bir organda sertleşme ve nedbeleşme ile karakterize fibröz doku oluşumuna verilen isimdir ancak bu terim hemen her zaman karaciğerin görevini yapamamasıyla ilgili, kronik karaciğer iltihabı için kullanılır. bu rahatsızlığın en iyi tedavisi kendisine hiç yakalanmamak.
dipnot: siz siz olun, gidip kendinize bu allahın belası hastalığa karşı önlemler alın. alkol tüketmeyin mesela. çay var gidin çay için.
uzun tırnak düşmanı kuruyemiş. kendisini açmak için cebelleşirken bir bakarsınız çat diye tırnak gitmiş.
gerçek islam bu değil diyen islamcı tayfaların yapması gereken... inanıyorum ki bu sefer bulacaksınız.
genel anlamda baş dönmesi, hareket duygusu demektir ancak tansiyon düşmesi ile ilgili baş dönmeleri bu kapsamda değildir vertigodan kastedilen labirentit, iç kulak iltihabı, meniere hastalığı gibi durumlarda olan baş dönmesi hissi vertigo diye adlandırılır.
kek, pandispanya yapımında kullanılan ölçülerden.
bir kahve fincanı şeker, un, yağ vs.
bir kahve fincanı şeker, un, yağ vs.
fırıncıların en çok kulladığı sözlerden.
sabah ne kadar erken giderseniz gidin o sıcak gevrek hep taze bitmiştir zaten. cehennemin dibindeki diğer fırının yolunu tutarsınız.
sabah ne kadar erken giderseniz gidin o sıcak gevrek hep taze bitmiştir zaten. cehennemin dibindeki diğer fırının yolunu tutarsınız.
+9 şark kurnazı pazarcı itemi.
halden ürünün çıkışını biliyoruz kardeşim bari yalan söyleme.
halden ürünün çıkışını biliyoruz kardeşim bari yalan söyleme.
satış elemanlarının en büyük yalanlarından. daha sonra ürünü gelip kafasına atsanız yine de haklısınız.
ne vericen bana? şeklinde bilinmezliğe doğru ilerleyen diyalog başlangıç sorusudur.
sezen aksu klasiği geliyor.
ismet özel eseri.
*
tozludur saçlarım, saçlarımdan
devrilmiş sarayların dumanları savrulur
yüzüm yanıktır
yüreğime bir karanfil sokuludur
ve partizanca darbelerin dünyaya ilen şavkı
benim göğsüme göğsüme vurup durur.
ben dünyaya doğru yürümekle meşhurum
bahar da sürgülenir içime katranlar da
hem koşarak yarattığım sevgiler vardır
hem körlenmiş sevgilerin acısıyla koştururum.
beni sular
kocaman taşları parçalayarak hatırlıyor dağlarda
ve beni hatırlatıyor çeltik tarlalarında aynı sular
umutlu sakinlikleri
lohusalıklarıyla.
ben dünyaya doğru yürümekle meşhurum
kökten dallara yürüyen sular gibi
yürürüm kömür ocaklarına, çapalanan tütüne
yürürüm hüzün ve ağrılar çarelenir
dağların esmer ve yaban telaşından kurtula diye
torna tezgahlarında demir.
yürürüm çünkü ölümdür yürünülmeyen
yürürüm yürüyüşümdür yeryüzünün halleri
kanla dolar pazuları tarladakinin
hızar gürültüsü içinde türkülenir bir öteki
gökleri göğsümden aşırtarak yürürüm
yağlı kasketimin kıyısında nar çiçekleri.
aynı adam ekim günlerinden beri gümbür gümbür gelirim
teneke damların üstüne safi sinirden doğan güneş
portakallar fırlatarak parlıyor benim adımlarımla
anladım neden yorgunluk
gülümserlik getiriyor insana
hayatın bana başat
bana avrat oluşunu öğrendim
işçiler bunu kurşunlanarak öğrendi
on beşinde bir arkadaş
inancını savunurken yargıca
anladı bulana durula akmakta olan şeyi.
yürüyorum
azarlanıyorum fışkıran başaklarla
iki bomba gibi taşıyorum koltuğumdaki bir çift somunu
hurdahaş bir sancıyla geçiyorum badem çiçekleri altından
gözlerim nemli değil.
gözlerim namlu.
*
tozludur saçlarım, saçlarımdan
devrilmiş sarayların dumanları savrulur
yüzüm yanıktır
yüreğime bir karanfil sokuludur
ve partizanca darbelerin dünyaya ilen şavkı
benim göğsüme göğsüme vurup durur.
ben dünyaya doğru yürümekle meşhurum
bahar da sürgülenir içime katranlar da
hem koşarak yarattığım sevgiler vardır
hem körlenmiş sevgilerin acısıyla koştururum.
beni sular
kocaman taşları parçalayarak hatırlıyor dağlarda
ve beni hatırlatıyor çeltik tarlalarında aynı sular
umutlu sakinlikleri
lohusalıklarıyla.
ben dünyaya doğru yürümekle meşhurum
kökten dallara yürüyen sular gibi
yürürüm kömür ocaklarına, çapalanan tütüne
yürürüm hüzün ve ağrılar çarelenir
dağların esmer ve yaban telaşından kurtula diye
torna tezgahlarında demir.
yürürüm çünkü ölümdür yürünülmeyen
yürürüm yürüyüşümdür yeryüzünün halleri
kanla dolar pazuları tarladakinin
hızar gürültüsü içinde türkülenir bir öteki
gökleri göğsümden aşırtarak yürürüm
yağlı kasketimin kıyısında nar çiçekleri.
aynı adam ekim günlerinden beri gümbür gümbür gelirim
teneke damların üstüne safi sinirden doğan güneş
portakallar fırlatarak parlıyor benim adımlarımla
anladım neden yorgunluk
gülümserlik getiriyor insana
hayatın bana başat
bana avrat oluşunu öğrendim
işçiler bunu kurşunlanarak öğrendi
on beşinde bir arkadaş
inancını savunurken yargıca
anladı bulana durula akmakta olan şeyi.
yürüyorum
azarlanıyorum fışkıran başaklarla
iki bomba gibi taşıyorum koltuğumdaki bir çift somunu
hurdahaş bir sancıyla geçiyorum badem çiçekleri altından
gözlerim nemli değil.
gözlerim namlu.
sinir eden garson kalıbı. ulan sana ne? ben belki domatesli makarnanın üzerine cacık dökücem yani seni ne ilgilendirir!
çiğdem çitleme süresinde başlık düşünülüp yazılırsa tadından yenmez.
kıro gibi görünmenin aksine hoş bile durduğu söylenebilir. serçe parmağına yüzük takan insanları yadırgamayın, sevin onları.
yada nefes terapisti, genelde yaşam koçluğu, psikolojik danışmanlık, çakra açma(?), yoga gibi abuk sabuk şeylerle uğraşan tiplere verilen dandik sıfat.
bakın görün, yakında nefes vergisi çıkar aha bu eğitmenler de 567 s.k.'ya tabi olur ben de kalp krizinden giderim.
bakın görün, yakında nefes vergisi çıkar aha bu eğitmenler de 567 s.k.'ya tabi olur ben de kalp krizinden giderim.
biricik çamaşır makinenizin sıkmaya geçtiği esnada evin içinde minik adımlarına şahit olduğunuz o mesut anlardır. bir bakmışsınız banyodan çıkmış salonun ortasına gelmiş, öyle de sevimli maşallah.
hani şu düğünlerde kıvır kıvır saçları, öğretmen ruju gibi rujuyla 1,50-1,55 boyunda, hafif tıknaz, yarı parfüm yarı ter kokan teyzeler var ya? hah işte! onların yaptığıdır bu. şayet taktığını onun dıdısının dıdısının düğününde takmazsanız gözleriyle yer bitirir sizi.
sezen aksu'nun dua parçasından bir kesit...
insanı anlık hayattan soğutur, sigarayı dahi bırakmak isteyebilirsiniz, o yumoşun eşsiz bebek pudrası kokusu arasında nikotin kokusunu ciğerlerinize çekmek çin işkencesidir.
türk milletinin konuşurken devam ettirecek kelime bulamadığında yardımına koşan vefakar ikileme.
bebek patiği örmeye başlayın sinyallerinin hormonlarınız tarafından verilmesi durumudur.
boşuna evlenmeye yeltenmesin ve annesinin dizinin dibinde oturmaya devam etsin erkeğidir.
160 cm bir boya sahipseniz kola takılıp gezdirilesi erkektir.
Maddeleri oluşturan atom veya moleküllerin kinetik enerjilerinin seviyesinde görünen enerji türü.