemeli olan çok iyidir" mantığını da hiç anlamam. ölçüsüz malzeme iştah kapatır ancak. o kadar sosisi kim yiyecek lan?

sosyal medya

sos
yalan haber yayılımı da olmasa güzel medya aslında. her ne kadar doğru haberler hızlıca yayılıp insanları bilgilendiriyorsa, yalan haberler de aynı hızda yayılıyor. bilinçli olanlar yalan haberleri teyit ediyor fakat çok sayıda insan sazan gibi atlıyor habere.

edit: bir de tweet atıp attığı tweet'i silenler olmasa daha da iyi olacak. gerçi internet arşivi denen bir şey var tweet'ini silse bile orda kayıt altında oluyor fakat bunlar ne eder eder ona da "sahte o, montaj o" falan demeye kalkarlar...

ak parti mhp ittifakı

sos
mhp'nin akp'ye senkronize olması olayıdır.

ulan mhp'nin karizması fena çizildi hiç bu kadar yerle yeksan olmamıştı. düşünün artık geçenlerde bahçeli açık açık 2019'da adayımız erdoğan'dır dedi. bunu duyan akp sözcülerinin ilk tepkisi "durun ya ne aceleniz vardı" oldu.

çok kötü bir durum.

kuyu köpek

sos
geçen yıl (2017) şubat ayında bir kuyuya düşen, düştüğü kuyuda uzun süre mahsur kalan ve sonunda kurtarılan ve kurtarma ekibinden olan bir itfaiyeci tarafından kuyu ismi verilen kangal cinsi yavru köpektir. (şimdi büyümüştür gerçi o zaman yavruydu)

bu köpeğin filmi çekiliyormuş. senaristi de ayla filminin senaristi:
https://boxofficeturkiye.com/haber/ayla-nin-senaristi-yigit-guralp-yeni-filmi-saril-da-kuyu-kopegin-hikayesini-anlatacak--1153

edit: son olarak haçiko derneği sahiplenmiştir bu köpeği.

inci sözlük

sos
sözlük değil, vasat ötesi bir platform. fakat "yaran inci sözlük entry leri" diye de bir gerçek var.
başlık: asosyal itiraf.
-------------------------------------------------------------
entry1: hiçbir zaman birinci olamadım.
entry2: milyonlarca sperm arasından birinci olmuşsun daha ne?
entry3: ikizim var.

her şeyi bilmek arzusu

sos
filmlerin veya dizilerin yayına çıkmadan ve çıktıktan sonraki (özellikle yayınlanmadan önceki) süreçte eldeki yayının nasıl saklandığını merak ediyorum ve bunu bilmeyi çok istiyorum sözlük.

bu kadar çok film nasıl sızdırılmadan saklanabiliyor? yapımcı, yayıncı vs. derken bir film için bir çok insan görev alabiliyor. bu kadar insan içinde yürek yemiş birisi de çıkmıyor mu film vizyona girmeden bunu sızdıracak?

işin formatını bilmediğimden böyle de düşünemiyorum. belki öyle farklı bir şekilde saklanıyordur ki kimsenin sızdırması mümkün değildir. yani elbette gidip de koskoca yapım .mp4 formatında bir diskte değildir diye düşünüyorum. sadece sinemadaki cihazların açabileceği formatta işlenmiş olabilir... (yani çok özel sadece kendilerine özgün veya hatta sadece 1 film sadece kendisine özgün bir formatta da işlenebilir, yani aklıma daha baika şey gelmiyor yoksa nasıl saklanacak?)

bazı tahminlerim var ama yine de bu işin detaylarını bilmeyi çok isterdim...

edit: sadece sinemadaki cihazların açabileceği formatta olsa bile ee bir sürü sinema var. bu film bir şekilde ilerde vizyon tarihi bittikten sonra dvd olarak satışa çıkıyor. yani film bir şekilde yine dediğimin benzeri dvd formatına gelebiliyor. bunu dvd formatına getirmeyi de bazı kişiler bildiğine göre bu bir sır değil... bir sinemacının da bilebileceği bir şey... bu sefer de yürek yemiş bir sinemacı çıkıp da vizyondan önce veya vizyona girer girmez bunu dvd formatına aktarmaz mı? diye düşünüyorum.

eidt: yaratıcı düşüncelerim beni en son şuraya sürüklüyor. her filmin kendisine özgün bir kodlaması var. ve sadece bu kodlamayı bilenler bunu sinema dışında (dvd, vcd vs...) formatına getirebiliyor. bu kodlamayı da özel kişiler (yapımcı, yönetmen vs...) biliyor.
34 /